Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) aldığı yeni kararla, 1 Ocak 2026’dan itibaren elektrik tüketiminde devlet desteği sınırı önemli ölçüde daraltılıyor. Yapılan değişiklikle birlikte, yıllık elektrik tüketim limiti 5 bin kilovatsaatten (kWh) 4 bin kWh’e çekildi. Bu düzenleme, tüketimi bu sınırın üzerinde olan haneleri doğrudan etkileyecek ve elektrik faturalarına yansıyan devlet desteğinin kesilmesiyle birlikte ciddi bir mali yük doğuracak. Uzmanlara göre bu karar, özellikle düşük gelirli kesimler için ağır sonuçlar doğurabilir.

Tüketim sınırı düşüyor, faturalar katlanıyor

EPDK’nin “Son Kaynak Tedarik Tarifesinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ” kapsamında aldığı karara göre, 1 Ocak 2026 itibarıyla mesken tüketici grubundaki yıllık tüketim limiti 4 bin kWh olarak uygulanacak. Bu sınırın aşılması durumunda tüketiciler, serbest piyasadan çok daha yüksek birim fiyatlarla elektrik alacak. Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) Diyarbakır Şube Başkanı Serdar Keskin, bu değişikliğin yaklaşık 2.5 milyon hane halkını etkileyeceğini belirtti. Keskin, “Devlet desteği çekilecek. 900 TL olan fatura 1.900 TL’ye kadar çıkabilir,” diyerek uyarıda bulundu.

Gizli zam yoksulu daha çok vuracak

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Amed Şube Eşbaşkanı Ufuk Bulut da alınan kararı “gizli zam” olarak nitelendirdi. “Zam denmeden yapılan ama etkisi zamdan farksız bir uygulama” diyen Bulut, aynı miktarda elektrik tüketilmesine rağmen faturaların yaklaşık iki katına çıkacağına dikkat çekti. 2018 yılında 50 milyon kWh gibi yüksek tüketimli tesisleri hedefleyen düzenlemenin yıllar içinde sınırları daraltılarak hane halkını da kapsar hale geldiğini belirten Bulut, “Bugün yıllık limit 5 bin kWh. Yeni düzenlemeyle bu sınır 4 bin kWh’e düşürülecek. Aylık ortalama 333 kWh tüketen bir aile, bu sınırı kolaylıkla aşacak,” dedi.

Elektrikle ısınan haneler büyük risk altında

Özellikle düşük gelirli kesimlerin elektrikle ısınmayı tercih ettiğini hatırlatan Serdar Keskin, “Birçok evde doğal gaz hâlâ yok, insanlar elektrikle hem ısınıyor hem yemek yapıyor. Bu durumda fatura yükü iki katına çıkacak,” uyarısında bulundu. 5 kişilik bir ailenin sadece temel elektrikli aletleri kullanması bile aylık 333 kWh tüketimi aşmaya yetiyor. Yaz aylarında klimanın devreye girmesiyle bu tüketim daha da artıyor. Yani, düzenlemeden doğrudan etkilenecek hane sayısının resmi verilerden çok daha yüksek olabileceği öngörülüyor.

Enerji kamusallaşmalı çağrısı

Hem Keskin hem de Bulut, özelleştirilen enerji sektörünün bugün toplumu mağdur eden bir noktaya geldiği konusunda hemfikir. Keskin, “Enerji şirketleri kamulaştırılmalı, halkın enerjiye erişimi kamu denetimiyle sağlanmalı,” derken, Bulut da toplumun ve yerelin denetiminde bir enerji sistemi kurulması gerektiğini savundu. Mevcut özelleştirme politikalarının bakım, yatırım ve hizmet gibi alanlarda ciddi eksiklikler doğurduğunu belirten Bulut, kamunun yeniden enerji sektöründe söz sahibi olması gerektiğini vurguladı.

Kaynak: Haber Merkezi