BAŞLIKTAKİ anlam harikadır. Hayatta belki de en çok
kullandığımız cümlelerden biridir. Bir yanlışın eninde sonunda, uzaklaşmış gibi
görünmesine rağmen illaki karşımıza çıkacağı gerçeğidir.
Peki, buraya nereden geldim Şuradan; Galatasaray üç
kupayı kazanıp, dördüncü yıldızı da göğsüne taktıktan sonra bugüne kadar tek
bir doğru hamle yapamadı. Ne saha için, ne saha dışı için... Yönetim
gariplikler sergisi açtı adeta... Florya da var mıydı, yok muydu belli değildi.
Teknik direktör Hamza kardeşimiz taaa o
günlerden bugünlere tek bir doğru bile gerçekleştiremedi.
Maça dönük açalım o zaman... Aklıma gelen ilk çarpıcı
soru şu: Bilal e ne oldu Sakat mı Bilmem... Ama medyada tek bir satır bile
çıkmadı, ne de ekranlardan dile getirildi böyle bir durum... O halde Bu Bilal,
Hamza hocanın 30 yaşından sonra bize sunduğu bir klas orta alan oyuncusu değil
miydi Hadi diyelim ki savunma yönü zayıftı, deplasmanlarda kenarda oturur.
Peki, kendi sahanda Hem de Melo gitmiş, yani ön libero için tek aday kalmış
ki, o da Selçuk tur, o zaman Sneijder e kim eşlik edecek Hamza kardeş Sana
hemen söyleyeyim; o Rodriguez asla ön libero oynamaz. Hamza kardeş; sana göre bu Mersin maçı çok iyi gidiyordu demek
ki Öyle ya ilk oyuncu değişikliğini 83. dakikada yapıyorsun. Bırak Allah aşkına!
Denayer denen oyuncu süs olarak mı kenarda oturdu Bitmedi hoca! Olcan, Nakoulma topa değmeden
önce hiç topa değebildi mi Hoş o siyahi oyuncu topla buluştuktan sonra da
değemedi ya... Olcan da oynamaz orada hocam!
Ara verip dönelim. Bütün bu yanlışları kenarda nasıl da
izledin ki Biz ekran başında bir yorumcu olarak ne hamleler bekledik bir
bilsen... Podolski tamam... Ama geçen maç da on kişi oynadığının farkında mısın
Hamza hoca Ne yani rakip ceza alanında karambol olacak, Podolski de vuracak gol
yapacak. Bunun için mi sahada 83. dakika kalıyor Olmadık maçalara Umut la
başladın, burada top rakip ceza alanında çevrilmeye başlandığında 75. dakikadan
sonrası gösteriyor ama aynı Umut 90 da giriyor.
Hep söyledim, hep yazdım. Galatasaray a ligi Fenerbahçe
ile Beşiktaş hediye etti. Kupaları da Bursaspor... Ama sanıldı ki bu zaferler
Hamza hoca tarafından kazanıldı. Hele hele bu sefer işin içine hakemler de
girdi. İşte asıl felaket başlıyor demektir. Bu maçın puan kaybı hakemlere
bağlanıyorsa, Hamza ve Galatasaray yönetiminin yeniden düşünmesi gerekir. Bu
arada yarın Atletico Madrid in de Arena ya ayak basacağını unutmayalım. Yani
asıl büyük savaş şimdi başlıyor. Böyle düşünen, böyle planlayan bir hoca ve bu
lige hafif gelecek oyuncu çokluğu ile nereye kadar gidilir ki Yazık!
Bakın bir önemli noktaya daha değinmek istiyorum. Yarın
bu takımın her şeyi olan, hatta eski deyimle hamalı olan Sneijder de bir gün,
Yeter artık be... derse.
Bu arada Mersin İdmanyurdu nun da hakkını yemeyelim. Hiç de öyle arkaya birikmeden oynadı. Hücuma
çabuk ve etkili çıktı. Hakan Balta ve Semih in, hatta Sabri nin bazı önemli
hamleleri olmasa belki de maçı da alırdı. Ön liberosu varmış gibi gözüken ama
aslında olmayan Galatasaray a hep korkulu anlar yaşattı. Orta sahası tamamlanmış
bir Mersin takımı, Servet in de dönmesi ile geçen sezonun flaşlarını yapmaya
yakın gibi gözüktü.