VEKİL, BAŞKAN, BAŞBAKAN OLMUŞSUN NE YAZAR!

Abone Ol

Ülkeler özünde şöyle yönetiliyor. İç dış, temel kararları alan dar bir kadrodan müteşekkil irade. Devlet, derin devlet, loca, saray veya iktidar. Her ne ise. Ülkeye göre değişiyor. Belirlenen politikaları uygulayansa bürokrasi. Bürokratik oligarşi! İrade ve yetki bu iki yapıda.

Bunların pek de sorumluluğu yoktur. Güçlüdür. Arkaları sağlamdır. Kadrolu memur gibidirler. En az 25 sene yerinden oynatamazsın. Kimisi ölene dektir. Peki ya davul Sorumluluk Kim olacak, siyasetçidir, partiler, vekillerdir. Davul, milletvekilinin boynuna asılmıştır. Hiçbir yetkisi yoktur. Örnek mi Alın Amerika’yı! Ekonomi, hukuk, siyaset, dış, iç politikada… Temel kararları alan Yahudi Lobisi. Rockfeller. Uygulayan bürokrasi, hükümet, CIA vs. Peki bu ikilinin bütün dünyada yaptığı sömürü, zulümlere karşı dünya halkları kime küfreder Tabi ki Gizli Dünya Devleti’nin (GDD) belirleyip halka seçtirttiği Amerikan Başkanı’na! Hoş onlar da hak etmiyor değiller. Yüzyıllık demokrasi oyunumuzun aslı, esası işte böyledir! Şimdi. Dünyada ve ülkelerdeki bu gizli düzeni değiştirmedikten sonra, vekil olmuşsun ne yazar! Bakan, başbakan, cumhurbaşkanı olmuşsun ne yazar GDD değil, Adil Ekonomik Düzene dayalı, Yeni Bir Dünya kurabiliyor musun arkadaş Var mısınız bu mücadeleye! Varsanız buyurun silkinmeye, kendine, özüne, aslına gelmeye.12 yıllık çelik-çomak oyunu bitsin artık!

KRAL ÇIPLAK!

Recep Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül-Bülent Arınç. 12 yıllık Troyka.

Arınç, 12 yılda TBMM Başkanı seçildi. Başbakan Yardımcısı yapıldı.

Arınç dışarıda tutulsa, muhalefet odağı olabilirdi. Siyasetin en bilinen kuralı işletildi. İçeri alındı. 12 yıl “hasarsız” geçti. Devir değişiyor.

Şimdi Yeni Türkiye’ye Yeni Troyka kurulmuş gibi: Erdoğan-Davutoğlu-Yalçın Akdoğan!

Bu yüzden üç dönem deniyor. Torun sevin,  kibarca bırakıp gidin deniyor!

Gider mi gitmez mi Cevabı kendisi veriyor: “Kral çıplak” diyeceğim günler yakın. Belki yarın, belki yarından da yakın!

Peki ya, “8 Haziran’a erteledim dediği Gökçek Düellosu!” Osman Gökçek’in listeye girip girmemesine bağlı. Belki 8 Nisan’da başlar cümbüş! Bülent Bey’i iyi izlemek lazım!

SAADET SÜRPRİZ YAPACAK!

Devlet Bey, iktidar istemediğini kitlelere ima etti gibi ama Fehmi Koru tersini yazdı.

Çok konuşulan Milli İttifak son dakika listelerinde gerçekleşecek diye. Bakacağız.

CHP, HDP, irili ufaklı bir sürü parti, kodaman isim, resmi, yarı resmi bu seçimde Saadet’in kapısını çaldı. Bir kısmı medyaya yansıdı. Yarın son gün.

İktidar partisi kendinden emin gibi. 12 yıllık yorgunluğu, dereyi geçerken kaptan değişikliğini dikkate katmıyor(!) görünüyor. Saadet ise, “Milli Görüş, Meclis’e girecek!” diyor. Bizce seçimin sürprizi HDP değil, Saadet olacak!

Saadet’in inancı, Milli Görüş’ü, kurtuluş projeleri, sistemi, Sultan Fatih’in askerleri gibi gençliği kimde var! HDP’nin de, MHP’nin de, CHP’nin de, AK Parti’nin de Milli Görüş’e, Saadet’e ihtiyacı var. Saadet’le ittifak yapan kitleler nazarında meşrulaşır, kazanır, rantiyeye değil, şantiyeye, Siyonist’e değil, millete çalışır. Milli Görüş mayadır. Öze dönüştür.

Yarına ne kaldı. Az daha sabır! Görelim Mevla neyler

KİM SÖZCÜ, KİM GÖZCÜ

Malum. Hükümetlerin bir Başbakanı, bir de sözcüsü olurdu.

93. yılında nihayet Cumhurbaşkanını halka seçtirdik ya. Ok yaydan çıktı!

Cumhurun başı, iktidarın da lideri oldu adeta. Şimdi tablo şöyle:

62. Hükümet Başbakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu.

Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç.

Hükümet Gözcüsü Yalçın Akdoğan!

OĞUL GÖKÇEK’İN SARAY MACERASI!

Eskiden vekil olmak, siyasette ilerlemek için “mason locasının gözdesi” isen, işin yüzde 90’ı tamam, gerisi formaliteydi. Şimdi öyle mi Teşkilatların “gönlünü alacaksın!” Afiş bastıracaksın, bi kucak para harcayacaksın. Temayülden sıyrılıp çıkacaksın! Sonra genel merkez komisyonlarına kendini beğendireceksin. MİT’in, Emniyet’in ağlarına takılmadan ilerleyeceksin! Kasetin olmayacak. Eskiden kasetin oldu mu iş tamamdı! Başbakan Ahmet Davutoğlu Hoca’dan ‘geçer not’ alacaksın.  “Saraydaki Sıfırcı Avni’den 100 çekeceksin!” Aile efradıyla temasın olacak! Alt kurul, üst kurul, üst akıl… Ne zor iş bu vekil olmak be! Ne ki bu tarz, normal adaylar içindir… Kimileri daha eşittir, kestirmeden gider!  

Osman Gökçek de AK Parti aday adayı. Eh, babası da partisinin Başkentte 21 yıllık Belediye Başkanı. Az mı Gökçek “Saray yolu düz gider!” diye bi türkü tutar! Oğlunun adaylığına Saray odalarında destek arar. Reis ne dese iyi!  Hükümet var, Başbakan bilir diye gönderir. 

Gökçek bu. Pes eder mi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kol kanat germek, yalınkılıç savunmak işe yarayabilir diye düşünür. Gezi’den de tecrübesi var ya hani. Ama Sarayı savunacak bir “tehlike” lazım! Tehlike paraleldir!

Bülent Arınç’a mavi kuş üzerinden tweetlerle veryansın başlar. Ne ki bu sefer ne Erdoğan eski Erdoğan’dır. Ne de Bülent Arınç, “Erdoğan’ı sokak kalkışmasıyla indirmeye ant içmiş Gezicidir!” Gökçek’in Saray macerası ters teper.

Yarın dananın kuyruğu kopacak. Listeler YSK’ya teslim edilecek. Sizce siyasette 2. Gökçek dönemi yaşanır mı Milletvekili olmak zor zanaat! Ne varsa!