2015. Şöyle bir arkamıza yaslanıp geçen bir yılın hesabını yapacak olursak, eminim ki her bir bireyde önemli değişimler meydana gelmiştir. Kimi çocuk doğurmuştur, kimi Müslüman olmuştur veya Allah muhafaza sapıtmıştır, kimi iş - güç sahibi olup evlenmiştir, gibi… Yılbaşları, şuurlu bir müslümanın eğlence, savurgan, gaflete dalma günü değil; ancak ve ancak geride bıraktığı bir yılın hesabını yapması gereken bir gündür. Yılbaşı; mü’min bir kişi için ben, beni yaratan Rabbim için geçen bir yılda neler yaptım veya yapamadım, diye düşüneceği bir gecedir. Öyle de olmalıdır.
Bakınız, etrafımızda o kadar bela - musibet var ki, bunların hepsi şuurunu kaybetmiş; freni patlamış bir Müslüman olma yolunda olduğumuz içindir emin olun. Bizler, faiz (riba) batağına bulaşmasak, Allah yolundaki cihadın kendi nefsimizden başlayacağının bilincinde olsak, batılı haktan ayırt edebilsek velhasıl kelam kabul olan değer sayımızı yitirmezsek işte o zaman etrafımızdaki tüm tehlikeler Allah’ın izniyle dağılacaktır.
Mü’min kişinin o kadar derdi olmalı ki, Hz. İsa (as.) Allah’ın oğlu (hâşâ)dur diyen bir dinin mensubu kişilerin bayramını kutlamamalıdır. İhlâs suresi bize Allah’ın tek olduğu, doğmadığını; doğrulmadığını bildirmektedir. Ama inanmayan herkes bunu inkâr etmektedir. Ve biz Müslümanlar bunu inkâr edenlerin ‘yılbaşı’ denen kutlamalarına alet oluyoruz. Bizler, nasıl olur da bu inanışa sahip olan insanların bayramını kutlayabiliriz. Nasıl olur da Kuran-ı kerim okurken bir yandan Allah’tan korkun (ittekullah) diyerek, diğer yandan da okuduğumuzu inkâr ederek Allah’a; O’nun dinine, kelamına ve peygamberine (sav.) harp ilan etmiş kâfirlerin bayramını kutluyoruz! Allah korkusu olanların bunu yapmaması gerek, çünkü O, şüphesiz ki bunu yapanları cezasız bırakmayacaktır. Gazabından yalnızca ve yalnızca O’na sığınırız.
Hadis-i şerifte buyruluyor ki : ‘’ Kişi, sevdiği ile birliktedir.’’ İnsan bu dünyada kimi sever veya da kimlerle birlikte olursa, şüphesiz ki ahirette de onunla-onlarla birlikte olacaktır. Bir insan düşünün ki, sevmediği biriyle birlikte olur mu, sevmediği bir zümreyi taklit eder mi? Bu yüzdendir ki, eğer biz de onları (Yahudileri/Hıristiyanları/Allah’ı inkâr edenleri) taklit edersek, onlar gibi ahiretimizin kararması söz konusu olacak. Bu yüzden nefsimize hâkim olup tam tersini yapmalı; Allah’a karşı gelmemeliyiz. Bilhassa yılbaşında bolca nafile ibadet yapıp, Kuran’ı kerim okumak veya ilim meclislerinde bulunmalıyız. Böylelikle sünnetten de ayrılmış olmayız. Çünkü peygamber efendimiz (sav.) müşriklere her zaman muhalefet etmiştir, onlar ne yaptıysa, peygamberimiz (sav.) de hep tersini yapmıştır. Yazımın başında da belirttiğim gibi İslam üzerine kurulu değer sayımıza sahip çıkmalı ve şuurlu bir Müslüman olmalıyız. Şüphesiz ki Allah, iyiler ile beraberdir. Essalamu aleyküm.
Emre Boldaz