Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-21

Abone Ol

SOSYAL TUFAN hatırlatmalarımı yıllardan beri sabır ve sebatla yaptım…

ADİL DÜZEN’in ülkemiz, ADİL DÜNYA DÜZENİ’nin de tüm dünya için yegâne sosyal tufandan yani tüm sorunlardan kurtulma reçetesi olduğunu hatırlattım…

Virüsleri sırasıyla hatırlayalım; Kuş, Kene, Domuz, SARS ve Koronavirüs!

Ve bir anda hayatımızın dört bir yanını kaplayan KORONAVİRÜS DÜZENİ!

Koronavirüs vesilesiyle farklı değerlendirmeler yapılıyorken, biz ülkemiz ve dünya yani bütün insanlık açısından, yarım yüzyıllık birikim ve çalışmalarımız (Adil Düzen Çalışmaları) merkezli değerlendirmeler yaptık. 20 yazımızı geride bıraktık...

***

Bir bakış ve değerlendirme şöyle: Rothschild ailesine yakın olan Henry Kissinger ABD’ye seslendi ve dedi ki; “Coronavirüs dünya düzenini sonsuza dek değiştirecek. Dünya ekonomi ve siyasal olarak yeni frekansına geçecek. Washington sorumluluk almalı ve bağımsız dünya düzeni için adım atmalı.” The Economist ve Der Spiegel yani bu iki dergi üzerinden kavgayı, mücadeleyi, savaşı görmek mümkün. Rothschild ailesinin geleceğini korumakla görevli olan The Economist virüsün kendilerine karşı yapıldığını, yeni dünya düzeninin değiştirilmesi için çıkarıldığını ima etti ve ‘büyük hükümet, özgürlük ve virüs’ kapağıyla çıktı. Rothschild, “Bizim yüz yıl önce kurduğumuz düzeni değiştiremeyeceksiniz, düzenimiz revize edilecek ve sistem sürecek” diyor. Derin Amerika’nın arkasında olduğu Der Spiegel dergisi ise Rothschild ailesinin tek dünya için tasarladığı Euro’nun virüs tarafından parçalandığını, Avrupa Birliği ile Euro’nun bittiğini duyurdu. İki taraf da dijital Dolar ile sistemin devam etmesini istiyor, Aileler Bitcoin istiyordu. Parayı yönetenlerin yeni dönemde olup olmayacağını anlamaya çalışıyoruz. Herkes panik içinde, onlar da güvende değiller. Sonunun nereye varacağını Coronavirüsü çıkartan birkaç kişi dışında kimse bilmiyor.

Biz diyoruz ki: Dünyayı yöneten ya da sömüren büyük ailelerden RothschildlerKoronaVirüsün kendisine karşı üretildiğini beyan ediyor. Genel olarak Aileler ya da bu aileleri yönetip yönlendirenler bu gibi operasyonları kendileri yapar, sonra başkalarına fatura ederler. Biz virüsün Pentagon’un bilgisinde Amerika’da üretildiği görüşünde değiliz. Bütün AR-GE çalışmaları Dolar’la yapılmakta ve çalışanlar da ailelerin emrinde çalışmaktadırlar. ABD derin devleti, Aileleri de yönlendiren, kim olduğunu bilmediğimiz bir Yahudi Sermaye kuruluşudur. Günümüzde Koronavirüsü çıkaranlar da bugün o virüsün etkisi altındalar. Bu görüşmeler, konuşmalarla ve çalışmalarla ya da görünürde olan çatışmalarla virüs sorunu çözülmez. Çünkü virüs sorunu virüsten kaynaklanmıyor. Virüs sorununu bizzat Sermaye dünya çapında elinde bulundurduğu medya gücü sayesinde sorun haline getirdi.

***

Bir diğer bakış ve değerlendirme şöyle: ABD Dışişleri Bakanı Pompeo Afganistan’a gitti. Resmi açıklamada Taliban ile varılan barış anlaşmasını devam ettirmek için gittiği yazılıyordu. Bu görüşme asıl görüşmeyi gizlemek içindi. Pompeo Bagram Hava Üssü’ne geçti ve Politbüro’nun en kilit isimleri olan Çin’in en üstteki üç ismi ile görüştü. ‘Sizin ipinizi çektik, Fransa ve İngiltere ile imzaladığınız gizli anlaşmayı çöpe atın!’ dedi ve gelecek tazminat davalarının da rakamını söyledi. ABD’ye döndüğünde Dominic Raab’a İngiliz mevkidaşını aramasını haber vermesini söyledi. Pompeo, Kraliçe ve Dominic geleceği konuştular.

Biz diyoruz ki: Çin ile ABD arasındaki kavga sadece görünüştedir yani danışıklı dövüştür. Eskiden Sovyetler yani SSCB ile ABD arasında benzer anlaşmalı kavgalar vardı. Ne var ki eskiden Sermaye ve Devletler halka hâkim idiler. Şimdi ise ne ABD’de ne de ABD’nin görünürdeki hasımlarında ülkelerine yani halka hâkimiyet vardır. Yönetimler artık halka hâkim değiller. Bundan dolayı bu tür görüşmeler sonuç vermez, sadece oyalanma vesilesi olur.

SONUÇ ancak tarihi gelişmeyi kavrayıp, insanlığın nereden nereye gittiğini tespit ederek ona uygun hareket etmekle sağlanabilir. Biz insanlık “işçilik dönemi”nden “ORTAKLIK DÖNEMİ”ne gidiliyor diyoruz ama ne devletler ne de Sermaye bunu duydu!