Ölümüne ilişkin belirsizlikler aradan 9 yıl geçmesine rağmen giderilemedi. Şehit lider Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi, yakın çevresi ve birçok siyasetçi ölümünün bir kaza olmadığı, kaza süsü verilmiş bir suikast olduğu üzerinde duruyor. Kaza öncesinde, esnasında ve sonrasında ortaya çıkan birçok detay, Yazıcıoğlu'nun ölümünün bir kaza olmadığı, suikast olduğu bir sonuca işaret ediyor.

Doğumu, Eğitimi ve Ailesi

Muhsin Yazıcıoğlu, 31 Aralık 1954 tarihindeSivas'ınŞarkışlailçesininElmalıköyünde dünyaya geldi. Fidan ve Halit Yazıcıoğlu çiftinin son çocuğuydu. İlköğretim ve lise eğitimini Sivas'ta tamamlayan Yazıcıoğlu, Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'ni kazanarak lisans eğitimini Ankara'da aldı. 2 çocuk babası olan Yazıcıoğlu, eşi Gülefer Yazıcıoğlu'nu üniversite yıllarında tanıdı.

Siyasi Hayatı

1980 öncesi

Siyasi hayatı henüz 14 yaşında başlamış, 1968 yılındaŞarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katılmıştı. Aradan geçen 4 yılının ardından üniversite eğitimi için geldiği Ankara'da Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde görev aldı. Ülkücü camia içerisinde öne çıkan yapısı, liderlik özellikleri dikkat çekmiş, sırasıyla Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı ve Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevini üstlenmişti. Hakkında hiçbir delil olmamasına rağmen Bahçelievler ve Kahramanmaraş katliamları nedeniyle suçlanmış fakat yargı tarafından suçsuz bulunarak serbest bırakılmıştır. Ancak buna rağmen hakkındaki ithamlar sona ermeyecek, belli çevreler tarafından 80 öncesi yaşanan olumsuz hadiselerin tertipleyici olduğu iddia edilecekti.

1980 darbesi ve sonrası

12 Eylül 1980 darbesi gerçekleşene kadarMilliyetçi Hareket Partisi'nde Genel Başkan Müşavirliği görevini yürütmüş, askeri darbenin ardındanMHPve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nda yargılanmıştı. Dava sonucunda suçlu bulunarak 7.5 yıl hapis yatan Yazıcıoğlu, bu cezanın 5.5 yılını hücrede geçirdi. Cezaevi yıllarının ardından 1987 yılında Milliyetçi Çalışma Partisi'ne girerek Genel Sekreter Yardımcılığı görevini üstlendi. 20 Ekim 1991 yılında yapılan Milletvekili Genel Seçimlerinde,Refah Partisi, Milliyetçi Çalışma Partisi veIslahatçı Demokrasi Partisi'nin oluşturduğu ittifakın milletvekili adayı olarak memleketi Sivas'tan milletvekili seçildi.

Büyük Birlik Partisi Dönemi

Yazıcıoğlu için MÇP'den ayrılma vakti gelmişti. Alparslan Türkeş'le belli konularda fikir ayrılığı yaşayan Muhsin Yazıcıoğlu, 7 Temmuz 1992'de Milliyetçi Çalışma Partisi'nden 5 arkadaşıyla birlikte istifa etti.29 Ocak 1993 yılında ise günümüzde hala siyasi varlığını sürdüren Büyük Birlik Partisi'ni kurdu. Partinin genel başkanlığı makamında beklendiği üzere Muhsin Yazıcıoğlu yer alıyordu. ANAP-BBP ittifakının sağlandığı 1995 yılı Aralık ayında düzenlenen erken genel seçimlerde 20. Dönem Sivas milletvekili olarak Meclis'e girdi. Büyük Birlik Partisi'nin 2000, 2003, 2006 ve 2007 yıllarında düzenlenen kurultaylarda yeniden genel başkan seçilerek partideki liderliğini sürdürdü. 2007 yılında gerçekleşen seçimlerde Sivas'tan bağımsız milletvekili olarak aday oldu ve TBMM'ye girdi. Seçimin ardından yeniden BBP Genel Başkanlığına seçildi.

Helikopter kazası

Yazıcıoğlu, Türkiye'de yaşanan faili meçhul cinayetlerle çeşitli benzerlikleri bulunan bir helikopter kazası sonucunda yaşama veda etti. O güne kadar 17 kez trafik kazası geçirdiği bilinmekteydi. 25 Mart 2009'da Kahramanmaraş'taki mitingindenYozgat-Yerköymitingine geçmek üzere bindiği helikopter, belirlenemeyen nedenlerden ötürü düşmüştü. Kendisine İHAmuhabiriİsmail Güneş, BBP Sivas il Başkanı Erhan Üstündağ, BBP Sivas il başkan yardımcısı Murat Çetinkaya eşlik etmekteydi. Helikopterin pilotu ise Kara Kuvvetlerinden öğretmen helikopter pilotuolarak binbaşı rütbesiyle emekli olan Kaya İstektepe'ydi. Kazadan kurtulan olmamıştı.

Saat 16 sıralarında dağlık araziye düşen helikopterin konumuna ilişkin sağlıklı veriler alınamamaktaydı. Kazanın hemen ardından Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının cenazesine ulaşabilmek için adeta seferberlik ilan edilmiş ancak aradan geçen 48 saate rağmen bulunamamıştı. Dönemin Kayseri valisinin helikopterin bulunduğuna ilişkin açıklamaları, helikopterin düştüğü konumun şüpheli bir şekilde tespit edilemesi ve kaza yerinin civarda yaşayan köylülerin girişimleri sonucunda bulunabilmesi, kazaya ilişkin şüpheleri daha da arttırmıştı. Kazanın hemen ardından İHAmuhabiriİsmail Güneş'in bir sağlık görevlisiyle yaptığı telefon konuşması ve yardım isteği, durumun vehametini ortaya koymak için yeterliydi.

31 Mart 2009 tarihinde Kocatepe Camii'nde gerçekleşen cenaze törenine 700.000 kişi katıldı. Türk bayrağına sarılı naaşının üzeri çiçeklerle süslenen Yazıcıoğlu, vefatından önce Tacettin Dergahı'na gömülmek istediği vasiyetini bırakmıştı. Bir Bakanlar Kurulu kararı çıkarılarak vasiyeti yerine getirildi. İsmi Anadolu'nun birçok şehrindeki caddelere, parklara ve sokaklara verildi.

Kazaya ilişkin iddia ve spekülasyonlar hala tazeliğini koruyor. Eski BBP Yalçın Topçu 11. dönem Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamaları, Aksiyon dergisi 996. sayısı ölümüne ilişkin hazırlanan yazı ve daha birçok iddia, kazanın bir suikast olduğunu ortaya koyuyor. Ancak yine de kazanın neden ve nasıl yapıldığına, kimler tarafından gerçekleştirildiğine dair yanıtlar yetersiz. Kazaya ilişkin soruşturma Kahramanmaraş Özel Yetkili Savcılığınca 9 yıldan bu yana devam ediyor.

Muhsin Yazıcıoğlu ''Üşüyorum'' Şiiri

Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi, süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum...

Muhsin Yazıcıoğlu'nun sözleri

Namlusunu millete çeviren tanka selam durmam. (28 Şubat'a ilişkin)Benim adım Muhsin Yazıcıoğlu! Bana baskı sökmez! Bizim Allah’tan başka kimseden korkumuz yok. (28 Şubat'ta kendisine gelen baskı ve tehditlere cevaben)Bu ülkede dürüst olmak başa beladır ama o bela başımızın tacıdır. (bir mitinginden)İki saniye sonrasına garantimiz olmayan bir hayatımız için fırıldak olmaya gerek yok. (kazadan 48 saat önce)İslam hassasiyeti olmayan milliyetçiliğin içi boştur. (2005 tarihli bir konuşmasından)Zindanmış bu karanlık oda ne gam! Bana imanımın ışığı yeter! (Mamak işkencehanesi'nde yazdığı şiirden)

Muhabir: Haber Merkezi