1. Müslüman bir genç zevzeklik, gevezelik, gerzeklik,
laubalilik yapmaz. Ciddî, vakarlı, haysiyetli, yüksek ahlaklı, terbiyeli,
görgülü olur. Yirmi yaşındaki Müslüman bir genç iyi yetişmişse,
yetiştirilmişse, otuz yaşındaki kimse ayarında hattâ ondan üstün olur.
2. Müslüman genç, milletinin bin yıldan fazla kullanmış
olduğu Osmanlıcayı bilir, Türkçeyi Kur an-İslam alfabesiyle okur ve yazar.
3. O, yazılı ve edebî Türkçeyi iyi bilir. 1920 lerin
zengin ve engin Türkçesiyle kaleme alınmış edebî bir metin okuduğu zaman
mânasını anlar.
4. Fuzulî Divanını, orijinal Osmanlıca metninden
yanlışsız okuyabilir ve metin şerhi yapabilir. Bu kıraatten haz ve zevk alır.
5. Müslüman genç, erkekse beyefendi, kız ise
hanımefendidir.
6. Müslüman genç helak edici büyük günahları açıkta
açıkça, küstahça işlemez, o fâsık-i mütecahir değildir.
7. Müslüman genç beş vakit namazı dosdoğru kılar.
8. Erkekler farz namazları cemaatle kılar.
9. Müslüman üniversiteli gencimiz namazları başı açık
olduğu halde kılmaz, takke arakiyetaylasan sarıkla kılar.
10. Müslüman üniversiteli genç, Türkiye nin neresinde
yaşarsa yaşasın, eski Osmanlı İstanbul görgü, nezaket, kültür, edeb ve
terbiyesini sergiler.
11. Müslüman genç gıybet etmez, laf taşıyıp fitne
çıkartmaz, İmamı Birgivî hazretlerinin Tarikat-ı Muhammediye adlı çok mübarek
kitabında yazılı olan bütün lisan afetlerinden uzak durur.
12. Müslüman genç büyüklere hürmet eder, küçüklere şefkat
ve merhamet.
13. Müslüman gençlerin islamî ve millî sanatlarımızdan
biri ile meşgul olmaları, ürün vermeleri hararetle tavsiye olunur.
14. Müslüman genç, her hâl ü kârda paranın pis, kirletici, necis olduğunu bilecek, para için her haltı yemeyecek, parayı fare
ölüsü tutar gibi maşa ile tutacaktır. Bir Müslümanın parayı, malı severek kemal bulması mümkün değildir.
15. Üniversiteli Müslüman gençte Ehl-i Sünnet ve Cemaat
şuuru olacaktır.
16. Sevad-Âzam şuuruna sahip olacaktır.
17. Dinde çıkarılan bid atlere, mezhepsizliğe, telfik-i
mezahibe, dinde reformculuğa, light ve ılımlı İslama, Fazlurrahmancılığa karşı
olacaktır.
18. Müslüman genç, İslam a hizmet etmiş Devlet-i
Osmaniyeye, Hilafet-i Osmaniyeye, Selatin-i Âl-i Osmana, bilhassa
Hâtemü l-Hülefa olan Sultan İkinci Abdülhamid Han a hürmet edecek, onlara rahmet okuyacaktır.
19. Onda Ümmet birliği şuuru olacaktır.
20. O, râşid ve âdil bir İmama biat ve itaat şuuruna
sahip olacaktır.
21. Müslümanlar içindeki olumlu çeşitliliğe karşı
toleranslı olacaktır. Tarikat, cemaat,
hizip, grup, fırka, parça holiganlığı, militanlığı, fanatizmi yapmayacaktır.
22. Arkasında namaz kılınabilecek her imamın ardında
namaz kılacaktır.
23. Allah katında üstünlüğün şu veya bu cemaate veya
tarikata mensup olmakla değil, en taqvalı olmakla olduğunu çok iyi bilecektir.
24. Sünnî Müslüman gençler, Kur an-ı Kerimi kendi
re y vehevalarıyla tefsir edip, ondan
kendi kafalarına göre hüküm çıkartmayacaklardır.
25. İcazetli ulemaya ve fukahaya tabi olacaklardır.
26. İlmihallerini çok iyi öğrenecek ve
ezberleyeceklerdir.
27. Başkalarının gizli ayıplarını, günahlarını
araştırmayacaklardır. Başkalarının ayıplarını, istemedikleri halde öğrenirlerse gizleyeceklerdir. Kendi ayıplarına
üzülmekten, başkalarınınkileri göremeyeceklerdir. Başkalarının ayıp ve
günahlarına karşı karanlık gece gibi olacaklardır.
28. Mükemmel Osmanlıcanın yanında İngilizceyi de kültür
dili olarak öğreneceklerdir. Bu lisanla
düşünce, kültür kitaplarını okuyup anlayabileceklerdir.
29. Üniversitelerde sadece hocaları dinleyip, ders
notlarını okumakla yetinmeyecekler, kütüphanelere gidecekler, kitap
karıştıracaklar, ilmî araştırma yapacaklardır.
30. Latin kaligrafisi dersleri alacaklar, yazıları
estetik olacaktır.
31. Yazdıkları yazılarda, kompozisyonlarda imla ve
noktalama, edebiyat ve üslup hatası yapmayacaklar; şefkat yerine şevkat, mahzur
yerine mahsur gibi hatalar yapmayacaklardır.
32. Klasik çağdaş mantık okuyacaklardır.
33. Estetik, mimarlık, şehircilik, hukuk, sağlıklı
yaşamak ve bunlara benzer konularda, özet de olsa bilgileri ve kültürleri olacaktır.
34. Üniversiteyi bitirdiklerinde divan edebiyatından en
az yüz berceste mısraı veya beyti ezbere bileceklerdir. (Bunlar internette
bulunabilir.)
35. Bir Müslümanın en büyük düşmanının nefs-i emmaresi
olduğunu bilecekler, onunla mücadele edecekler, en azından nefs-i levvâme derecesine yükseleceklerdir.
(İkinci yazı)
Sünnî Müslüman Çoğunluk ne Zaman Uyanacak
Sünnî Müslüman seçkinlerin, temsilcilerin, ziyalıların şu
değerleri, kavramları, kurumları
telaffuz etmesi, gündemde tutması, istemesi gerekmez mi
Ümmet birliği Bütün Müslümanların birleşmesi Birleşik
bir İslam Âlemi olması
Ümmetin başında râşid, âdil, muktedir bir İmam bulunması,
Müslümanların bu zata biat ve itaat etmesi
İnsan haklarına aykırı şekilde kapatılmış olan İslam
medreselerinin tekrar açılması
Yine haksız yere kapatılmış olan tasavvuf tekkelerinin,
şer î prensipler ve hükümlere uygun şekilde çalışmaları ve Meclis-i Meşayih
tarafından kontrol edilmek şartıyla açılması
Toplumun Kur ana ve Sünnete göre ahlaklı ve faziletli
olması
Eğitimin millî kimlik ve kültüre uygun olması
Resmî ideoloji tahakkümüne ve diktatörlüğüne son
verilmesi
Türkiye nin temiz, şeffaf, düzgün bir ülke olması
Adalet güvenlik huzur
Daha bunları gibi çok kavram, değer var ama Sünnî kesimin
başını çekenler bunları gündeme almıyor
Müslümanlar için en büyük felaket tek bir Ümmet olmamalarıdır.
Bir İslam toplumunu tefrika yıkar.
Çocuklarını, genç nesilleri iyi mekteplerde okutup iyi
insanlar, iyi Müslümanlar, iyi vatandaşlar olarak yetiştirmeyen Müslüman bir
toplum çok sıkıntılar çekmeye ve sonunda çökmeye mahkumdur.
Müslümanların tek bir Ümmet olmaması intihardır.
Âdil ve râşid bir İmama biat ve itaat etmemek bir
intihardır.
Kendi islamî eğitimine ve mekteplerine sahip olmak için
çalışmamak bir intihardır.
Güçlü ve vasıflı İslam medreseleri olmadan islamî
kalkınma olmaz.
İslamın bir ahlak sistemi vardır. İslam ahlakı olmadan
islamî ıslah olmaz.
İmandan sonra İslamın ikinci temel şartı namazdır.
Namazsız İslam olmaz, islamî yükseliş olmaz, salah felah necat olmaz.
Riba, zina, haram yeme, bin türlü azgınlık, beyinsizlik,
ahlaksızlık ile İslam bir arada olmaz.
Ülkemizde şu anda çok büyük bir din, inanç, düşünce
hürriyeti bulunmaktadır. Müslüman seçkinler, temsilciler, ziyalılar bu
hürriyetten yararlanarak halkı uyarmalıdır.
Bozuk düzenin haram rantlarını ganimet bilip toplayanlar,
feci bir yanılgı içindedir.
Bozuk düzene veya sisteme iyidir, daha da iyiye gidiyor
diyenler, imanlarını tehlikeye atmış olur.
Kur an a, Sünnete, Şeriata, İslam ahlakına aykırı ve zıt
olan her şey yanlıştır, bozuktur, hederdir.
Bilenlerin bilmeyenleri uyarmaması büyük suç ve günahtır.
19.9.2014