Her kongre yeni bir başlangıçtır. Milli Görüşçüler için
kimin başkan olduğunun bir önemi yoktur. Çünkü doğal liderimiz merhum
Erbakan ın çizdiği ufuk, gösterdiği istikamet bellidir. Bir dava adamı;
falanca olursa çalışırım, filanca olursa çalışmam diyorsa, ondan dava
adamlığı beklemek ne kadar doğrudur Dava adamlığı genel başkana endekslemek
doğru bir hareket değildir. Televizyon kanallarının sizi göstermediği, ana akım
medyada yer alamadığınız, dar bütçeyle ve yetersiz olanaklarla mücadele ancak
bu kadar olur. Rakiplerinizin siyasi pazarlama alanında güçlü olmasını da
unutmamak gerektiğini düşünüyorum. Unutmayınız ki, sonuç olarak, siz Milli
Görüşün temsilcisisiniz ve sistemin alternatifisiniz. Sistem; Milli Görüş
partileri kapatmış, defalarca bölmüş olduğunu asla aklımızdan çıkarmamalıyız.
Ama her seferinde yola revan olmayı başarmış bir teşkilat var. Yine kalkıp
şahlanacaktır Bir olayın başlaması için Allah ın insanlara bahşettiği vuku
saati vardır. İşte o şahlanışın vuku saatinin gelmesi, teşkilat hastalıklarından
kurtulup, düzenli çalışmaktan geçmektedir. Birbirimizin gözünü oymaya çalışmak,
sadece düşmanlarımızı sevindirecektir. İnanın hiçbir faydası olmayacaktır. Her
şeyden önce Milli Görüş ün ne olduğunu anlamamız ve bilmemiz gerekmektedir.
Milli Görüş adil yönetimdir. Hangi makamda olursanız olsun, idarenizi Allah
rızası için yapmak demektir. Yetimin hakkını korumak, devletin malına el
sürmemek demektir. Milli Görüş ümmet bilincine varmak demektir. Milli Görüş
hakka kul olmak, batılı batıl bilmek ve batılla mücadele etmek demektir. Her
şeyden önce kul hakkı yememektir. İslam ı özellikleri taşımak demektir. Gıybet
yapmamak demektir. İyinin, doğrunun, güzelin, faydalı olanın hâkim olmasının
mücadelesidir. Bundan dolayı siz sadece Türkiye yi idare etmeye değil, bütün
dünyaya adil ve adalet getirmeye talipsiniz. Bu yol kolay yol değil. Bütün bu
olumsuzluklara ve algı operasyonuna rağmen Saadet bayrağını yere düşürmeyen
teşkilat mensuplarına selam olsun. Rabbim iki cihanda aziz eylesin.
İki hastalığımızı ivedi yenmemiz gerekmektedir. Biri,
dedikodu, diğeri ise atalet. Bu iki hastalığı terk edip, teşkilat çalışmalarını
aksatmadığımız sürece başarı kendiliğinden gelir. Biz rüzgârın hep yukarıdan
gelmesini bekliyoruz. O rüzgârın gelebilmesi için, teşkilat çalışmaları
eksiksiz yapılması gerekmez mi Teşkilatın güçlü olursa, genel başkan rüzgâr
estirebilir. Zayıf bir teşkilatla nasıl güç oluşturabilirsiniz Toplantıya
gelme, çalışmalara katılma sonra neden oy alamıyoruz diye tenkit et.
Kabahati genel başkanda bul! Bu etik değil ve de doğru da değil. Milli Gazete
okumayan, teşkilat çalışmalarına zaman ayırmayan pek çok arkadaşımız çok rahat
bir şekilde eleştirebiliyor. Çalışkan olacağız, eğitimli olacağız ve Milli
Gazete ye abone olup, yakından takip edeceğiz. TV5 i izlemeyi asla
unutmayacağız. Başka yayınları da okuyup, rakiplerimizi tanıyacağız. Teşkilatlı
çalışacağız. Yapmamız gerekenin bilincine varıp öyle hareket edeceğiz.
Birbirimizin moralini bozacak tartışmaların içine girmeyeceğiz. Kindar
olmayacağız. Giyimimiz, hareketlerimiz ve hitabetimiz hep Milli Görüşçüye
yakışır olacaktır.
Bir dava adamında bulunan vasıflara sahip olup, o şekilde
hareket edeceğiz. Bir imtihanda olduğumuzu asla unutmayacağız. Siz bütün
görevlerinizi yaptıktan sonra kalkıp eleştirebilirsiniz Fakat eleştirdiğiniz
konu ne olursa olsun mutlaka bir alternatif sunmanız gerekmektedir. Güç
katmadığınız teşkilata nasıl güçlü olmasını beklersiniz. Bu haksızlık değil mi
Allah aşkına! Bir dava adamının genel başkanının kim olduğunun önemi var mıdır
Siz davayı tebliğ ederken, genel başkanınızının vasıflarını mı tebliğ
ediyorsunuz. Her şeyden önce Milli Görüş ün ne olduğunu bilmeden, ona buna
takılarak tebliğ olur mu Bizim işimiz şahıslarla değil. Hâlâ anlayamadınız mı
Milli Görüşçüler şahıslarla uğraşmaz. Bizim işimiz, adil ve adaletli bir yönetimin tesis edilmesidir. Bunun
için inanacağız ve çalışacağız. Birbirimize sahip çıkacağız, birbirimizle alış
veriş yapacağız. Sizlerde biliyorsunuz ki, İnanan insanın önünde hiçbir güç
duramaz. Herkesin NİSÂ 136. Ayeti çok iyi anlaması gerekmektedir. Rabbim bu
ayetinde buyuyor ki; Ey iman edenler! Allah a, Peygamberine, Peygamberine
indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah ı,
meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahret gününü inkâr ederse, derin
bir sapıklığa düşmüş olur. Eğer bu davayı hak dava olarak görüyorsak,
dedikoduyu bırakıp, görevlerimize dört elle sarılalım. Rabbimizin bu ayette
demek istediği Ey iman edenler, iman ediniz sözünü çok iyi anlamaya çalışalım.