Avrupa Birliği ısrarla Türkiyeden Ermenistan sınırını açmasını istiyor. Bununla da yetinmiyor, geçmişte soykırım yaptığımızı kabul etmemiz de bir başka istek.
Hadi diyelim ki, ortada bir soykırım olmamasına rağmen ermeniler sürekli olarak yürüttükleri propaganda sayesinde olmayan bir soykırımı varmış gibi dünyaya kabul ettirdiler. İyi de Türkiye-Ermenistan sınırının açık ya da kapalı olması AByi neden ilgilendirir Ermenistan ABye üye olarak alındı da Birlik bir üyesini korumak için mi sınır kapısının peşine düştü Avrupa Birliği ne karışır Türkiyenin komşusu bir başka ülke ile olan sınırı açmasına ya da kapatmasına
Eğer Türkiyenin Ermenistan sınırını kapatmış olması bu ülkeyi zorda bırakıyorsa bunun çözüm yolu ABnin dayatması değil, iki ülke ilgililerinin bir araya gelerek meseleyi görüşmesidir. Ermenistan böyle bir görüşmenin birtakım istekleri gündeme getireceğini bildiği için kendisi doğrudan harekete geçmiyor kendisi yerine AByi devreye sokuyor. Bir bakıma AB, Ermenistanın avukatlığına soyunmuş görünüyor..
Kaldı ki kapalı olan sınır konusu tekrar ediyorum ABnin meselesi değildir.
Ermenistan sınırını açmamız için ısrarla bastıran AB nedense yıllardan beri Ermenistanın işgali altında bulunun Karabağı ve 100 binlerce Azerinin göçmen hayatı yaşamaya mahkum edilişini görmek istemiyor.
Ermenistan, Azerbaycan toprakları içindeki bir bölgeyi gelip işgal edecek, birçok insan hayatını kaybedecek,100 binlerce Azeri doğup büyüdükleri toprakları terke mecbur edilecek böyle bir olay AByi insan hakları açısından hiç mi hiç ilgilendirmeyecek ama Türkiyenin bu ülke ile olan sınır kapısını kapatması adeta Birliğe giriş şartımız olarak karşımıza çıkacak. Böyle saçmalık olmaz. Bunun adı olsa olsa Hıristiyanların dayanışması olabilir.
Gerçi ABnin Türkiyeye şart olarak dayattığı konular sadece Ermenistan ile sınırlı değil. Kıbrıs sorununun çözümü(!) ve Kıbrıs Rum kesiminin tanınmasını istiyorlar ve istemenin ötesinde bırakın üyeliğe kabul edilmemizi müzakerelerin başlayabilmesi için ileri sürülen şartlardan birisi olarak karşımıza çıkıyor.
Bunun yanında iç hukukumuzun yeniden düzenlenmesi ve her alanda hukukumuzun Avrupa Birliği hukuku ile uyumlu hale getirilmesi, yeni azınlıkların varlığının kabulü, Türkiyenin müslüman ülke kimliğinin yok edilmesi, mümkün olursa ülkemizdeki müslüman halk ikinci sınıf vatandaş konumuna düşürülerek azınlıkların birinci sınıf vatandaş statüsüne kavuşturulması istenen şartlar arasında yer alıyor.
Kısacası ABye girebilmek adına ülkemizde sığıntı konumuna düşürüleceğiz.
Aslında eğer Türkiye-Ermenistan sınır kapısının açık ya da kapalı oluşu ABnin ilgi alanına giriyorsa, bunun dışındaki isteklerin yadırganacak bir yönü kalmaz sanıyorum.
Hani Türkiye ABye alınmış, Ermenistanın da alınması gündemde olsa belki bu isteklerin bir anlamı olabilir. Bize göre olmaz ama...
ABnin Ermenistana karşı gösterdiği hassasiyet ve buna karşılık sürekli olarak Türkiyeyi köşeye sıkıştırıyor olmasına bakarak, Türkiye belki hiçbir zaman AB üyesi olamayacakken, bir süre sonra Ermenistan AB üyesi olursa hiç şaşırmamak gerekir.