Ekonomi

Yatırım bankası duyurdu: Altın alıp-satacaklar dikkat

Altın fiyatları son dönemde küresel piyasalarda rekor seviyelere ulaştı. Bu yükseliş, yatırımcıların altına bakışını da dönüştürdü. Geleneksel sorular yerini yeni değerlendirmelere bıraktı. HSBC’nin son analizleri bu değişimi açık biçimde ortaya koydu. Altın artık farklı bir çerçevede ele alınıyor.

Abone Ol

HSBC, altının portföylerdeki rolünün yapısal olarak değiştiğine dikkat çekti. Yapılan açıklamada, yaklaşımın yön değiştirdiği vurgulandı. “Ne zaman alınmalı?” sorusunun geri planda kaldığı ifade edildi. Bunun yerine portföy dağılımına odaklanıldığı belirtildi. Bu değerlendirme, altının stratejik konumuna işaret etti.

Geleneksel Koruma Aracı Tanımı Yeterli mi?

HSBC’ye göre altın, uzun yıllar boyunca yükselen enflasyon veya düşen reel getiriler dönemlerinde öne çıktı. Bu süreçte taktiksel bir korunma aracı olarak kullanıldı. Ancak bu tanımın günümüz koşullarını açıklamakta yetersiz kaldığı belirtildi. Piyasa dinamiklerinin değiştiği ifade edildi. Altının yeni bir rol üstlendiği kaydedildi.

Fiyat Performansı Hangi Verileri Aşıyor?

2024-2025 dönemine ilişkin değerlendirmede, altının reel getirilerin yüksek olduğu bir ortamda yükseldiği belirtildi. Enflasyonun gerilediği koşullarda bu hareketin dikkat çekici olduğu vurgulandı. Altının riskli varlıklarla birlikte yükseldiği ifade edildi. Bu durumun alışılmış kalıpların dışına çıktığı kaydedildi. Fiyatların yıl başından bu yana yüzde 50’den fazla arttığı bilgisi paylaşıldı.

ETF Verileri Neyi Gösteriyor?

HSBC analizinde, 2023’e kadar altın fiyatları ile ETF holdings arasında yaklaşık yüzde 60’lık bir korelasyon olduğu hatırlatıldı. Son dönemde ise bu ilişkinin bozulduğu ifade edildi. ETF çıkışlarına rağmen fiyatların yükseldiği belirtildi. Bu durumun, talep yapısında bir değişime işaret ettiği aktarıldı. Merkez bankalarının etkisi ön plana çıkarıldı.

Merkez Bankaları ve Yeni Portföy Yaklaşımı

Özellikle gelişen ülkelerdeki merkez bankalarının kalıcı alımlarının belirleyici hale geldiği ifade edildi. Bu alımların fiyat duyarlılığının düşük olduğu vurgulandı. Altının politik yapılardan bağımsız bir varlık olarak değerlendirildiği belirtildi. Karşı taraf riski taşımaması ve mali güvenilirlik erozyonuna karşı koruma sağlaması öne çıktı. Bu çerçevede, HSBC yatırımcıların artık altına “portföylerde ne kadar yer almalı?” sorusuyla yaklaştığını aktardı.