Vesikalı G. Saray ve Baskette acı!

Abone Ol

Geçtiğimiz cumartesi idi sanırım... Gazetelerden

birindeki bir fotoğrafta Galatasaray ın en önemli oyuncularından Selçuk un

elinde bir kâğıt parçası vardı. Altındaki haber ise şöyle idi: Prandelli

taktik kâğıdını oyunculara göstermesi için Selçuk a verdi... Bu bir idman

vesikası idi...

Şimdi gelelim yoruma... Bendeniz, Mancini, benzer notları

Galatasaray daki oyunculardan, genellikle de Selçuk a, birinin eline

sıkıştırdığında, daha da eskisi ile ilk idmanından sonra Galatasaray ın,

şampiyon takımın 15 puan gerisinde kalabileceğini bu ülkede yazmış ve söylemiş

tek kişi idim. Ve şunu da eklemiştim, Galatasaray takımında Emre Çolak hariç,

bütün yerli ve yabancı oyuncular uluslararası deneyime sahiptir. Aralarında

Dünya Kupası maçı oynamış oyuncular da vardır. Ve bu Mancini nin yaptığı hem bu

oyunculara, hem kariyerlerine yaptığı bir hakarettir. Sonuç mu Şampiyonluğu

garantilemiş Fenerbahçe nin gevşekliği yüzünden 9 puan farkla bitti sezon...

Şimdi de aynı yere doğru gidiliyor sanırım. Selçuk un geçtiğimiz cumartesi bir

gazetede yayımlanan o fotoğrafı bunu hatırlatıyor. Daha doğrusu aynı dramın

yaşanabileceğini... Prandelli devam ederse, bari rüzgârsız havaları

kovalasın...

Ve döndük basketbola... Arşive baktım. 4 Haziran da

yazmışım, basketboldaki beş artı bir yabancı kuralının hangi sonucu

doğuracağını... Yani bundan tam 50 gün önce... Demişim ki, Basketbol sizlere

ömürdür... Bakıyorum da şimdilerde ne kadar gazete varsa, hepsinde benim

yazdığım tehlike manşetlere taşınıyor. Neden mi Ümit Milli Takımı Avrupa

Şampiyonu oldu ya... O şampiyon takımdan hangi çocuğumuz böyle bir yabancı

istilasında takımda yer alabilir ki Hele hele, Anadolu Efes, Fenerbahçe,

Galatasaray, Beşiktaş ve Banvit gibi şampiyonluğa oynayacak takımlarda... Spor

medyası yaz uykusuna ya da seviyesizliğine kurban gitmeyip o günlerde isyan

edebilseydi, belki de acilen bir değişime gidilebilirdi. Ama uyudular. Ve en

acısı da bu son kuralın koyucusu Turgay Demirel Bey, o şampiyon takıma kupası

verdi. Keşke birer tane de tenekeden kopyası yaptırıp her oyuncuya verseydi.

Hiç olmaz o teneke ile yatıp kalkar, moral bulmaya çalışırlardı. Bir federasyon

ülkenin iki numaralı sporuna ancak böyle ihanet edebilirdi. Hadi bakalım aslan

medya; Bu şampiyon ümitlere oynama dakikası ortalaması bulun! Düşmeme potası ve

belki de ıkına sıkına play-off a girme çizgisinde... Yazık olmuştur. Türk

basketbolu katledilmiştir. Haaa sakın ola ki, efendim rekabet olur ve

bizimkiler aşama yapar falan gibisinden palavraları atmayın. Futbolda gördük,

ne rekabetler oldu. Bu arada sürekli eleştirdiğim Demirören ekibini de, yabancı

sayısını bir de olsa azalttığı için bir kere daha kutlayayım.

Günün son konusu. CEV Kupası şampiyonu olan voleybolcu

kadınlar için... Polen dışında, asıl takımdan başkaları yoktu. Federasyon eski

başkanı sevgili dostum Ünal Bey, bu konuda bana bilgi vermişti. Bakalım kadın

voleybolunda milli takımlar bazında asıl üst düzey mücadele başladığında

geçtiğimiz sezonki 3 yabancı kuralının ne getirip götürdüğünü göreceğiz. Yine

de bu sporcularımızı kutlarım tabii ki...

Sakın ola ki, federasyon mali genel kurulundan neden bir

şeyler yazmadın demeyin. Yazılacak nesi vardı ki... Mahkemede konuşmayıp

sokakta nara atanların dümenine mi girelim yani