Yerlilik Paris’ten, millîlik Brüksel’den mi?

Abone Ol

Yerli ve millî’ etiketiyle pazarlanan her şey bizim değildir. Akıl tutulmasına karşı uyanık olmak zorundayız!

Sayın Cumhurbaşkanımız dün partisinin grup toplantısında şöyle dedi:
“İklim kanunu tamamen yerli ve millî bir kanundur.”

Buyurun buradan yakın!

Bahsedilen kanunun temeli, Paris İklim Anlaşması’na dayanıyor. Yani daha adında bile yerliliğin ‘P’si, millîliğin ‘M’si yok. Adı Paris, ruhu Brüksel, içeriği Washington… ama nedense bizde “yerli ve millî” diye sunuluyor.

Hadi şimdi hep birlikte mantığımızı askıya alalım ve “Siz ne derseniz doğrudur efendim” diyerek, kolektif akıl tutulmasına katılalım. Zaten yıllardır sorgulayan herkes ya hain ilan ediliyor ya da “meseleyi anlamamış” sayılıyor. Öyle ya, biz ne anlarız iklimden, çevreden, kalkınmadan?

Madem Paris İklim Anlaşması yerli ve millî, o zaman yarın öbür gün IMF’ye “millî ekonomi ortağımız”, NATO’ya “yerli güvenlik paktımız” denirse kimse şaşırmasın. Çünkü artık mesele içeriğin ne olduğu değil; etiketi “yerli” yapıştırdınız mı, sorgulanmaz, tartışılmaz.

Dün “bebek katili” dediğimiz kişiyi bugün “devlet aklı” diyerek meşrulaştırıyor, “kurucu lider” ilan ediyoruz.
Gerçekten mi? Buna mı ‘devlet aklı’ deniyor?
Madem mesele buysa, o zaman rahmetli Menderes’i darağacına gönderenler de “devlet aklıyla” mı hareket etti?
Bu mudur akıl? Bu mudur ilke?

Üstüne üstlük artık şu gerçeği de hatırlatma vakti geldi:
Hükümet devlet değildir!
Bir hükümetin icraatlarını eleştirmek, ne vatan hainliğidir ne de devlet düşmanlığıdır.
Ama bu ülkede ne yazık ki dün, “Altılı masanın altında PKK var” diyerek olmayanı varmış gibi gösterip, “bunlar teröristtir, vatana ihanet ediyorlar” diye propaganda yapanlar…
Bugün aynı masanın etrafında, Çankaya Köşkü’nde beraber poz veriyor.
Demek ki ihanet sadece söylemdeymiş; gerçekler ise makam koltuklarında şekil değiştiriyormuş.

Ama unuttukları bir şey var:
Bu halk aptal değil!
Her “yerli” denilene körü körüne inanan bir toplum değiliz.
Gözümüzle görüyor, aklımızla değerlendiriyoruz.

Biz, ülkesini gerçekten sevenler olarak; adına bakmadan, içeriğine odaklanarak soruyoruz:
Bu yasa kimin faydasına? Gerçekten bu toprakların ihtiyaçlarına mı karşılık geliyor, yoksa başka merkezlerin direktiflerine mi?

“Yerli ve millî” olmak, Paris’ten gelen metinlere sadakatle bağlı kalmak değil, Anadolu’nun sesine kulak vermektir.