Ümmeti olduğumuz devlet yeter!

Abone Ol

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM;

BU gece Mevlid Kandili Kâinatın Efendisi nin (S.A.V.)

dünyaya teşrif ettikleri gece. Bu gece, O na (S.A.V.) olan bağlılığımızı bir

kere daha ifade edeceğiz.

Biz Müslümanlar olarak Allah ın kulu, Hz. Muhammet in

(S.A.V.) ümmetiyiz. Ümmet; Allah a inanarak İslam ı din olarak kabul etmiş;

Allah ın kulları için seçip gönderdiği Kutlu Elçisi nin (S.A.V.) etrafında

halkalanmış Müslümanların tamamını içine alır.

İslam hayat dinidir. Yaşanması için gönderilmiştir. Allah

(C.C.), kullarının içinden, kendi özelliklerini taşıyan seçkin bir insanı

Peygamber olarak göndermiştir. Kelime-i Şehadet te de belirtildiği üzere,

Efendimiz (S.A.V.) önce abduhu - Allah ın kulu , sonra da ve Rasülühü - ve

Allah ın Resulü dür.

O (S.A.V.), kul bir Peygamber Bizden farkı O nun

(S.A.V.) Allah tarafından seçilip İslam ın tebliği için görevlendirilmiş

olması. Bu, kâinat çapında ulvi bir görev.

Kutlu Nebi nin (S.A.V.) davası evrensel Tüm ümmetlerine

karşı da sorumluluğunu içeriyor: Şüphesiz, size içinizden öyle bir peygamber

gönderdik ki, sizin sıkıntıya uğramanız O na çok ağır gelir. O, size çok

düşkün, müminlere karşı şefkatli ve merhametlidir. (Tevbe, 128).

Efendimizin ümmetleri olarak bu ayeti tefekkür etmeli,

sorumluluklarımızın şuuruna varmalı, birbirimize karşı görevlerimizi yerine

getirmekte hassas davranmalıyız. Aynen Allah Resulünün (S.A.V.) gösterdiği

üzere. Ensar ve muhacirler arasındaki kardeşlik bunun ideal örneği.

O, ÂLEMLERE RAHMETTİR

 Allah-ü Tealâ

(C.C.), Resulünü (S.A.V.), Âlemlere rahmet (Enbiyâ, 107) olarak gönderdi.

Rahmet, Anadolu da yağmur a teşbih edilir. Yağmur yağarken rahmet yağıyor

denmesi meşhurdur. Çünkü o yağmur sebebiyle toprak canlanıyor; bitkiler,

sebzeler, meyveler yetişiyor; su bütün canlılara hayat veriyor. Yağmur

(rahmet), bütün canlılar için hayat iksiri.

Peygamber Efendimizin (S.A.V.) rahmeti bütün âlemleri

kuşatıyor; nübüvvet nuru kâinata ışık oluyor; insanlığa yaşanmaya değer ideal

hayatın ne olduğunu öğretiyor.

Allah Resulü (S.A.V.) vefat ettiğine göre O nun (S.A.V.)

rahmet oluşu nasıl devam ediyor, dersiniz Sünnetiyle, bize sunduğu hayat

tarzıyla! O na (S.A.V.) gönderilen Allah ın son kitabı Kur an-ı Kerim in

korunması Rabbimizin teminatı altında. Kur an ın bir harfini, bir noktasını

bile değiştirmeye kimsenin gücü yetmeyecek. Efendimiz (S.A.V.), Kur an ın nasıl

anlaşılıp nasıl yaşanacağını insanlığa öğretti. O (S.A.V.) Hâce-yi Kâinat -

Kâinatın Hocası dır.

Mekke de müşriklere karşı azim ve kararlılıkla sabredip

direndikleri; Medine de küfre karşı el birlik hareket edip Allah ın davası

uğrunda tavizsiz bir mücadele verdikleri hep kayıt altında. Hadis-i şerifler,

Siyer-i Nebi aynıyla muhafaza ediliyor. Kur an-ı Kerim bu mücadeleyi tasdik

ediyor.

Rabbimiz yol gösteriyor: Eğer bir konuda anlaşmazlığa

düşerseniz, onu Allah a ve Resulüne döndürün. (Allah ve Resulünün bildirdiği

üzere çözüme kavuşturun.) (Nisâ, 59)

Kur an-ı Kerim kopmaz ip, sağlam delil ve en doğru

sözdür.

KURTULUŞ RESULE UYMAKTA

Yaşadığımız dönemde ümmetin problemleri o kadar çok ki

Pek çok Müslüman kurtuluş adına can düşmanlarının reçetelerine aldanıyorlar.

Onların telkin ve teşvik ettiği hayat tarzını yaşamaya çalışıyorlar. İfsadın

böylesine yaygınlaşmasının sebebi bu! Pek çok İslam ülkesinin en merkezi

yerlerini kapitalizmin varlık sebebi olan bankalar doldurmuş durumda. Allah a

ve Resulüne harp ilan etme (Bakara, 279) şeklinde tarif edilen faize karşı

Müslümanların tepkisi o kadar zayıf ki! İçki, kumar, fuhuş, zina gibi haramlar

ise alenileşmiş.

Düşmanlarımız Müslümanları birbirine düşürdü. Bölge, ırk,

mezhep farklılıklarını körükleyip ayrılık sebebiymiş gibi gösterdiler. Toplumda

huzur ve barış bozuldu. İnançlarda sarsılma oldu. İslam dışı hayata özenme

başladı.

 Mevlid Kandili,

böyle bir atmosferde Elest Bezmi nde Rabbimize verdiğimiz sözü, Allah Resulüne

(S.A.V.) olan bağlılığımızı pekiştirmek için güzel bir fırsat. Yarabbi,

buyrukların başımız üstünde diyerek iyilikleri yayma, kötülükleri kovma

görevimizi hatırlama zamanı.

Müminlerin, Allah a ve Resulüne iman ettikten sonra

hiçbir tereddüde düşmeyen kimseler (Hucurât, 15) olduğunu unutmamalıyız.

Ümmet şuurunu pekiştirmeli, Müminlerin birbirinin

kardeşi (Hucurât, 10) olduğunu bilerek, birbiri için yaşaması gereken bir

topluluk olduğumuzun şuuruna varmalıyız.

Kurtuluş, Allah ın buyruklarına uyup Resulünün (S.A.V.)

sünnetine (yoluna) sarılmakta. Bu gece, ahitlerimizi yenileme, Resule (S.A.V.)

bağlılığımızı pekiştirme vakti.

 O na (S.A.V.)

ümmet olabilmek ne büyük şeref! Ümmeti olduğumuz devlet yeter, / Hizmeti

kıldığımız izzet yeter.

 Hayırlara vesile

olması niyazıyla, bütün okuyucularımızın Mevlid Kandili ni tebrik ediyorum!