Spor sırasında ani bir diz dönmesiyle veya doğrudan dize gelen bir darbe sonucu ortaya çıkan keskin bir ağrı, şişlik ve şekilde bozukluk… Bu tablo, özellikle genç ve aktif bireylerin korkulu rüyası olan diz kapağı çıkması (patella çıkığı) durumunun en net göstergesidir. Diz kapağının, uyluk kemiği üzerindeki yuvasından dışarıya doğru kaymasıyla oluşan bu durum, acil müdahale gerektiren ve doğru tedavi edilmediğinde tekrarlayan sorunlara yol açabilen ciddi bir yaralanmadır.
Diz Kapağı Neden Çıkar ve Kimler Risk Altındadır?
Diz kapağının yerinde kalmasını sağlayan karmaşık bir bağ ve kas yapısı vardır. Bu yapının en önemli elemanı, diz kapağının dışa kaymasını engelleyen medial patellofemoral ligament (MPFL) bağıdır. Diz kapağı çıkması sırasında bu bağ genellikle yırtılır. Bazı anatomik ve yapısal faktörler ise bu yaralanmaya zemin hazırlayabilir.
● Anatomik Yatkınlık: Diz kapağının oturduğu oluğun (troklea) sığ olması veya diz kapağının normalden daha yukarıda konumlanması gibi yapısal farklılıklar.
● Geçmiş Öykü: Daha önce diz kapağı çıkığı yaşamış olmak, tekrarlama riskini önemli ölçüde artırır.
● Bağ Esnekliği: Özellikle kadınlarda daha sık görülen genel bağ esnekliği (hiperlaksisite).
● Kas Dengesizlikleri: Diz çevresi kaslarının, özellikle kuadriseps kasının zayıf olması.
Vücuttaki biyomekanik sorunlar, farklı yaralanmalara yol açabilir. Örneğin, tekrarlayan yüklenmeler ayakta nasıl bir stres kırığı riskine neden oluyorsa, dizdeki anatomik yatkınlıklar da diz kapağı çıkması için benzer bir risk oluşturur.
En Belirgin Alarm Sinyalleri Nelerdir?
Diz kapağı çıkığı, genellikle gözden kaçırılması zor, belirgin semptomlarla kendini gösterir:
● Şiddetli Ağrı: Çıkık anında hissedilen ve diz yerine oturtulana kadar devam eden yoğun ağrı.
● Görünür Deformite: Diz kapağının normal yerinde olmadığı, dizin dış tarafında bir şişlik olarak görüldüğü anormal bir görünüm.
● Şişlik: Çıkık sırasında eklem içi yapıların hasar görmesiyle dizde hızla gelişen şişme.
● Hareket Kaybı: Dizini bükememe veya düzeltememe, hastaların genellikle dizlerini bükülü pozisyonda tutması.
Tedavide Yol Haritası: Ameliyat Her Zaman Gerekli mi?
Diz kapağı çıkığı acil bir durumdur ve bir ortopedi uzmanı tarafından yerine oturtulmalıdır. Sonrasındaki tedavi planı ise yaralanmanın boyutuna ve hastanın durumuna göre şekillenir.
- Ameliyatsız Tedavi: İlk kez yaşanan ve eklem içinde serbest bir kıkırdak parçası olmayan durumlarda genellikle ilk tercih ameliyatsız tedavidir. Bu süreçte dizlik kullanımı, buz uygulaması ve diz çevresi kasları güçlendirmeye yönelik kapsamlı bir fizyoterapi programı uygulanır.
- Cerrahi Tedavi: Cerrahi, aşağıdaki durumlarda kaçınılmaz hale gelir:
- Tekrarlayan Çıkıklar: Diz kapağının sürekli yerinden çıkması.
- Eklem İçi Hasar: Çıkık sırasında kopan ve eklem içine düşen bir kıkırdak parçası (eklem faresi) varlığı.
- Ciddi Anatomik Bozukluklar: Cerrahi olarak düzeltilmesi gereken belirgin kemiksel veya bağ dokusu sorunları.
Cerrahi tedavide, yırtılan MPFL bağının yeniden oluşturulması (MPFL rekonstrüksiyonu) veya kemiksel hizalama bozukluklarını düzeltmeye yönelik osteotomi gibi ileri teknikler kullanılır.
Sonuç: Kalıcı Çözüm İçin Doğru Teşhis Şart
Diz kapağı çıkması, basit bir yaralanma olarak görülmemelidir. Tedavi edilmediğinde tekrarlayan çıkıklara, kıkırdak hasarına ve erken yaşta gelişen diz önü kireçlenmesine (patellofemoral artrit) yol açabilir. Bu nedenle, yaralanma sonrası detaylı bir ortopedik değerlendirme ile doğru tanının konulması ve kişiye özel bir tedavi planının oluşturulması, hastanın aktif ve sağlıklı yaşamına geri dönmesi için en önemli adımdır.
Kaynak:
● https://www.utkuerdemozer.com/
Kaynak: Utku Erdem Özer