Sabahın erken saatlerinde iş yoluna düşen milyonlarca çalışanın kafasındaki "kendi evimin sahibi olma" hayali, yerini derin bir karamsarlığa bıraktı. Emlak piyasasındaki ateş sönmezken, maaş bordroları enflasyon karşısında erimeye devam ediyor. Merkez Bankası verileri üzerinden yapılan son analizler, durumu "zor" kelimesiyle açıklamanın ötesine taşıdı; tablo artık imkansızın sınırlarında dolaşıyor. Bir ömür çalışıp başını sokacak bir çatı alma ihtimali, özellikle metropollerde matematiksel olarak bile tutmuyor. Vatandaşın alım gücü erirken, beton ve arsa fiyatlarının ralli yapması, sosyal dengeleri derinden sarsacak bir barınma krizine işaret ediyor.
İstanbul'da Ömür Yetmiyor
Türkiye genelinde 90 metrekarelik standart bir daireye ulaşmak için gereken çalışma süresi ortalama 29 yıl olarak hesaplandı. Ancak büyükşehirlerde hesap kitap tamamen karışmış durumda. İstanbul'da bu süre tam 46 yıla fırladı. Yani iş hayatına 20 yaşında başlayan bir asgari ücretli, hiç faiz ödemese ve maaşının yarısını kenara koysa bile emekliliğinde dahi tapusunu eline alamıyor. İzmir'de durum farklı değil; Ege'nin incisinde ev sahibi olmak için 32 yıl ter dökmek gerekirken, Başkent Ankara'da bu süre 26 yıl olarak kaydedildi. Bu verilerin, "faizsiz ortam" varsayımıyla, yani en iyimser senaryoyla çıkarıldığına dikkat çekildi.
Maaş 38, Konut 46 Kat Arttı
Vatandaşın cebindeki parayla emlak sitelerindeki rakamlar arasındaki uçurumun sebebi geçmiş verilerde gizli. 2010 yılından bu yana asgari ücrette yaklaşık 38 katlık bir artış yaşandı. Ancak aynı dönemde konut fiyatları Türkiye genelinde 41 kat, İstanbul’da 43 kat, İzmir’de ise rekor kırarak 46 kat yükseldi. Gelir artışı tuğla ve betonun hızına yetişemeyince, bordrolu çalışan için kredi çekip ev alma devri fiilen kapandı. Mevcut 22 bin 104 liralık asgari ücretle, bir çalışanın ayırabileceği maksimum taksit tutarı 11 bin 52 lira seviyesinde kalıyor ki bu rakamla büyükşehirlerde kiralık daire bulmak bile mucizeye dönüşmüş durumda.
Yüzde 25 Zam Bile Kurtarmıyor
Gözler 2026 yılı için masadaki asgari ücret pazarlığına çevrilmişken, senaryolar umut vermekten uzak kaldı. Maaşların yüzde 25 artışla 27 bin 500 liraya yükseltilmesi durumunda bile İstanbul'da ev sahibi olma süresi sadece 37,5 yıla geriliyor. Türkiye genelinde ise bu süre 23 yıla iniyor. Ankara’da ev sahibi olmak için gereken süre 21 yıla, İzmir’de ise 25,7 yıla düşüyor. Ancak konut fiyatlarının yerinde saymayacağı gerçeği, bu küçük iyileşmeyi de anlamsız kılıyor. Sorunun sadece maaş zammıyla çözülemeyeceği, yapısal bir tıkanıklık yaşandığı bir kez daha vurgulandı.
Otomobil de Lüks Sınıfına Girdi
Barınma krizinin yanı sıra ulaşım tarafında da tablo karanlık. Yerli elektrikli otomobilin 2 milyon 172 bin liralık etiket fiyatı karşısında asgari ücretli çaresiz kaldı. Standart bir model için hiç harcama yapmadan 16 yıl çalışılması gerektiği ifade edildi. Temel ihtiyaçlar bu denli lüksleşirken, makasın her geçen gün biraz daha açılması "geçim derdi" kavramının boyut değiştirdiğini gösteriyor.
Milyonlarca çalışan şimdi, hükümetten gelecek konut arzına yönelik yeni hamleleri ve asgari ücret masasından çıkacak nihai rakamı bekliyor.