Bir Galatasaray-Trabzonspor maçı oynandı. Her iki tarafın
da ligin üst sıraları ile ilgili bir iddiaları yok. Yani maç sıradan... Sadece
daha önce şampiyonluk yaşarken çok iddialı çekişmeler yaşamış iki taraf var
sahada... Sadece prestij kapışması... Yenilirsen içeride biraz rahatsız
olursun, kazanırsan dışarıya üç beş günlüğüne gülücük atarsın. Hepsi bu... Hal
böyle olunca da, yani fırsat bu fırsat maça göğsüne zamansız FİFA kokardı
taktığın hakemlerden birini verirsen. Yani Kaşarlanmışlardan değil...
Peki, bu maçın gece ekran yorumlarına ne diyeceksiniz.
Biri, hem de eski topçu, ama tam topçu, diyor ki federasyon bu maçı
tekrarlamalı... Yahu siz kafayı mı yediniz Bu maçı dünyada tekrarlayacak bir
federasyon çıksın, evet tekrarlanır desin ben mesleği bırakırım. A cahiller,
FİFA diyor ki, Maçta kural hatası yapılmış olsa bile müsabakaları
tekrarlamamaya özen gösteriniz... A ahmaklar; kaleye dışarıdan giren topun gol
sayılmasına rağmen o maç tekrarlandı mı Efendim; hakeme devre arasında talimat
gelmişmiş de, hakem ikinci yarıda işi ayarlamışmış... Acaba neden maç öncesi
gelmedi ki talimat
Şimdiiii.... Özer in ikinci sarı yanlış... Ancak
birincisinde hakemin Özer e Bana bak, bana parmağını kaldırarak
konuşamazsın... uyarısı enteresan. Keşke her hakem böyle futbolcuya karşı dik
durabilse... Örnek mi; Boğazını keserim işareti yapanlara bile tık diyemeyenler
gördük Aykut la Podloski sarı görmeden idare edilebilirlerdi. Talimatlar diyor
ki, kartınızı mümkün olduğu kadar çıkarmamaya çalışın. Cavanda nın hareketi
penaltı değil. Ancak hakem çaldı. İtirazını normal şekilde yaparsın. Ama
hakemin göğsüne çakarsan kırmızı ile gidersin... Kırmızı kararı doğru... Salih
için Hami Mandıralı ne dedi Şunu; oyundan atılmak için böyle bir hareket
profesyonel oyuncuların işi değildir... Salih te hakem haklı... Yani Sabri ye
penaltı çalınmadı, yanlış. Umut a yapılanda penaltı yok. Özer in ikinci kartı
yok. Aykut idare edilebilirdi. Ama Cavanda ve Salih kararları doğru...
Maç mı Vallahi hiç bu kadar uzun süre karşılıklı iyi
futbolla geçebileceğini sanmamıştım. Hem de dediğim gibi en küçük bir iddia
yokken arkasında... Ama şaştığım şu... Galatasaray, hakemin verdiği ve Erkan ın
gol yaptığı penaltıya hiç itiraz etmedi. Hem de maç daha 0-0 idi... Yani acaba
Denizli nin takımı yenilgiler için artık alışkanlık mı edindi
Gelelim uzatmalara... Hakem şeklen bir dakika ekletti.
Baktı ki onu da takımlar başka türlü değerlendirecek, hemen çalıp gitti. Bir
maçı tatil etmiş hakem olarak kayda geçmemek adına... Bu ülkede biz ne hakemler
gördük! Haaa bu arkadaş henüz daha FİFA kokardı boşuna gelmemiş. Ben daha
önceki yazımlarımdan birinde bu ve bunun gibi yeni kokart takanlar için de aynı
şeyleri yazdım. Demek ki haklıymışım. Hatta örnek de verdim. Doğan Babacan, Hilmi Ok, Ertuğrul Dilek,
sonlardan Cüneyt Çakır acaba kaç yıl beklemişlerdi o kokardı takmak için
Haaa şimdi bir yere geldik... Ekranlardan ahkâm kesen
eski hakemler var. Hem de ne ahkâm! Neden acaba bir teki kalkıp da MHK
başkanlığı için ben varım demiyor Çünkü ekrandan para dökülüyor da ondan...
Madem o kadar ilkelisiniz, bu işi en iyi siz biliyorsunuz, sizden yüreklisi
yok, ülke futbolu ve hakemliği için özveride bulunsanıza!
Teknik, taktik mi Denizli hocanın her maç değişik varyasyonlarına alışmaya başlayacağız
anlaşılan. Hami mi Takım ayağa kalkmış gibi...