Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi

Abone Ol

"Afrika yı yeniden hatırlamak " ve "Afrika Tarihinde Türkler" yazılarımdan sonra, bugün "Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi" vesilesiyle, Cumhuriyet Türkiye sinin çağımızdaki Afrika kıtası ve Afrika ülkeleri ile ilgili çok yönlü ilişkiler dönemine gelebiliriz. Artık Afrikalılarla -hiç tereddüt etmeden yazıyorum- onların dünyadaki gerçek dostları ve kardeşleri Türklerin yeniden buluşma ve işbirliği yapma zamanı gelmiş bulunmaktadır. Bu işbirliği çok yönlü olacaktır, olmak zorundadır. Türkiye nin tarihî, coğrafî, jeopolitik, kültürel, sosyal ve ticarî konumu sebebiyle, Afrika kıtası ile olan ilgisi ve işbirliği, bugüne kadar olanlardan daha geniş olacaktır. Nitekim son yıllardaki gelişmeler de bunun böyle olacağını açıkça göstermektedir.

Türkiye nin Afrika ülkeleriyle siyasi, askeri, kültürel ve özellikle de ekonomik ilişkilerine bir ivme kazandırmak amacıyla 1998 yılında oluşturulan "Afrika ya Açılım Eylem Planı" hazırlandı. Bu çerçevede Dış Ticaret Müsteşarlığı nca 2003 yılı başında "Afrika Ülkeleriyle Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi Stratejisi" hazırlandı ve bugünlere gelindi. Bu çalışmaların bir uzantısı olarak İstanbul da gerçekleştirilen ve Afrika Birliği üyesi 53 ülke temsilcilerinin davetli olduğu "Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi" toplantısında, 6 sı devlet başkanı seviyesinde olmak üzere 50 ülke temsil edildi. Zirve çerçevesinde, TOBB ve DEİK tarafından düzenlenen "Türkiye-Afrika İş Forumu" da yapıldı.

Bu zirvenin yapılması, geçtiğimiz ocak ayında Etiyopya nın başkenti Addis Ababa da düzenlenen Afrika Birliği Zirvesi nde kararlaştırılmıştı. Türkiye 2005 ten beri bu Birlik te gözlemci ülke olarak yer alıyor. Ocak 2008 de Addis Ababa da gerçekleşen zirvede ise, Türkiye nin Afrika nın stratejik ortağı olduğu teyit edilmişti. Türkiye ilk olarak Özal döneminde Afrika nın yeniden farkına varmıştı. Erbakan ın en önemli projelerinden biri olan D-8 ler arasında iki Afrika ülkesi Mısır ve Nijerya da var. Afrika kıtasıyla varolan ilişkilerimiz, 2005 yılının hükümet tarafından Afrika Yılı ilân edilmesiyle daha da ivme kazandı. İş dünyamız ve iş adamlarımız da son dönemde Afrika yı mercek altına almaya başladı. Mesela, TUSKON un gerçekleştirdiği dış ticaret zirveleri, bugüne kadar ülkemizde emsali görülmemiş organizasyonlardı. Son yıllardaki bütün bu çalışmalar, Afrika ülkeleri ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin katlanarak artmasına ve gelişmesine vesile olmuştur.

"Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi" iş dünyamız üzerinde ister istemez büyük beklentiler oluşturuyor. Özellikle yeni pazarlar arayışında olan ihracatçılarımızın yeni umudu Afrika kıtası ve Afrika ülkeleri. Afrika ile dış ticaret hacmimiz 2007 itibarıyla yaklaşık 13 milyar dolar. 2008 in ikinci yarısı da birinci yarısı gibi olursa bu yılki rakam 18 milyar doları bulur. Yeni hedef, ticaret hacminin 2010 yılına kadar 30 milyar dolara çıkarılması. Afrika ülkelerine ihracat o kadar hızlı artıyor ki, her yıl bir önceki yıla göre rekor kırılıyor.

Türk inşaat şirketlerinin, başta Libya başta olmak üzere Afrika ülkelerinde üstlendiği müteahhitlik hizmetleri 1970 li yıllara dayanıyor ama bu durum sadece Kuzey Afrika ülkeleri için geçerliydi. Son dönemde Sahra Altı Afrika sına da inen müteahhitlerimiz, kıtanın diğer bölgelerinde de ihale almaya başladı. Nitekim danışmanlık yaptığım bir grup işadamı arkadaşım, birkaç aydır Sudan da gerçekleştirilecek büyük bir inşaatın ihale aşamasının son merhalesine gelmiş bulunuyorlar. Kara Kıta Afrika, Batı dünyasının asırlardır devam eden sömürüsüne rağmen, hâlâ kendisini yeniden ihya edebilecek zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahip. Afrikalı kardeşlerimiz için sömürgecilik sabıkası bulunmayan Türkiye ve Türk işadamları güvenilir bir ticaret, yatırım ve her türlü işbirliği ortağı. Türk ürünleri, ucuz ama kalitesiz Çin ile Uzakdoğu mallarından bıkan Afrikalılar için oldukça cazip, Avrupa kalitesine yakın ve fiyatı da makul. Yıllar öncesinde bunun böyle olduğunu, iştirak ettiğim Sudan daki bir fuarda bizzat müşahede edip yaşamıştım.

Türkler ve Afrikalılar geçmiş tarihlerinde olduğu gibi yeniden birlikte oluyorlar