Tillo Bilim ve Kültür günleri kapsamında, valiliğinin
daveti üzerine Siirt ilimize gittim. Üç dilin konuşulduğu Siirt, terörden
nasibini fazlasıyla almış bir ilimiz. Terör belasından dolayı bir türlü
gelişememiş. Terörün yıllarca sürmesi şehrin gelişmesine büyük bir darbe
vurmuş. Siirt; köy görünümlü ile benzemektedir. Tezek kokusunu çok rahat bir
şekilde duyabilirsiniz... Belediye hizmetleri hiç yok. Şehir içi ulaşımı halk
otobüsleri ve minibüslerle sağlanmakta. Belediyeye ait halk otobüsü yok.. Bu
dönem belediye başkanlığını BDP kazanmış, bir önceki dönemde ise belediye
başkanlığını AK Parti kazanmıştı. Konuştuğum insanlar; hem AK Parti nin hem de
BDP nin hiçbir hizmeti olmadığını ifade etmişlerdir. Yollar yeterince
asfaltlanmamış. Zaman zaman büyük baş hayvanların şehir içinde dolaştıklarına
şahit oldum. Kasapların önünde kuzu-koyun etleri açıkta satılmakta. Esnaf
hijyen konusunda henüz eğitimli değil. Konaklama sorununu yeni 4 yıldızlı bir
otelle kısmen çözmüş gibi gözükse de; halen büyük sorun olarak karşımızda
durmaktadır. Taksici esnafı mutlaka eğitilmelidir. Siirt te bir havaalanı
bulunmaktadır. Fakat pist kısa olduğundan büyük uçaklar inememektedir. Bir saat
uzaklıkta olan Batman havaalanıyla bu sorun çözülmüştür Yeni bir havaalanının
inşası için, uygun yer aranmaktadır.
Siirt Kabuğunu Kırıyor
Bütün bu olumsuz tabloya rağmen, Siirt makus talihini
değiştirmeye kararlı güler yüzlü bir valiye sahip. Kararlı, azimli ve çalışkan.
Amacı; sadece yönetmek değil; kalkındırmak ve katkı sağlamak adına bir takım
sosyal projeler oluşturan, halk tipi bir bürokrat Vali Ahmet Aydın.
Yeri gelince takım elbisesini giyen, yeri gelince halkla
beraber yamaç paraşütü yapan, ulaşılması çok kolay güleç bir vali. İstanbul
Feshane de Siirt günleriyle atağa geçen Vali Ahmet Aydın, bunu bizzat Siirt
ilinde; Tillo Bilim ve Kültür Günleri etkinlikleriyle devam kararı aldı.
Valimiz Siirt in değişim hikâyesini yaza dursun, işi hiç de kolay
gözükmemektedir. Çünkü halk bu değişime direnecektir. Değişim herkesi
korkuttuğu gibi, Siirt halkını da korkutmaktadır. Görüştüğüm kişilerden bu
algıyı aldım. Bazıları bu etkinliklerin bitmesi durumunda iletişimde kopacağını
iddia etmektedir. Siirt in kırması gereken bir yoksulluk vardır. Hala tezek
kurutularak yakacak elde etmeye çalışan ailelere rastlayabilirsiniz. Bu
tezekleri yakarak tandır ekmeği pişiren aileler gördüm. Valinin kararlı olması ve Siirt i ayağa
kaldırıp, tanıtmasının zenginliği, mutlaka halka zenginlik olarak
yansıyacaktır. Eğer bu çalışmaya, esnaf ve halkı katamazsanız başarmanız mümkün
değildir. BDP li belediye Siirt in kalkınması için devletle işbirliği yapma
konusunda gönüllü gözükmemektedir. Siirt e bulunduğum sürece görüşmüş olduğum
esnaflardan belediyenin hiçbir hizmetinin olmadığını defalarca duydum. Zaten bu
bariz bir şekilde görülmektedir. Vali Ahmet Aydın Siirt e geleli bir yıl
olmasına rağmen birçok başarıya imza atmış durumdadır. Bunlardan beni etkileyen
Siirt Akademi sidir. Bunu ayrı bir yazı konusu olarak ele alacağım. Bu sosyal
bir proje olup, 81 ilde mutlaka uygulanması gerektiğini düşünüyorum.
Evliyalar Diyarı Siirt
Siirt, doğunun en çok din ve ilim adamı yetiştiren
şehirlerinden biridir. Her biri ayrı bir derya, ayrı bir değer bu zatların
makamı. Siirt e gidildiğinde mutlaka görülmesi gerekenlerden Tillo ilçesinin
manevi iklimini oluşturan İsmail Fakirullah hazretleinin türbesi mutlaka
ziyaret edilmelidir. Bir taziye dönüşü düştüğü kuyuda yüce Rabbin tecelli
sıfatlarıyla karşılaşmıştır. Sekiz yıl süren istiğrak (kulun Allah tan başka
her şeyden ilgisini kesip yalnızca Hakk a bağlanması) halinden ayrılıp Üversiye
tarikatının esasları doğrultusunda irşada başlamış ve dönemini aydınlatmıştır.
Medresesinde dini ve beşeri ilimlerde İbrahim Hakkı hazretleri gibi dünyaca
meşhur ilim adamları yetiştirmiştir. Bunlardan en önemlisi Erzurumlu İbrahim
Hakkı Hazretleridir. Matematikçi, pedagog, coğrafya bilgini, tıp adamı ve şair
olarak bilinen İbrahim Hakkı, daha çok astronomi alanındaki araştırmaları ve
eserleri ile biliniyor. İbrahim Hakkı Hazretleri Tillo da kendisini yetiştiren hocası
İsmail Fakirullah nin 1734 yılında vefat etmesinin ardından çok üzülmüş ve
Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyim diyerek arayış içerisine girmiş.
Hocasına yan tarafında bir kule bulunan bir türbe ve Tillo nun yaklaşık 2,5
kilometre uzağında bir tepe üzerinde taş bir duvar yapmış. Her yıl ekinokslarda
21 Mart ve 23 Eylül günlerinde doğan güneşin ilk ışınları duvarın ortasında
bulunan pencereden süzülen güneş ışınları kuledeki aynaya yansıdıktan sonra
ışığın kırılması yöntemiyle pencereden türbeye ve oradan da İsmail Fakirullah
Hazretleri nin başucuna doğuyordu. 1960 lı yıllarda yapılan restorasyonda,
pencerenin yerinin değişmesi sonucu düzenek izlenemez hale gelmişti. 2011
yılında ülkemizin değişik üniversitelerinden gelen bilim adamlarının yaptıkları
ortak bir çalışmayla yeni bir pencere açılarak, olayın tekrar izlenmesi
sağlandı..
Işık Hadisesi
İbrahim Hakkı nın, Yeni yılda doğan güneş hocamın
başucuna aydınlatmazsa neyleyeyim o güneşi diyerek yaptığı güneş düzeneği, ilk
olarak Tillo ya hâkim bir tepede bulunur ve taşlar arasındaki pencereden güneş
ışığının kuleye yansımasını sağlar. Bu tepeye Kal e-tül Üstad (Üstad kalesi)
adını vermişlerdir.
Kuzey yarımküreye güneşin dik olarak düştüğü 21 Mart ve
23 Eylül tarihlerinde burada güneş, aynalardan geçerek İsmail Fakirullah ın
türbesinin başucunu aydınlatır. 23 Eylül 2013 tarihinde güneş doğarken bu olay
gerçekleşmiştir. Gerçekleşme esnasında meydana kurulan, dev Led ekranda, 1500
kişi gözyaşları içerisinde tekbirlerle izlenmiştir. Hocası İsmail Fakirullah
hazretlerinin bulunduğu türbeye defnedilen İbrahim Hakkı hazretlerinin
astronomi alanında kullandığı araç ve gereçler ile eserlerinin el yazması
nüshaları ilçede özel bir müzede sergilenmektedir.
Siirt Ulu Camii
Siirt Ulu Camii nin yapım tarihi kesin olarak
bilinmemektedir. Yaklaşık 900 yıllık bir cami olduğu söylenmektedir. Özgün
turkuvaz çinili tuğladan minaresinin gölgesi öğleden sonra bölgede ortaya çıkan
rüzgarın etkisiyle kıvrımlı bir şekil almaktadır. Ceviz ağacından yapılma ve
üzerinde Kur an-ı Kerim den ayetlerin kündekari tekniğiyle yazılı olduğu
minberi Ankara Etnografya Müzesi ndedir.
Peygamber Aşkının, Anne Sevgisinin Ve Doğruluğun Işığı
Veysel Karani Hazretleri
Tam adı Üveys Bin Amir-i Karani dir. İslam kültürü
içerisinde anne sevgisinin büyüklüğüyle anılarak menkıbelere konu olmuştur.
Henüz dört yaşındayken babasını kaybetmiş ve ömrünün büyük bir bölümünü deve
çobanlığı yaparak geçirmiştir. Hazreti Muhammed zamanında yaşamış fakat onu
görmemiş olmasına rağmen sahabeden sayılmıştır. Yaşlı annesinin bakımından
sorumlu olduğu için onu bırakarak Hazreti Peygamberi ziyaret edememiş,
menkıbelere göre bir keresinde de annesine verdiği sözden ötürü göremeden
dönmek zorunda kalmıştır. Hazreti Muhammed in vasiyeti ile miraçta üstünde olan
hırkası Hz. Ali aracılığıyla Veysel Karani yi teslim edilmiştir. Baykan
ilçesinde bulunan türbenin yolu bozuk olup, henüz daha yeni ihaleye çıkmıştır.
Konaklamak isterseniz Bitlis Vakıflar Bölge Müdürlüğü ne ait 300 yataklı bir
vakıf binası bulunmaktadır. Binanın yarısı Emniyet müdürlüğüne tahsis
edildiğinden yatak sayısı 70 e düşmüştür. Açıl yeni bir binaya ihtiyaç vardır..
Siirt te bunların dışında 13.yüzyıldan günümüze kadar birçok âlim ve evliyanın
türbe, makam, çilehane ve medreseler bulunmaktadır. Bunların başlıcalar; Sultan
Memduh Türbesi, Zemzem-ül Hassa Çilehanesi, Şeyh İbrahim El Mücahit, Şeyh Hamza
El Kebir, Çilehaneler (Dua haneler ,. Yeşil şifalı kuyu, Şeyh el Hazin
Türbeleri (Ferşaf köyü),...
Siirt, zengin tarihsel dokusu, derin bir geçmişe dayanan
sosyal yaşamı ve insanı kendine hayran bırakan doğal güzellikleri, inanç
ikliminin oluşturduğu güzelliği, yıllardır zamana direnen tarihi eserler,
medrese, türbe, cami kale ve köprüleriyle geçmişi bugüne bağlıyor. İnanıyorum
ki, Siirt kabuğunu kıracak ve küresel dünyada hak ettiği yeri alacaktır. Vali
Ahmet Aydın, güler yüzlü, çalışkan ve kararlı duruşuyla Siirt için en büyük
şans olduğunu düşünüyorum. Siirt halkı bu gerçeği görüp, kendisine destek
vermesi durumunda Siirt te tarih yeniden yazılır.