Memur-Sen‘e bağlı Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Can Cankesen, Devlet Hava Meydanları İşletmesi‘nde (DHMİ) çalışan yaklaşık 8 bin 500 çalışana 25 ay sonra ödenen havacılık tazminatının işyerlerinde büyük bir huzursuzluğa neden olduğunu kaydetti. 3 grupta belirlenen tazminat oranlarının gruplar arasında adaletsiz bir dağılıma tabi tutularak çalışanlara ödendiğini bildiren Cankesen, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım‘ı verdiği sözün arkasında durmaya davet etti.
DHMİ Genel Müdürlüğü‘nde çalışanlara havacılık tazminatlarının ödenmesine ilişkin açıklanan YPK kararını yazılı bir açıklama yaparak sert bir dille eleştiren Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Can Cankesen, "Her türlü zor şartlarda görevlerini yerine getiren DHMİ personelleri, kamu yararı gözetilerek, tazminat oranlarının üst diliminden bir YPK düzenlemesini beklerken, maalesef uzun süren meraklı bekleyiş, yerini tam bir hayal kırıklığına bırakmıştır" dedi.
Yayınlanan YPK kararının 2‘nci ve 3‘üncü gruplarda bulunan yaklaşık 6 bin 500 çalışanın beklentilerini tam manasıyla karşılamadığını, bazı kadro ve unvanlarda geleceğe yönelik kesintiler olacağı endişesinin de gündeme geldiğini dile getiren Cankesen, şunları kaydeti: "Seyrüsefer istasyonlarında ve teknik bloklarda görevlerini yapan ve Sivil Havacılığın önemli unsurları olan Koruma ve güvenlik görevlileri, en zor ve tehlikeli şartlarda görevlerini yapmak için hazır bulunan ARFF personelleri, kuleyle sürekli birlikte çalışan Apron Trafik Çalışanları, Elektrik personelleri, Memur arkadaşlarımız ve daha birçok unvan YPK kararında belirtilen oranların çok daha fazlasını hak etmektedirler." YPK kararları açıklanmadan önce Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım‘ı ziyaret ederek havacılık tazminatı oranlarının adaletsiz olduğunu ve acilen düzeltilmesi gerektiğini savunduklarını dile getiren Cankesen, Bakan Yıldırım‘ın da kendilerini haklı bularak sorunun çözümü için gerekli desteği vereceğine dair söz verdiğine dikkat çekti.
Ancak ortaya çıkan durumun ise çalışanlar arasında büyük bir infiale neden olduğunu dile getiren Cancankesen, hizmet kolunda 15 Haziran‘a kadar yetkili konumda bulunan ve bu tarihten sonra yetkisini kaybeden Türk Ulaşım-Sen‘in de gerçekleri çarpıtmaya çalıştığını kaydetti. 2012 yılı Toplu Sözleşme görüşmelerinde yetkili sendika olarak masaya oturan Türk Ulaşım-Sen‘in DHMİ‘de yetkiyi kaybetmemek için popülizm yaparak ‘Havacılık tazminatının 30 gün içerisinde ödenmesi‘ ibaresi koydurduğunu, Bakanlık bürokratlarının da bunu fırsat bilerek bu adaletsizliğin ortaya çıkmasına vesile olduklarını anlatan Cankesen, "Toplu Sözleşme görüşmelerinde ‘oranlar en yüksekten yani tavandan ödenir‘ ibaresi konmuş olsaydı çalışanlar bugün bu adaletsizlikle karşı karşıya kalmayacaktı" eleştirisinde bulundu.