İnsanlık, hızla yok oluşa doğru gitmekte.
Adeta kendi soyunu tüketmeye yeminli gibi.
Klonlanan ya da yapay zekâlarla, kök hücrelerle, laboratuvar ortamında yeni insan türü oluşturma çabaları hepimizi korkutmakta.
Bu canavarların yeryüzüne yapabilecekleri kötülükleri kestirememekteyiz.
Fakat halen insanlık ailesinin mensupları bir kısmı yiyecek ekmek bulamazken, açlıktan ölürken, diğer mutlu azınlık gömüldükleri irin servetlerinde sefahatlerini sürdürmekteler.
İnsanlık ailesinin züğürtleri de, zenginin yaşadığı sefahati haber yaparak ekonominin güçlenmesi ile övünebilmekte;
“Yalova’da geceliği 135 bin TL’lik daireler için talep patlaması.
Kral dairesi değil saray.
Geceliği 135 bin ama yer yok.
Yalova’nın Termal ilçesinde zengin Araplar için yapılan kral daireleri için talep patlaması yaşanıyor.
Ortadoğu’dan gelen turistlerin taleplerine karşılık vermek maksadıyla 180 milyon dolarlık 2 bin 200 yataklı dev tesiste 19 kral dairesi bulunuyordu. Ancak Ortadoğu ülkelerinden gelen yoğun talep üzerine tesisteki kral dairesi sayısı 21’e çıkarıldı.
Tesiste bulunan 21 kral dairesinden 17’si 250, 4’ü ise 500 metrekarelik dubleks süit odalardan oluşuyor. İçerisinde hem hizmetliler için, hem de çocuklar için 2 ayrı dairenin bulunduğu toplam 5 odası, bir termal hamam, 3 banyo ve bir masaj salonu bulunan dubleks süitlerin her birinin iç dizaynı için 1 milyon dolarlık harcama yapıldı. Kral ve kraliyet ailesi üyeleri dilediklerinde geceliği 25 bin liraya 1000 metrekarelik başkanlık süitini de tercih edebilecekler.
Dairelerde, ebeveyn yatak odası, ebeveyn banyo, ikinci yatak odası ve banyosu bulunuyor. Salon büyüklüğü ise 130 m2 olarak belirlendi. Salonlarda şömine, bar, piyano, tamamı özel tasarım yemek ve oturma grupları bulunuyor.
Dubleks kral dairelerinde sauna, hamam, çalışma odası, bakıcı odaları, mutfak, 200 m2 salon bulunduğunu belirten yetkili, “Ebeveyn yatak odasında kumandalı döner yatak, masaj yatakları ve elektrikli kumanda ile karartılabilen camlar kullanıldı. Kral dairelerinde birinci sınıf mermer ve özel tasarım seramikler, mobilyalar, teraslarında manzaraya karşı separatörlü jakuzi bulunuyor”.
Haberleri yüzleştirirken, yüreğimiz acıyor elbet;
AFAD Başkanı M. Güllüoğlu; “Yemen’deki 28-29 milyonluk nüfusun yüzde 75’i yani 22 milyona yakın insan şu anda açlıkla karşı karşıya. Bunların da yarısı özellikle gıda açısından çok büyük sıkıntılar çekiyor. 11 milyona yakın insan 2-3 günde bir öğün yemek yiyerek hayatta kalmaya çalışıyor. Yine temiz su konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Dünya yıllardır kolera görmüyordu, Yemen’de tekrar kolera salgınları görülmeye başlandı. Bugüne kadar 2 bin 500 kadar insan koleradan dolayı hayatını kaybetti. 1 milyon insan ise kolera şüphelisi olarak görülüyor. Bugüne kadar 85 bine yakın çocuğun açlıktan öldüğünü tahmin ediyoruz. Şöyle düşünün küçük bir şehir dolusu insan açlıktan öldü. Yani zamana böldüğümüzde her 10 dakikada bir çocuk ölmüş”
Yemen, Myanmar, Türkistan gibi acılı diyarların yazgılarına eklenen Türkiye’den çaresiz insan manzaraları;
“Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, parkta battaniyeye sarılarak ısınmaya çalışan evsiz K.Polat, “Bir kızım ve iki oğlum var. Oğullarım küçük olduğu için biri halasında, biri de ablasında kalıyor. Ev kiramı ödeyemediğim için dışarda kaldım. Siverek’te oturan kızıma sığındım ancak onun da durumu iyi değil. Kocası ile huzuru bozulmasın diye evinde daha fazla kalamadım. Kaç gecedir bu parkta sabahlıyorum, hava çok soğuk.”