Yargı mı, haklı Genelkurmay mı?

Abone Ol

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, İddianamesini tamamladı. 

“15 Temmuz yönetim merkezi” dediği Akıncı İddianamesine göre; 

“Askeri kanadın Bir Numarası HKK Eski Başkanı Orgeneral Akın Öztürk!”

***

Oysa Genelkurmay, 21 Temmuz 2016’da sitesinde bir açıklama yaptı. Akın Öztürk’ün, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal adına Akıncı’ya gittiğini…

Darbecileri iknaya çalıştığını… Yani temiz olduğunu açıklamıştı. 

Bu durumda sormamız lazım. Akın Öztürk’e iftira mı ediliyor, korunup, kollanıyor mu?  Kim haklı? Yargı mı, Genelkurmay mı?

YA ÇOK SADIK, YA ÇOK ŞÜPHELİ!

Geçen Ankara’nın nabzını iyi tutan iki dostla yemek yiyoruz!

İkisi birden; “Sence Reis, neden yurtdışı gezilerinde Hakan Abi ve Hulusi Abi’yi hiç ayırmıyor?”

“Ne duydunuz, ne düşünüyorsunuz?” diye karşı soruyla atağa geçince…

“Ya ikisini de ileride Başkan yardımcısı yapacak? Ya da özellikle ikincisine dair 15 Temmuz endişesi taşıyor!” demesinler mi!

Yapmayın Dostlar dedim! Böyle şey olur mu? 

İnanamadım ama aha bu köşeye de not ettim!

***

Ve birkaç gün sonra…

Devletin stratejik bir kurumundaki, önemli bir yönetici dostum şu cümleyi kurmasın mı?

“Devletin her daim yeni doğan, özel evlatları vardır! İşte zirvelere yakın o masada; 15 Temmuz’un kilit ve çok tartışılan ismine dair bir dosya tutuluyor! 16 Nisan’dan sonra açılabilir!”

Baktım, önceki bilgileri anımsatıyor! 

***

Aklıma, Savcılığın “Bir numara”, Genelkurmay’ın ise “Değil” dediği Akın Öztürk Vakası geldi!

Bu durumda sormak lazım. 

Askeri 1 Numara kim? Yoksa Ergenekon’daki gibi hiç bilemeyecek miyiz?

Millet siyasi ayak temizliği bekleyedursun,  16 Nisan sonrası sizce başka defterler de açılır mı? Bir hafta daha sabır!

TEKNİK ADAMLAR HAKSIZ ÇIKSIN!

“Batı, 16 Nisan’ı yaptırtmamak için, siber saldırı yapmaktan vazgeçmeyecek! “

Teknik dostlarımızın bu endişesi hiç bitmedi. İnşaAllah yanılmış olurlar!

KARARSIZ KARDEŞE SORDUM!

Bence “Tek Adam, denetimsizlik, 18 yaş, 600 vekil falan hikâye” Kararsız Kardeşlerin, farklı endişeleri var. Şöyle ki:

***

EVET’e yakın kararsız kardeşin iki endişesi var:

“1 Mart 2003’te bu iktidar Amerikan Tezkeresi’ne EVET deseydi Türkiye, dostça işgal edilmiş olmayacak mıydı?”

“24 Nisan 2004’te bağımsız KKTC’yi, Rum’larla Federe devlet yapacak Annan Planı Referandumuna EVET çıksaydı Kıbrıs elden gitmiş olmayacak mıydı?”

***

HAYIR’a yakın kararsız kardeşin iki endişesi:

“ERDOĞAN, İsrail-ABD-AB, Rotschild’lerle yakın ise, 15 Temmuz’dan beri Batı neden üzerine geliyor?

BAŞKANLIK, geçmiş liderlerin de istediği gibi Türkiye’nin Siyasi Gücünü artırır mı?

***

17 Nisan Sabahını; bu dört endişeye son gece gelecek ilham belirleyecek!

EVET/HAYIR, EN ÇOK CHP’Yİ ETKİLEYECEK!

16 Nisan sonrası,  İktidar cephesinde taşların yerinden oynayacağını herkes bekliyor. Ancak esas CHP etkilenecek. Hayır çıksa “Yüzde 25’lik Kemalist, ulusalcı, laikçi duruşu aşmak” için! 

***

Hayır oyları da yüzde 45’lere vursa; CHP kendini “Yüzde 50+1’e, göre formatlayacak!”