Yoran değil rahatlatan namazmış terâvih - 2

Abone Ol

MİHRABA VE MAKAMA HÂKİM İMAMLARIN REHBERLİĞİNDE EDA

EDİLEN TERÂVİH

Camilerde mihraba hâkim olan imam; şeytan, kötü düşünce,

vesvese ve arzularla olan savaşta önderlik ederek namaza geçer. Dâvudî Sadâlar,

Mihraba ve Makama Hâkim İmamın gösterdiği yolda halkı yönlendirerek çıkılan bu

savaşı huşû içinde kazanmalarına yardımcı olurlar. Bu namazda hâkimiyet imam

efendidedir. Mûsikişinas bir imam önderlik ederek, cumhur müezzinlerini makam

geçkileri ile yönlendirerek namaz kıldırır. Bu da şöyle olmaktadır:

Son sünnetten sonra müezzinler sübhanallahi vel

hamdülillahi ifadelerini genelde ısfahan makamından okurlar. İmam, ilk

tervihanın ilk üç rekâtını ısfahan makamından kıldırdıktan sonra dördüncü

rekâtta sabâ makamına geçip selamı sabâ makamında verir. Müezzinler sabâ

makamından bir Ramazan ilahisi okuyarak sabâ salavatla cemaati ikinci dört

rekâta kaldırırlar. İmam, ilk üç rekâtta sabâ makamını sürdürüp, dördüncü

rekâtta hüseynî makamına geçerek, selamı hüseynî makamından verir. (Hüseynî

makamı yerine bayatî, uşşak, hûzî gibi benzer makamlara da geçiş yapabilirler.)

Müezzinler yine hüseyni makamından bir Ramazan ilahisi ve salavât okur ve

üçüncü tervihaya geçilir. İmam, üçüncü tervihanın ilk üç rekâtını hüseyni

makamından kıldırır, dördüncü rekâtta eviç makamı yapıp selamı eviç makamından

verir. Ramazan ilahisi ve salavât da Eviç makamından okunur. Sonra imam

dördüncü rekâta kalkar ve ilk üç rekâtı eviç makamında kıldırdıktan sonra

acemaşiran makamına geçip selamı acemaşiran makamından verir. Acem-aşirandan

ilahi ve salavattan sonra imam, ilk üç rekâtı acem-aşiran makamında kıldırıp

son rekâtta mahur makamına geçerek selamı mâhur makamından verir. Ardından

müezzinler mâhur makamından salavât veya bir ilahi okurlar. Burada temcid,

münâcât, tehlil veya tesbih okunur. Son iki tervihada eviç makamı ve

acem-aşiran makamından okunması uygulaması tercih edilmiştir. Bunun sebebi de

bu makamların çıkıcı, inici oluşları sebebiyle namazın sonlarına kadar

zindeliği muhafaza etmek içindir. İlahi ya da salavât bittikten sonra bir

müezzin, Bakara Sûresinin 185. âyeti olan ve Şehru Ramedânellezi diye

başlayan âyetin ilk bölümünü veya Âl-i İmran suresi 53. Âyeti olan Rabbenâ

Âmennâ âyet-i kerîmesini veya dua anlamlı âyetlerden birini okuyup sonunu

hüzzam veya segâh makamında bağlar. Hem burada, hem namaz sonrası yapılan duada

imam ve cemaat hafi olarak dua ederken müezzinler de makamlı bir şekilde âmin

çekerler. Buradaki duaya küçük âmin namaz sonundaki duaya ise büyük âmin

denilir. Büyük âminde, âmin yanında âmini çeken müezzin dua anlamlı Allahümmestur

uyûbenâ gibi ifadelerle bazı hadis-i şerifler de okuyabilir. Üç ayrı müezzin

tarafından kısa âmin, uzun âmin, dualı âmin okuyuşlarında genelde rast ve

muhayyer makamları kullanılır. Vitir namazı ise genellikle segâh makamında

kılınır. Çünkü hızlı bir yirmi rekâtın ardından dinlendirici bir makam olan

segâh makamı insana iç huzuru ve gönül ferahlığı verir. Vitir namazının ilk iki

rekâtı segâh veya hüzzam makamından kıldırıldıktan sonra tahiyyattan ayağa

kalkılırken karcığar makamıyla, kunut tekbiri ise muhayyer makamında alınıp

aynı makamla selam verilir. Bazen Vitir namazının ilk iki rekâtından sonra

özellikle üçüncü rekâttaki Kunut Duaları ndan evvel alınan tekbirde, cemaatin

yanılıp hemen rükûya gitmemesi için teyakkuz uyandıran bir makam olan

Tâhir-bûselik makamında tekbir alınır. Böyle olunca da bu makamla yapılır

selam. Terâvihin sonlarına doğru kullanılan makamların özelliği yüksek

perdelerde seyretmesinin sebebi cemaatin coşkusunu doruklara taşımak

gayesiyledir. Tesbih duaları genelde ısfahan, rast, sûzinak, hicaz, sabâ,

dügâh, segâh veya karcığar makamlarından biriyle müezzinlerin sırayla okumaları

şeklinde ve sesli âminlerle sürdürülür. Sesli âminlere cemaatin de katılması

büyük bir koro olarak etkiyi artırır. Tesbihatın sonunda yine başlanan makam

olan rast makamında karar edilir ve Vel hamdü lillahi rabbilalemin diyerek

imama rast ses verilir. İmam rast makamından mihrabiyye okuyarak namazı

bitirir.

MERHABA-ELVEDA

Şerefli bir misafirdir gelen Bu sebepledir zaten adını

Ramazan-ı Şerîf diye çağırmamız ve. karşılamamız. Enderun usulü kılınan Terâvih

namazında seçilen ilahiler de Ramazan ın ilk günüyle son günleri arasında

değişiklik gösterirdi. Ramazan ın ilk günlerinde bu rahmet ayını karşılayıcı:

Merhaba ey mâh-ı enver çok özledik biz seni veya Merhaba ey sevgili mâh-ı

mübarek merhaba gibi güftelerle başlayan besteler okunurdu. Şu Acem-aşiran

ilahi, bu misafiri karşılayanlardandır:

Donandı her yer kandiller ile

Doldu câmiler (efendim) mü minler ile

Zikr ü tesbihler saf diller ile

Sana eylerler (efendim) şehr-i Ramazan

Hoş safâ geldin(efendim) şehr-i Ramazan

Ramazan günleri ilerledikçe daha değişik güfteli eserler

seçilir, ayın on beşinden sonra da Yine firkat nârına yandı cihan/ Elveda

gitti mübarek Ramazan gibi sözleri ihtiva eden eserler icra edilirdi. Kadir

gecesinde de o mübarek geceye uygun ilahiler söylenirdi.

İndi Kur an sende ey Kadri güzel

Leyle-i Kadrinde ey Kadri güzel

Gitti ey tekbir u tehlîli güzel

Elvedâ gitti mübarek Ramazan

Gelmesiyle sevinilen bu kutlu misafir gitmesiyle de

hüzünlendirirdi insanları Camilerde dualara, ilahilere; ağlama sesleri,

hıçkırıklar ve gözyaşları karışırdı:

Ey dostlarım ağlaşalım

Oruç ayı gitti yine

Hasret ile inleşelim

Oruç ayı gitti yine

Bir nûr idi Hakk dan gelip

Yere göğe nuru dolup

Sadıkların elin alup

Oruç ayı gitti yine

Etmiş idi ahde vefâ

Vermiş idi cana safâ

Olmuş idi derde şifâ

Oruç ayı gitti yine

Üftâde yi şâd eyleyen

Mü minleri yâd eyleyen

Kaygudan âzâd eyleyen

Oruç ayı gitti yine. (Üftâde Hazretleri)

KAYNAKLAR

Halil İ. Önder, Ramazan Musikisi, [Y.L. Tezi, Marmara

Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim

Dalı, 2010.]

Gülistan: Ramazan İlahileri ve Kasideleri, Haz. Kâmil

Büyüker, [y.y.]: İstanbul 2008.