Yiyin beyler yiyin bu bir han-ı yağmadır. Aksırıncaya
tıksırıncaya kadar yiyin. Yeter ki kitabımızı, bizi biz yapan Kur an-ı Kerim i
alın elimizden, silin gönlümüzden, yitirin aklımızdan. Hakkı tutan elimiz gider
sizin eliniz olur. Gönlümüz sizi arzular, sizin gibi olmak ister, aklımız size
hizmet eder her daim. Yüzlerce cilt kitap okusa da sizin pencerenizden bakar
dünyaya zihinlerimiz, kendi insanından tiksinerek. Yeter ki Kuran ı alın
bizden.
Bizim topraklarımız bereketlidir, verimlidir. Biz aç
kalırız, siz yiyin. Bizim madenlerimiz boldur, siz alın. Neredeyse bütün petrol
yatakları bizdedir, siz kullanın. Doğal gaz mı, zaten haddinden fazla, biz
çıkarıp kullanamayız zaten, buyurun onu da alın. Aman ha unutmayın, Kur an ı
alın bizden gerisi kolay.
Size hizmetçilik yapacak namuslu, el değmemiş kızlarımız
vardır, canımız ise söylemeye gerek yok, sizin arzularınız karşısında lafa bile
gelmez. Seve seve ölürüz kadın, yaşlı, genç, çocuk. Hiç önemli değil. Kıymeti
yoktur canımızın da namusumuzun da Yeter ki alın kitabımızı elimizden.
Yiyin beyler yiyin. Aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyin.
Bu kadim topraklarda bir sürü etnik grup varmış, hemen bölünürüz. Sizin
menfaatleriniz için yapmayacağımız şey yoktur. Hem bölünür, hem de birbirimizi
öldürürüz. Daha rahat yersiniz malımızı, canımızı, namusumuzu. Millet aya gider
biz yaya demeden daha küçük parçalara bölünürüz, hiiiçç sıkıntı çekmezsiniz.
Uyduruk bir sürü ırklara bölünür, yetmedi ideolojilere bölünür, yetmedi
mezheplere bölünür, yetmedi cemaatlere bölünür, yetmedi menfaatlerimizin
hırsıyla bir kişiye kadar bölünürüz. Yeter ki alın kitabımızı elimizden
Yiyin beyler yiyin. Aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyin.
Alçaklık bize, güç size. Zenginlik içinde fakirlik bize, zenginlik size. İlim,
irfan, insan hakları size; cehalet, kabalık, vahşet bize. Teknoloji size,
acizlik bize. Hepsine razıyız, yeter ki alın kitabımızı elimizden.
Çocuklarımızın cesedi sahile vurur da birimizin yüreği
titremez. Çekirdek çitleyerek başka diyarların, hatta hayalî, gerçek olmayan
hikâyeleri dinler kulaklarımız televizyonlarda. Birimizi öldürürken,
sömürürken, tecavüz ederken diğerimiz dönüp bakmaz bile. Kardeşinden,
kardeşliğinden habersiz yaşarız. Sizin çizdiğiniz sınırların ötesindekiler
kardeşimiz gibi gelmez bize. Ensar olmayı unuturuz. Unuturuz hepsini, yeter ki
alın kitabımızı elimizden.
Bizim gençlerimiz vardır yiğit mi yiğit. Karayağız, kanı
kaynar gençlerimiz. Dün cihanı titreten bilekleri şimdi kardeşine kurşun sıkar.
Terörcülük oynarız, bize vermediğiniz haklarımız adına size hizmet yolunda ölürüz.
Bir sürü örgüt kurarız, silahlı silahsız. Hepsini de kendi insanımızı öldürmek
ve yok etmek üzere kurarız. Müslümanlar kardeş mi, yok yaaa. Kitabımızı aldınız
ya, çoktan unuttuk biz onları. Şimdi en büyük düşmanımız yine biziz. Yeter ki
alın kitabımızı.
Kardeşlik gider, başımız sıkışır, siz, bize bizi
öldürtürken size koşarız sığınmak için. Medet umarız tek dişi kalmış canavar
yüreklerinizden. Alın bizi çekinmeyin, aç kalmayacak kadar doyurun, canımızı
sizden kurtarın, bir ömür hizmet ederiz memleketlerinizde. Hem canımızla, hem
gücümüzle, hem namusumuzla, nasıl isterseniz öyle hizmet ederiz. Cihana
hükmetmek mi, Allah ın ismini yüceltmek mi! Çok oldu bunları unutalı,
atalarımız öyle dermiş, biz bilmeyiz beyim. Yeter ki alın kitabımızı elimizden.
Her şeyi unuturuz.
Yiyin beyler yiyin. Bu bir han-ı yağmadır. Aksırıncaya
kadar tıksırıncaya kadar yiyin. Bir kul çıkmaz karşınıza isyan edecek. Bilakis
size kul olurlar, elleriyle, dilleriyle, gönülleriyle ve akıllarıyla Dedik ya,
yeter ki alın Kur an-ı Kerim i elimizden. Hem aldınız da. Şimdi buyurun
sofraya Canlarımız, mallarımız, namuslarımız sizin. Aksırıncaya tıksırıncaya
kadar yiyin.