Üreticiyi destek ihanettir

Abone Ol

Bir örnekle konumuzu açmaya çalışalım.

Giresun'un Görele ilçesinde 1950'li yılların başlarında bir kaç usta bir araya gelerek yerli otobüs üretirler.

Aslında o dönem ikibin civarında nüfusu olan küçük bir kasabadır Görele. Elektrik dahi henüz gitmemiştir. Benzinle çalışan su motorları ve jeneretörler vasıtasıyla elektirk üreterek küçük çaplı sanayii işleri yapılmaktadır.

Ülke çapında kazalı kamyon ve kamyonetleri uygun fiyata alıp, onları otobüse dönüştürürler. Marangoz ustası otobüs kasasının iskeletini, demirci ustası sac aksamını vs. yapıp, şehirler arası yolcu taşımada gayet de orijinal otobüsler üretirler.

Zamanla bir çok il ve ilçeden siparişler gelir ve iş büyür. Hatta meşhur Ulusoy otobüs firması bile ilk Görele otobüsüyle işe başlamıştır. Çocukluk yıllarımdan hatırlıyorum, 70'lerde köyümüzde vardı bu otobüsten.

Gün gelir durum, Ankara'ya, devlet kademelerine akseder ve ilgili makamlarca 300 bin lira destek kredisi verilir. Kredi bankaya yatar. Ancak bu ortaklar arasında bir takım anlaşmazlıklara sebep olur ve krediyi çekemezler.

Kimi üretimi arttırma çalışmaları yapalım, kimi üretimi iptal edip, bir kaç otobüs alıp taşıma işi yapalım der. Neticede iş ortakların kavgasına kadar bile varır. Sonuçta Görele otobüsü imalatı tarihe karışır.

İşte üreticiye verilen desteğin neticesi bu. Halbu ki işler gayet de düzgün yürüyormuş. Zamanla kendi imkânlarıyla zaten büyüyecektir. Yeterki alıcısı olsun, üretim zaten devam eder.

Esas olan tüketiciye yüksek ücret verilmelidir ki ihtiyacını karşılayabilsin, dahası seyahat etmeye parası olsun. Böylelikle yolcu sayısı artsın, bağlı olarak otobüs sayısı artsın ve buna bağlı olarak da otobüs üreten firma büyüsün. Zamanla % yüz yerli üretime geçsin.

Tabi otobüs üretimi bir örnek. Ülkenin topyekûn kalkınması gerekir. Öyleyse tüketicinin şartlarını ne kadar iyileştirirseniz, o denli ticaret hacmini genişletirsiniz. Bağlı olarak da sanayide kalkınma sağlarsınız.

Maalesef gün bugündür, ülkemizde üreticiye kontrolsüz destek veriliyor. Buna karşı ücretler düşük tutuluyor, vatandaş asgari standartlarda hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Üstelik ithalat had safhada. Böyle olunca da üreticinin rekabet gücü kırılıyor ve ne yazık ki kötü akıbet...

Böylelikle üreticiye verilen destek maalesef hem üreticiye ve hem de ülke kalkınmasına köstek olarak geri dönüyor.

Peki çözüm ne derseniz, çözüm, Adil Düzen Ekonomisi... Vesselam.