Yurtdışı Türkler Bakanlığı neden gecikiyor?

Abone Ol

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, geçtiğimiz günlerde TBMM’de yaptığı grup konuşmasında önemli bir konuyu daha gündeme taşımıştı: Yurtdışı Türkler Bakanlığı kurulması gerekliliği. Bu çağrı, sadece bir partinin önerisi değil, dünyanın dört bir yanında yaşayan milyonlarca Türk vatandaşının ortak beklentisidir.

ARTIK BİR TEMENNİ DEĞİL, YAPISAL BİR ZORUNLULUK

Bugüne dek farklı platformlarda dile getirilen bu konu, artık sadece duygusal bir bağlılık değil, stratejik bir ihtiyaç olarak ele alınmalıdır.

DİĞER ÜLKELER NE YAPIYOR?

Birçok ülke yurtdışında yaşayan vatandaşları için özel bakanlıklar ya da güçlü devlet mekanizmaları oluşturmuştur:

Hindistan – Yurtdışı Hintliler Bakanlığı
İsrail – Diaspora İşleri Bakanlığı
Azerbaycan – Diaspora ile Çalışma Devlet Komitesi
Romanya – Yurtdışındaki Rumenlerden Sorumlu Bakanlık
Yunanistan – Diaspora Yunanlılarından Sorumlu Bakan Yardımcılığı
Gürcistan – Diaspora İşleri Devlet Bakanlığı

Bu örnekler, Türkiye gibi büyük bir diaspora potansiyeline sahip bir ülkenin hâlâ neden bu adımı atmadığını sorgulamamıza neden oluyor.

TÜRKİYE’DE ŞU AN DURUM NE?

Bugün Türkiye’de yurtdışıyla ilgili çalışmalar birkaç farklı kurum tarafından yürütülmektedir:

Dışişleri Bakanlığı: Konsolosluklar ve büyükelçilikler üzerinden hizmet verir.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB): 2010’dan bu yana önemli projelere imza atmıştır.
İçişleri Bakanlığı – Nüfus ve Vatandaşlık İşleri: Kimlik ve vatandaşlık işlemlerini yürütür.
Çalışma Bakanlığı: Yurtdışında çalışan işçilerin haklarını korur.
Diyanet İşleri Başkanlığı: Din hizmetlerini organize eder.

Fakat bu kurumlar parçalı bir yapı içinde çalıştığından, etkili bir koordinasyon sağlanamamakta, ortak bir strateji üretilememektedir.

BİR BAKANLIKLA NELER KAZANILIR?

Yurtdışı Türkler Bakanlığı kurulduğunda;

1. Merkezi koordinasyon sağlanır, bürokrasi azalır.
2. Vatandaşların sorunları doğrudan Meclis’e taşınır.
3. Avrupa ve Amerika’daki diaspora için güçlü lobi faaliyetleri yürütülür.
4. Türkçenin korunması ve kültürel bağların sürdürülmesi için eğitim politikaları geliştirilebilir.
5. Yurtdışındaki yatırımcı ve girişimcilere özel destek programları hazırlanabilir.

RAKAMLAR HER ŞEYİ ANLATIYOR

Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının sayısı yaklaşık 7,5 milyon. Buna, Türkiye’ye düzenli gidip gelen 3,5 milyonluk kalıcı olmayan kitle de eklendiğinde diaspora gücü 10 milyonu aşıyor. Bu kitle, Türkiye’nin sadece dışarıdaki insanları değil, dış dünyaya açılan kapısıdır.

NEDEN BEKLİYORUZ?

Kısa vadeli çözümler, mevcut kurumların yetkilerini genişletmek olabilir. Ancak esas ihtiyaç nettir: Yurtdışı Türkler için ayrı bir bakanlık. Bu yapı, hem içerideki bürokrasiyi azaltacak hem de dış dünyadaki Türk varlığını stratejik avantaja dönüştürecektir.

Bu gecikme, sadece bir kurumsal eksiklik değil, aynı zamanda Türkiye’nin küresel stratejilerinde kaybettiği bir fırsattır.

Çünkü diaspora sadece türkiye’nin dışındaki vatandaşlar değil, türkiye’nin dünyaya bakan yüzüdür.