Millî Görüş sevdalıları olarak “uyanık olmak” zorundayız.
Çünkü yakında Saadet Partimizin büyük kongresi var!
İşte bu nedenle “uyanık olmak” ve Millî Görüş’ün ilkelerine “sıkı sıkıya sahip çıkmak” durumundayız.
Zira biliyoruz ki “Millî Görüş” camiası üzerine hesap yapan pek çok kişi var! Bunların başında da eski yol arkadaşlarımız yani AKP’li dostlarımız bulunuyor!
Evet, bir dönem birlikte hareket ettiğimiz, yol arkadaşlığı yaptığımız, yağan yağmurlarda beraber ıslandığımız arkadaşlarımız yola artık bizimle devam etmek istemediler ve sırtlarındaki Millî Görüş gömleğini çıkardıklarını ilan ettiler.
Yani biz onları dışlamadık, onlar yollarını ayırdılar!
Ve kurdukları parti ile iktidara geldiler. Bizim yanlışlarını söylememizden hiç hoşnut olmadılar.
Biz her ne zaman “bu yaptığınız yanlış” diyecek olsak “niye ayrımcılık yapıyorsunuz” diye suçlamaya kalkıştılar. Bu arkadaşlarımızın yani AKP’li dostlarımızın Millî Görüş camiası üzerindeki hesapları bitip tükenmek bilmedi.
Hep bizden “bizi yok ederek” kurtulmak istediler.
Bunun için de aramızda mutlaka kendilerine yakın isimlerden birinin bulunmasını sağladılar.
AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş ile pek çok konuda fikir ayrılığı içinde olmamıza rağmen bir sözünü çok tutmuş ve dile getirdiği gerçek karşısında kendisini hep şükranla anmışızdır.
Numan Kurtulmuş’un bizimle birlikte iken kulaklara küpe olması gereken bir tespiti var. Diyor ki:
Bizim en büyük sorunumuz içimizdeki gizli ve sinsi AKP’lilerdir.
Biz Numan Kurtulmuş gibi aramızdaki AKP’lilerin gizli ve sinsi olduklarını hiç söylemedik çünkü kendilerinin alenen AKP’ye çalıştıklarının farkındaydık.
Böyle ufak bir ihtilafa rağmen Numan Kurtulmuş tarafından dile getirilen gerçekler elbette yabana atılacak gibi değildi!
Biz bu riskin elan devam ettiğini düşünüyoruz.
Bunun için de “uyanık olmamız lazım” diyoruz.
“İlkelerimize sahip çıkmamız lazım” diyoruz.
“Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu’nun arkasında ya da yanında durmamız lazım” diyoruz.