İMRALI heyetinde yer alan isimler çözüm süreci ile ilgili
bir takım değerlendirmelerde bulunmuşlar! Çarpıcı tespitleri var! Mesela
diyorlar ki:
Halkıyla çatışan devlet değil halkıyla barışan devlet
demokratikleşebilir ve tarihe yön verebilir!
Elhak doğru bir tespit!
Ama madalyonun bir de öteki yüzü yok mu Yani devletiyle
barışmak yerine çatışmayı tercih eden bir halkın durumu nedir Böylesine bir
tutum demokratikleşmeye mi hizmet eder yoksa tarihe yön vermeye mi Acaba
İmralı heyetinde yer alan isimlerin aklına çuvaldızı devlete batırmadan önce
iğnenin ucunu terör örgütüne batırmak hiç gelmiyor mu
Çözüm süreci öncesi ve sonrası ile ele alınacak olursa bu
süreçte tek hatalı devlet mi Elbette devletten sütten çıkmış ak kaşık konumunda
değil! Ama kabul etmek gerekir ki süreç öncesinde ve sonrasında terör örgütü de
pek çok yanlışa imza atmıştır! Terör örgütünün devlet ile yarışa kalkmış
olması belki de yapmış olduğu yanlışların en başta gelenidir!
Öldürülen bir terör örgütü mensubuna karşılık on güvenlik
görevlisinin öldürüleceğinin ilan edilmiş olması devletle yarışmaktan başka ne
anlama gelir Tarihe yön vermek elbette kolay bir iş değil! Tarihe yön
verecekler elbette büyük fedakârlıklara katlanmak zorundalar! İşi inada
bindirerek, işi yarış havasına sokarak ne tarihe yön verilebilir ne de
demokratikleşme sağlanabilir! Çözüm sürecinde her şeyi devletten beklemek
sağlıklı bir davranış olamaz! Sürecin tüm tarafları ellerini taşın altına
koymalı ve herkes üzerine düşen fedakârlığı yapmayı hazır olmalıdır! Devlet
halkıyla çatışıyor diye söze başlayanlar terör örgütünün devlete karşı olan
tutumunu da dikkate almak zorundalar! Bir an için terör örgütünün sözünü
ettiğimiz çizgiye geldiğini varsayalım! Çatışma konusunda devlet ile yarışmaktan
vazgeçtiğini ve silah bıraktığını düşünelim! Ortada devletin halkıyla çatışması
için bir sebep kalır mı
İmralı heyetinde yer alan isimlerin olaya bir kez de bu
açıdan bakmasında yarar görüyoruz!