Dünkü yazımdan sonra direkt lige gireyim dedim ama, bizim
ülkenin yöneticisi buna yine izin vermedi. Bu yönetici kim mi Çok sevdiğim
dostum MHK Başkanı Yusuf Namoğlu... Bir de şu takımlarımızın yakasını
bırakmayan YIRTIK sakatlıkları var...
Sevgili dostum Namoğlu, A Haber in programına çıktı.
Aykut la Hakan ın çapraz sorularına cevaplar verdi. Bunların bir kısmı onun
yöneticilik özelliğine çok yakıştı ama bir kaçı da benim nezdimde ona hiç mi
hiç yakışmadı.
Neyse sadede gelelim. Yusuf kardeşimin açıklamaları arasında Barış
Şimşek in Fenerbahçe maçlarına neden verilmeyişi vardı. Barış Şimşek bir
Trabzonlu idi. Bu nedenle iki kulüp arasında üç dört senedir yaşanan gerginlik
yüzünden ona ülkenin hiç bir yerinde Fenerbahçe maçı verilmiyormuş. Ayıp yahu!
Şimdi benim şu soruma cevap ver Yusuf kardeş... Sorum şu ; Cüneyt Çakır da
İstanbullu... Fırat Aydınus da... Peki, onlara nasıl Fenerbahçe maçı
veriyorsunuz Cevabına göre, bundan böyle uzun yıllar, belki de ebediyen
Trabzon la Fenerbahçe nin maçlarına bu iki ilimizin dışındaki illerden hakem
verme zorunluluğu var. Ne kadar çağdaşlık değil mi, Sevgili Yusuf dostum
Gelelim yırtıklara... Bu tip sakatlıklarda Beşiktaş
birinci sırada, Fenerbahçe ikinci sarıda imiş... Spor medyası araştırmış ve bu
sonuç çıkmış. Kimilerine göre Ümraniye nin zeminidir suçlu, kimilerine göre de İsmail Kartal ın idman metotları...
Hoş, Samandıra da Ümraniye ye çok uzak değil ya... Acaba o yörenin toprakları
bizim ülkenin bütün topraklarından farklı mıdır da bu sakatlık futbolcuların
yakasını bırakmıyor. Böyle bir saçmalık olur mu
Peki, nedir gerçek Tabii ki idman sistemlerinden,
dozlarından kaynaklanıyor olabilir bu sakatlık tipi... Bu arada önemli bir
özelliği de unutmayalım. Bu iki takımın futbolcularının yaşadığı il
İstanbul dur... Hoş Galatasaray da da dikkat ederseniz sakatlanan bir futbolcu
kolay kolay iflah olmuyor. Burak ve Semih en yakın örneği... O halde bu
İstanbul faktörü nedir Şudur; Bu üç büyüklerde bir futbolcu ortalama ne kadar
alır senede diye bakarsak, sanırım 2 milyon avroyu gösterebiliriz. İşte bu
büyük ücretle koca İstanbul un her türlü çarpık yaşantısında aranan, gezen,
dolaşan adam olursunuz. Bir de bu taraftan baksak bu yırtıklara... Eskiden bu
büyük kulüplerin bünyesinde Gece takipçileri vardı. Hem de paralar bu kadar
büyük değil iken... Ben anlamam profesyonelseniz kendinize bakacaksınız kuralı
Batı da kuraldır da, bizde işlemez... Benden söylemesi... Baksanıza; Demba Ba
gibi gol atınca secdeye yatan bir futbolcu Fernandes gibi bir gece kuşu ile
gece yarısı bir mekandan çıkarken görüntülenebiliyorsa...
Neyse maçlar başlıyor... Sahalarda buluşmak üzere...