Yanılgı üstüne yanılgı!

Abone Ol

Adına ne derseniz deyin!

İster “yandaş zekâ” deyin.

İster “yandaş kafa” deyin.

İster “yandaş akıl” deyin.

Bu yaklaşım yanılgı üstüne yanılgıya uğrayan yaklaşımdan başka bir şey değil.

Ekonomide böyleler.

Eğitimde böyleler.

Sağlıkta böyleler.

Dış politikada böyleler.

En önemli yanılgıları başkaları tarafından kotarılmış olan işlerin kendileri tarafından yapıldığını sanmaları!

Mesela Suriye örneğinde olduğu gibi!

Yakın zamanda Suriye’de Esad rejimi devrildi ve yerine Şara Suriye devlet başkanı oldu!

Yandaş zekâ, bu gelişmenin kendi eseri olduğunu sandı.

Hatta aralarında sadece Suriye ile yetinmeyip Lübnan ve Ürdün ile ilgili hayaller kuranlar bile çıktı.

Bu arada İmralı sakini Öcalan’ın terör örgütüne “silah bırak” çağrısı oldu.

Öcalan, örgütünden silah bırakmasını ve kendini feshetmesini istiyordu.

Örgüt buna olumlu cevap verdi.

Çağrıya uyacağını ilan etti.

Yandaş kafa söz konusu çağrının örgütün Suriye’deki uzantılarını da kapsadığını ileri sürerek onların da silahlarını bırakarak örgütü feshetmeleri gerektiğini ileri sürdü.

Terör örgütünün Suriye’deki uzantıları ise kendilerinin Suriye’de faaliyet gösterdiklerini ifade ederek, bu çağrıya uymayacaklarını adeta ilan ettiler.

Yandaş akıl onların Şam’da kurulan yeni hükümetin emrine girmelerini umarken bir de baktık ki, terör örgütünün Suriye uzantısı ile Suriye’nin yeni yönetimi masaya oturmuşlar.

Ve örgütün silahlı güçlerinin Suriye ordusu içinde yer alması konusunda anlaşma yapmışlar.

Yani yeni yönetimin emrine girmesi beklenenler, yeni yönetimin bel kemiği haline gelmiş!

Dün çökertmek için operasyon yapılan çeteler bugün Suriye ordusu haline geliyorsa bu yandaş zekânın yanılgısı değil de nedir?

Dün bir çete ile karşı karşıya iken yarın Suriye ordusu ile karşı karşıya gelecek olmak ancak büyük bir yanılgının eseri olabilir.

“Yanılmaya hiç doymuyorlar” dense yeridir.