Yiyin beyler yiyin! Bu bir han-ı yağmadır!

Abone Ol

Yiyin beyler yiyin bu bir han-ı yağmadır. Aksırıncaya

tıksırıncaya kadar yiyin. Yeter ki kitabımızı, bizi biz yapan Kur an-ı Kerim i

alın elimizden, silin gönlümüzden, yitirin aklımızdan. Hakkı tutan elimiz gider

sizin eliniz olur. Gönlümüz sizi arzular, sizin gibi olmak ister, aklımız size

hizmet eder her daim. Yüzlerce cilt kitap okusa da sizin pencerenizden bakar

dünyaya zihinlerimiz, kendi insanından tiksinerek. Yeter ki Kuran ı alın

bizden.

Bizim topraklarımız bereketlidir, verimlidir. Biz aç

kalırız, siz yiyin. Bizim madenlerimiz boldur, siz alın. Neredeyse bütün petrol

yatakları bizdedir, siz kullanın. Doğal gaz mı, zaten haddinden fazla, biz

çıkarıp kullanamayız zaten, buyurun onu da alın. Aman ha unutmayın, Kur an ı

alın bizden gerisi kolay.

Size hizmetçilik yapacak namuslu, el değmemiş kızlarımız

vardır, canımız ise söylemeye gerek yok, sizin arzularınız karşısında lafa bile

gelmez. Seve seve ölürüz kadın, yaşlı, genç, çocuk. Hiç önemli değil. Kıymeti

yoktur canımızın da namusumuzun da Yeter ki alın kitabımızı elimizden.

Yiyin beyler yiyin. Aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyin.

Bu kadim topraklarda bir sürü etnik grup varmış, hemen bölünürüz. Sizin

menfaatleriniz için yapmayacağımız şey yoktur. Hem bölünür, hem de birbirimizi

öldürürüz. Daha rahat yersiniz malımızı, canımızı, namusumuzu. Millet aya gider

biz yaya demeden daha küçük parçalara bölünürüz, hiiiçç sıkıntı çekmezsiniz.

Uyduruk bir sürü ırklara bölünür, yetmedi ideolojilere bölünür, yetmedi

mezheplere bölünür, yetmedi cemaatlere bölünür, yetmedi menfaatlerimizin

hırsıyla bir kişiye kadar bölünürüz. Yeter ki alın kitabımızı elimizden

Yiyin beyler yiyin. Aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyin.

Alçaklık bize, güç size. Zenginlik içinde fakirlik bize, zenginlik size. İlim,

irfan, insan hakları size; cehalet, kabalık, vahşet bize. Teknoloji size,

acizlik bize. Hepsine razıyız, yeter ki alın kitabımızı elimizden.

Çocuklarımızın cesedi sahile vurur da birimizin yüreği

titremez. Çekirdek çitleyerek başka diyarların, hatta hayalî, gerçek olmayan

hikâyeleri dinler kulaklarımız televizyonlarda. Birimizi öldürürken,

sömürürken, tecavüz ederken diğerimiz dönüp bakmaz bile. Kardeşinden,

kardeşliğinden habersiz yaşarız. Sizin çizdiğiniz sınırların ötesindekiler

kardeşimiz gibi gelmez bize. Ensar olmayı unuturuz. Unuturuz hepsini, yeter ki

alın kitabımızı elimizden.

Bizim gençlerimiz vardır yiğit mi yiğit. Karayağız, kanı

kaynar gençlerimiz. Dün cihanı titreten bilekleri şimdi kardeşine kurşun sıkar.

Terörcülük oynarız, bize vermediğiniz haklarımız adına size hizmet yolunda ölürüz.

Bir sürü örgüt kurarız, silahlı silahsız. Hepsini de kendi insanımızı öldürmek

ve yok etmek üzere kurarız. Müslümanlar kardeş mi, yok yaaa. Kitabımızı aldınız

ya, çoktan unuttuk biz onları. Şimdi en büyük düşmanımız yine biziz. Yeter ki

alın kitabımızı.

Kardeşlik gider, başımız sıkışır, siz, bize bizi

öldürtürken size koşarız sığınmak için. Medet umarız tek dişi kalmış canavar

yüreklerinizden. Alın bizi çekinmeyin, aç kalmayacak kadar doyurun, canımızı

sizden kurtarın, bir ömür hizmet ederiz memleketlerinizde. Hem canımızla, hem

gücümüzle, hem namusumuzla, nasıl isterseniz öyle hizmet ederiz. Cihana

hükmetmek mi, Allah ın ismini yüceltmek mi! Çok oldu bunları unutalı,

atalarımız öyle dermiş, biz bilmeyiz beyim. Yeter ki alın kitabımızı elimizden.

Her şeyi unuturuz.

Yiyin beyler yiyin. Bu bir han-ı yağmadır. Aksırıncaya

kadar tıksırıncaya kadar yiyin. Bir kul çıkmaz karşınıza isyan edecek. Bilakis

size kul olurlar, elleriyle, dilleriyle, gönülleriyle ve akıllarıyla Dedik ya,

yeter ki alın Kur an-ı Kerim i elimizden. Hem aldınız da. Şimdi buyurun

sofraya Canlarımız, mallarımız, namuslarımız sizin. Aksırıncaya tıksırıncaya

kadar yiyin.