"Çankaya Nöbeti" adını verdiği kitabında Ahmet Cemil Ertunç, Cumhurbaşkanlığı mücadelesi üzerinden sosyolojik bir gözlemle toplumu ve Türkiye deki hâkimiyet mücadelesi ekseninde kendini merkez gören "resmi ideoloji"yi titiz bir çalışmayla irdeliyor.
MEHMET EMİN BABACAN
Tarihin her döneminde ve dünyanın hemen her yerinde hâkimiyet mücadelesi, değer ve menfaat çatışması sürgit devam etmektedir. Her çatışmanın doğduğu ve aynı kaynaktan beslendiği bir bağlamı vardır. Söz konusu çatışmaların kendi zeminini "haklılık ve doğruluk" üzere inşa etmesi, uzlaşmayı imkânsızlaştırmakta, gerginliğin ve agresifliğin sürekli kaynağı haline gelmektedir.
"Çankaya Nöbeti" adını verdiği kitabında Ahmet Cemil Ertunç, Cumhurbaşkanlığı mücadelesi üzerinden sosyolojik bir gözlemle toplumu ve Türkiye deki hâkimiyet mücadelesi ekseninde kendini merkez gören "resmi ideoloji" yi titiz bir çalışmayla irdelemektedir.
Şaşırtıcı olan şey; bir ülkenin-bir toplumun aklı ya da hafızası olarak nitelendirilebilecek merkezin gerilim ve psikolojik baskı unsurunun merkezi haline gelmesidir. "Türkiye de yaşanan ve yaşanmakta olanların ?zemini ni ekonomik, siyasal, yasal, askeri yapıyı yönlendirme güç ve imkanına sahip "resmi ideoloji" oluşturmaktadır. Türkiye deki toplumsal gerilimlerin; ideolojik çatışmaların; siyasal, kültürel, ekonomik, yasal problemlerin temelinde her zaman ?resmi ideoloji yer almış ve yer almaya da devam etmektedir. Kendi haklılığını ve doğruluğunu merkeze alan söz konusu "merkez"in, "resmi ideoloji"nin; halkın istek ve teveccühlerine uygun politikalar geliştirmek anlamına gelen "Halkçılık" ilkesini, "halka rağmenci" bir zihniyetle formüle ederek keyfi bir uygulamaya dönüştürmesini Ertunç, Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze irdeliyor.
Halktan kopuk, "halka rağmenci" bakışın elbette ki subjektif zihni inşası için gerekli olan parametreleri bir araya getirerek bir paradigma inşa etmek gerekiyordu. Kitapta ilk cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk ten, görev süresi dolmak üzere olan Ahmet Necdet Sezer ve yeni seçilecek olan cumhurbaşkanına kadar, bütün dönemlerde bu paradigmanın inşa edilmesi çabasına matuf kavramların, sorunların ve tehlikelerin varlığına dikkat çekilerek, tartışma zemininin istenilen düzlemde gerçekleştiğini görmekteyiz.
Örneğin; gerçekliği ve sınırları hiçbir zaman net olmayan iç ve dış düşman" tanımlaması, "laiklik, irtica, meşruiyet, kamusal alan" gibi kavramların flulaştırılarak ?belirlenebilirliğini ortadan kaldırmak gibi çoğu kez kurumları ve halkı topyekün paranoyaklaştıran bir tutumun âşikâr kılındığını görmekteyiz.
Bütün bu karmaşa ve belirsizliğin ortasında yazarın sorduğu asıl hayati soru; "Cumhurun temsilcisi olduğu söylenenlerin seçtiği cumhurbaşkanları ne oranda bu temsilciler tarafından seçilmiştir?"
Birçok yönüyle ele aldığı 10 Cumhurbaşkanının nasıl bir serüven içerisinde şekillenerek Cumhuriyet Tarihi içerisinde yerlerini aldıklarını, yukarıdaki soru etrafında, etraflıca ortaya koyan Çankaya Nöbeti, yazarın Pınar Yayınları ndan çıkmış "Cumhuriyetin Tarihi" isimli kitabını tamamlayacak nitelikte.
Yeni cumhurbaşkanı adayı ismi etrafında tartışmaların yoğunlaştığı şu günlerde, meselenin başından sonuna kadar tamamını özetleyecek ve bütüncül bir bakış kazandıracak, aynı zamanda kısa bir yakın tarih okuması yaptıracak, niteliği büyük bir kitap?
Tel: 0212 520 98 90