Keys’in “Yedi Ülke Çalışması” olarak bilinen araştırması, hayvansal yağ ve kolesterol tüketimi ile kalp-damar hastalıkları arasında doğrudan bir ilişki olduğu iddiasını ortaya koymuş ve bu görüş zamanla neredeyse tartışılmaz bir doğruya dönüşmüştür.
Ancak sorun bu çalışmanın bilimsel sınırlarının kamuoyuna açıkça anlatılmamasıdır. Keys, elinde daha fazla ülkeyi kapsayan veriler olmasına rağmen, yalnızca hipotezini destekleyen yedi ülkenin sonuçlarını kullanmıştır. Aynı dönemde yüksek hayvansal yağ tüketimine rağmen düşük kalp hastalığı oranlarına sahip ülkeler ise analiz dışında bırakılmıştır. Bu durum, çalışmanın sonuçlarını baştan sorunlu hale getirmiştir.
Buna rağmen Keys’in görüşleri, bilim dünyasında ve özellikle ABD’de büyük kabul görmüş; kısa sürede resmi beslenme politikalarına yansımıştır. 1970’li ve 1980’li yıllardan itibaren insanlara sürekli olarak “yağdan uzak durmaları” tavsiye edilmiştir. Böylece düşük yağlı beslenme, sağlıklı yaşamın temel kuralı gibi sunulmuştur.
Bu yaklaşımın pratikteki sonucu ise ağır olmuştur. Keys bilerek ve isteyerek dünyayı aldatmıştır. Gıda endüstrisi, ürünlerden yağı çıkarırken lezzeti korumak için bu kez şekeri devreye sokmuştur. Şeker ve özellikle fruktoz bazlı şuruplar, “sağlıklı” etiketli pek çok ürünün ana bileşeni haline gelmiştir. Tam da bu dönemde obezite, şeker hastalığı ve kalp-damar rahatsızlıkları hızla artmaya başlamıştır.
Bugün gelinen noktada bilimsel tablo çok daha nettir. Damarları tıkayan ve kalp hastalıklarına zemin hazırlayan temel unsur, doğrudan yediğimiz hayvansal yağlar değildir. Asıl sorun, aşırı şeker tüketiminin karaciğerde yağa dönüşmesi ve bu sürecin zararlı kolesterol türlerini artırmasıdır. Yani “düşük yağ” önerisi insanlığı aldatmış, dikkatleri şekere ve metabolik bozulmalara çevirmek yerine yağları hedef almıştır.
Bu nedenle “düşük yağ” yanılgısı, basit bir beslenme hatası değil; bilimsel bir çalışmanın sınırlarının aşırı genellenmesiyle ortaya çıkan tarihsel bir yanlış yönlendirmedir. Ancel Keys’in araştırması, bu sürecin en etkili ve belirleyici adımlarından biri olmuştur. Bu çalışma insanlığı yanlış bir beslenme rotasına sokmuş; bedelini ise toplum sağlığı ödemiştir.
Bu yanlış yönlendirmenin toplam bedeli, tek tek sayılabilecek rakamların çok ötesindedir. Ancel Keys’in çalışmasıyla meşrulaştırılan düşük yağ anlayışı, onlarca yıl boyunca küresel beslenme politikalarını şekillendirmiş; bu süreçte milyonlarca insan yanlış beslenme önerileriyle yaşamıştır. Sonuç olarak obezite, tip 2 diyabet, kalp-damar hastalıkları ve metabolik sendrom dünya genelinde hızla yayılmış; önlenebilir pek çok hastalık kronik hale gelmiştir. Bu yalnızca erken ölümler anlamına gelmemiş, aynı zamanda yaşam kalitesinin düşmesi, çocuk yaşta başlayan sağlık sorunları, artan bağımlılık davranışları ve sağlık sistemleri üzerinde trilyonlarca dolarlık bir yük doğurmuştur. Buradaki asıl sorun, tek bir bilimsel hatanın yapılmış olması değil; bu hatanın sorgulanmadan dogmaya dönüştürülmesi ve alternatif bilimsel görüşlerin uzun süre bastırılmasıdır. Böylece insanlık, iyi niyetli ama yanlış bir varsayımın bedelini bedenleriyle, ömürleriyle ve toplumsal refahıyla ödemiştir.
Peki bu neden yapılmıştır? Ya da dünyayı aldatan ve milyonlarca insanı ağır hasta edip katleden Amerikalı araştırmacı Ancel Keys kimdir? Bu kişinin kimliğini tespit ettiğimizde bütün taşlar yerine oturmaktadır. Sade bir merakla araştırdığımda korkunç gerçeğe ulaştım.
Açık bir şekilde Ancel Keys’in kimliği ortaya çıktığında konu net bir şekilde anlaşılmaktadır. Ancel Keys’in gerçek kimliği saklanmaktadır ancak detaylı bir araştırma ile Ancel Keys’in aslında isminin Ancel Benjamin Keys olduğunu ve Yahudi olduğunu ortaya çıkarttım. Bir dönem Sion Hastanesinde seri konferanslar vermesinden yola çıkarak gerçek ismine ve tam bağlı olduğu Amerikan Yahudi Cemaatinin kayıtlarına ulaştım. Ulaştığım ilk belge Kuzey Kaliforniya Yahudi Haberleri (Emanu-El, Yahudi Cemaati Bülteni), 9 Mart 1956 tarihli bülten puzzle’nin parçalarını toplamama vesile oldu. İlgili bülteni Afrika Çalışmaları Merkezi AÇAM’ın web sitesinde yayınladım; https://www.afrikacalismalarimerkezi.com/tek-basina-dunya-tarihinde-en-fazla-insani-katleden-kisi/
Kendilerinden başka diğer bütün insanlığı GOYİM olarak gören sapkın bir Yahudi inancına bağlı olan Ancel Keys, insanlığa ve fıtratına savaş açmış, yüz milyonlarca insanın katili olmuştur ve muhtemelen dünya üzerinde tek başına en fazla insan katleden kişi bir Yahudi olan Ancel Benjamin Keys’tir.