...Ve biz inanıyoruz ki, ?Zafer inananlarındır.? Zafer İslam?ı, Kur?an?ı dert edinenlerindir. Bütün dünya menfaatlerinden vazgeçip kalbinden dünya sevgisini, makam-mevki sevgisini, riyaset sevgisini çıkaranlarındır.
Bu dünyaya niçin geldiğinin idrakine eremeyen insanoğlu maalesef elinden kaçırdığı nimetlere, değerlere, sahip iken kaybettiği zenginliğe ağlıyor. Çünkü şükredilen nimet artmaya, şükredilmeyen nimet ise kaybolmaya mahkum.
Şöyle bir dünyaya bakıyorum. Tamamen huzurdan, emniyetten, güvenden, önünü görememekten muzdarip. Evet dünya kurulduğundan bu yana iyiler de, kötüler de oldu. Ve kıyamete kadar var olmaya devam edecek. Tarihin akışına baktığımızda alabildiğine zulmeden, dünyayı tapulamış gibi hareket edip Allah korkusunu taşımayan nice zalimler gördük, okuduk, Kur?an?ın ayetleriyle şahit olduk. Bu zalimlerin karşısında ise Allah?a tam teslim olmuş, her daim şehadete hazır, liderinin önderinin ki bu önderler ancak Allah?ın emrinden, Resullullahın sünnetinden bir milim sapmayan liderlerdi, onların bir emriyle canını veren erler vardı. Biz bunlara da şahit olduk. Amaç sadece Allah rızası idi. Bu mücadele ruhu, sahabî efendilerimizin ruhu bir avuç Müslümanda da olsa kıyamete kadar devam edecek. Bu ruh ayrı bir şey. Herhangi bir Müslümana sorsanız tamamı Allah?ın rızasını ister, Peygamber Efendimizin şefaatine taliptir. Cennete girmeyi, her türlü nimetlere ermeyi ister. Ama bu ?ruh? ayrı bir şey...
Allah ve resulüne tabî olduğunu iddia eden yahut talep eden insana baktığınızda eğer o ruhu yani ?Fetih Ruhu?nu taşıyorsa onun bir ideali vardır. O ideal onun 24 saatini kaplar. Her daim cihat etme duygusuyla hareket eder. Dalga dalga kendisini, ailesini, çevresini, memleketini, tüm İslam alemini ve tüm insanlığı düşünür. Ne yapabiliriz? İslam için, Kur?an için, Allah için ne yapabiliriz? İslam davamıza nasıl yardım edebiliriz, bu davaya bizimde nasıl bir katkımız olur diye...
Resullulahın gözünün içine bakarak her an harekete hazır bir ordu gibi olan sahabî efendilerimiz bizim en büyük örneklerimiz. Her şeyden vazgeçmişlerdi. Yurtlarından, mallarından, ailelerinden hatta canlarından bile vazgeçtiler. Dünyanın neresine baksanız sahabİ efendilerimizin kabirlerini görürsünüz. Mesela Diyarbakır?da sayamayacağımız kadar sahabî kabri vardır. Diyarbakır Mekke?nin Fethi?nden sonra İslam toprağı olmuştur. Bu ruh ayrı bir şey demiştik ya... Bu ruh ?Fetih Ruhu?dur...
Mekke?nin Fethi?nden başlayarak Diyarbakır?ın, İstanbul?un ve nice beldelerin fethi imanla, inançla ve bu ruh ile olmuştur. Fethedilen beldelerde ne bir zulüm ne de gözyaşı olmuştu. Çünkü gelen İSLAM?dı. Hakiki surette yaşanan Müslümanlıktı. Müslüman ne zulmederdi ne de zulme uğrardı.
Hiçbir millete zulmetmeden tüm dünyaya yayılan Müslümanlığımızı ARIYORUZ... Zulme uğruyoruz. Tüm İslam alemi en zor ve zayıf dönemini yaşıyor. Dünyanın neresinde Müslümanlar var ise orada kan ve gözyaşı. İslam aleminin dermanı kesilmiş, Müslümanların mecali kalmamış. Nedendir acaba? Müslüman kardeşimin canı vaaz-u nasihat dinlemek istemiyor, namaza kalkmak ağırına gidiyor, örtü onun için büyük külfet. İnfak deyince parasına bakıyor ve kıyamayıp koyuyor cebine. Envai çeşit yiyecekleri helaline haramına bakmadan dolduruyor karnına. Faiz onlar için bir dünya gerçeği ve ondan kurtulmaları çok zor. Parça parça, fırka fırka olmuş İslam milleti! Her cemaat diğeriyle takıntılı. her kesim kendisinin en iyisi olduğu iddiasında. Herkes rahatının bozulmaması derdinde. İslam?ı dert edinen bir avuç insan... Kendilerini, kendi cemaatlerini, sahip olduğu koltuğu, haksız kazancı, menfaatleri kaybetmek istemiyor Müslümanlar. Artık fetih için değil bu maddi değerler için can veriliyor. Çanakkale?de atalarımızın verdiği mücadelenin üzerinde ne geçti ki biz bu manevi değerleri unutur olduk. . Bu milletin külünü üfleseniz altından közü çıkar diyordu hocamız. Üflüyoruz ama ne çare. Cevaplar hazırlanmış. Uyandırmak için, uyanmak için biz de vebal kalmasın, Mevla bizden sormasın diye sorduğumuz soruların cevapları hazır. Basmakalıp aynı; ?Bundan gayrı düzen olmaz?.
Hayır bundan gayrı düzen var. o da; ADİL DÜZEN. Hiçbir ırkı, hiçbir milleti ayırt etmeden adil düzen istiyoruz. Biz İSLAM BİRLİĞİ istiyoruz. Zulümler artık son bulsun istiyoruz. Faizci düzene, Müslümanım diyenlerin haksız kazanç elde etmesine İslami cemaatlerin yan yana değilde karşı karşıya olmasına, ahirette vereceği hesabı unutup dünyevileşmeye HAYIR diyoruz.
Müslüman kardeşlerimizin medyanın eliyle aldatılmasına, gözlerinin körleşmesine, kalplerinin dünya sevgisiyle katılaştırılmasına HAYIR diyoruz.
Nemelazımcılığa, adam aldırma geç git demeye, pasif Müslüman olmaya, gevşemeye, umutsuzluğa HAYIR diyoruz.
Ve biz inanıyoruz ki ?Zafer inananlarındır.? Zafer İslam?ı, Kur?anı dert edinenlerindir. Bütün dünya menfaatlerinden vazgeçip kalbinden dünya sevgisini, makam-mevki sevgisini, riyaset sevgisini çıkaranlarındır. ?İnsanların en hayırlısı, insanlara faydası olandır? gerçeğinden çıkmış, kendine bile faydası olmayan bir toplumdan Rabbimize sığınıyoruz.
Zulüm kimden gelirse gelsin, mazlumun yanında yer almayan, güçlüden yana yer alan Müslümanlardan Allah?a sığınıyoruz. Bir kuşun yuvasını, bir karıncanın yuvasını bile bozmadan kaçınan bir toplum iken bütün duyarlılıklarını yitirmiş zihniyetten Allah?a sığınıyoruz...
Şenay ŞEKER