Benlik deyince kişinin, iç ve dış özelliklerinin tamamı akla gelir. Benlik saygısı ise kişinin kendisini değerlendirmesi ve olumlu ya da olumsuz bir kanıya varmasıdır. Kişinin kendisiyle ilgili olumlu bir yargıya varabilmesi, beğenilmeye sevilmeye layık biri olduğuna inanması benlik saygısını ifade eder.
Buna karşın, kişi kendini değersiz ve önemsiz biri olarak görüyorsa benlik saygısı düşüktür ve bu kişinin kendisine olan güveni zayıftır. Benlik saygısı kişinin kendine güvenini geliştirir ve olumlu bakış açısı geliştirmesine yardımcı olur.
Kendini sevilmeye layık biri olarak gören kişide şu özellikler görülür:
Benlik saygısı yüksek olur ve kişi çevresiyle olumlu ilişkiler kurar.
Bu kişiler çevrelerinde aktif ve sosyal ilişkilerde başarılıdırlar
İletişim becerileri yüksektir.
Bağımsız karar verme becerileri gelişmiştir.
İş hayatlarında başarılıdırlar.
Benlik saygısı nasıl gelişir?
Benlik saygısının gelişiminde anne babanın çocukla kurduğu ilişkinin önemi büyüktür. Çocuk anne baba tarafından beğenildiğini hissettiğinde, kendine olan güveni artır. Anne baba tarafından dışlanan eleştirilen ve onaylanmayan çocuklar ise, düşük benlik saygısına sahiptirler. Çocuğun benlik saygısının gelişmesinde ailenin, sosyal çevrenin ve öğretmenin etkisi büyüktür. Özellikle geniş ailelerde, büyükanne büyük baba amca, hala ve kuzenler bir arada yaşarlar ve birbirlerine sevgi aktarımı yaparlar. Anne babanın çocuğa değer vermeleri ve olumlu taraflarını ifade etmeleri benlik saygısını geliştirir.
Anne baba çocuğu desteklemelidirler
Anne baba çocuğu eleştirmek yerine takdir etmeli ve desteklemelidirler.
Çocuk, kardeşiyle ya da başka çocuklarla mukayese edilmemelidir
Anne baba çocuğu yetenekleri konusunda desteklemeli ve yardımcı olmalıdırlar.
Anne baba çocuğu grup içinde söz alması ve arkadaşlarıyla birlikte vakit geçirmesi için teşvik etmelidirler.
Öğretmen, öğrenciler arasında kıyaslama yapmamalı cezadan çok ödül yöntemini kullanmalıdırlar.
Anne baba çocuğa küçük sorumluluklar vermeli ve cesaretlendirmelidir.
Anne baba çocuğu arkadaşları arasında küçük düşürecek tutum ve davranışlardan uzak durmalıdır.
Anne baba çocuğa değer vermeli ve evde çocuğun düşüncelerini de almalıdır.
Seçici olmak zorundayız
Uzmanlar, televizyonun doğru kullanıldığı takdirde, çocukların dil gelişimine katkı sağladığını ifade ediyorlar. Ancak, ebeveynler bu konuda seçici olamıyor, aksine akşama kadar ekran başında kalıyorlar. Çocuklar bundan büyük zarar görebiliyorlar. Televizyon sadece çocukların değil büyüklerin algılarını da etkiliyor. Bu nedenle akşama kadar televizyon başında kalan insanlar neyi niçin izlediklerini sorgulamalarıdırlar.
Çocuklarda kontrolsüz bir şekilde izlenen programlar, korkulara, iletişim sorunlarına konsantrasyon bozukluğuna neden olabiliyor.
Anneler gündelik işlerinin peşinde koştururken çocuklarını televizyon programlarıyla avutuyorlar. Oysa kontrolsüz bir şekilde izlenen programların çocuklara pek çok zararları oluyor. Bu nedenle anneler progamları seçerken çocuğun psikomotar ve psikososyal gelişimini dikkate almalıdırlar. Aileler, televizyon seyretmek yerine çocuğu oyunlara teşvik etmeli ve oyun ortamları hazırlamalıdırlar.
Anne babalara tavsiyeler
Çocuklarınızı, gelişimlerine katkı sağlayacak oyunlara yönlendirin
Altı yaş altındaki çocuklar ekranda gördüklerinin gerçek olup olmadığını ayırdedemediklerinden zarar görebilirler. Bu konuda çocuğa açıklama yapın.
Çocuklarınıza sosyal ve dini değerleri ihtiva eden hikayeler anlatın ve bu konuda onlara destek verin.
Küçük yaştaki çocuklar reklamların etkisi altında kalabilirler bu da çocukları israfa ve gereksiz şeyleri almaya yönlendirebilir. Bu nedenle televizyonu kontrollü bir şekilde kullanın.
Çocuklar ekranda izledikleri karakterlerden olumsuz mesajlar alabilirler bu konuda çocuğu bilgilendirin.
Şiddet içeren programlar çocuğu etkileyebilir. Bu konuda kontrolü sağlayın.
Ekranda sürekli korkuya maruz kalan çocuk bir süre sonra fobik durumlar yaşayabilir.
Üç dört yaş öncesi çocuğun programları kontrolsüz bir şekilde izlemesi konuşma becerisini etkileyebilir. Ayrıca sürekli ekran başında kalan çocuğun çevresiyle iletişimi zayıflayabilir.
Sürekli televizyon seyreden çocuk aile içinde sağlıklı iletişim kuramayabilir.
Bütün bunları dikkate alın ve çocuklar belli bir yaşa geldiklerinde onlara açıklama yapın ve onları doğru yönlendirin.
Kök hücre ile Parkinson‘a umut ışığı
Kök hücre tedavisi sayesinde, Parkinson hastalığına yakalanan maymunlarda iyileşme kaydedildi. Japonya‘daki Kyoto Üniversitesi‘nden Cun Takahaşi ve ekibi, Parkinson hastalığının belirtilerini gösteren (düzensiz veya tekrarlayıcı istem dışı kas kasılmaları) 4 maymunun beynine embriyo kök hücre aşıladı.Ameliyattan 3 ay sonra, hayvanların kaslarını kontrol etmelerinde iyileşme görüldü. Araştırmacılar, ameliyattan 6 ay sonra ise, maymunların yürüyebildiğini vurguladı. Bilimadamları, 2015‘ten sonra bu deneyi plüripotent kök hücreleri (sınırlı sayıda farklılaşabilen ancak organizmada birçok dokunun oluşması veya onarımı yeteneğine sahip hücreler) kullanarak insanlar üzerinde yapmayı umut ediyor.