Toplum adil mi ki idareci adil olsun

Abone Ol

İNSAN topluluk olarak hayatını devam ettiren sosyal bir canlıdır. Topluluk içinde olmak ve belli bir düzen içerisinde yaşamak fıtratında vardır insanın. Bu yüzden başıboşluk insanı insanlıktan çıkarmaya yeter de artar bile! Belli kuralların olması, bu kurallar çerçevesinde hayatın devam etmesi için Allah kullarına en ideal yaşantının ipuçlarını elçileri vasıtası ile bildirmiştir. Adına din dediğimiz bu kurallar çerçevesinde yaşadığımız zaman, hem birey olarak hem de toplum olarak ideal bir hayata kavuşmuş oluruz.

Toplum olarak yaşadığımızda elbette idare eden ve idare edilen insanlar da olmak zorunda. İnsanlar kendilerini yönetmek üzere idareciler seçerler ve bu idarecilerin de hak ve adalet üzere davranmalarını beklerler. Adaletli bir topluma adil olmayan idareci, adil olmayan bir topluma da adaletli bir idareci gelmez tabi ki.

Yüzyıllardır pek çok yönetici geldi geçti insanlık tarihinde. Kimisi adaleti ile nam saldı Hz. Ömer misali kimisi de zalimliğiyle tüm insanlığı hayretler içerisinde bıraktı. Zalim idarecilerden biri de Haccac-ı Zalim ismiyle bilinen Ebu Muhammed Haccac bin Yusuf bin Hakem es-Sekafî’dir ki kendisi aynı zamanda bir Emevi halifesidir.

İşte o Haccac günlerden bir gün Kûfe halkını bir meydana toplar ve onlara hitaben:

-Burada!.. der, genişçe bir kuyu kazacaksınız. Eğer sabah geldiğimde dediğimi yapmamış olursanız hepinizin kellesini uçuracağım.

Kûfe halkı bu durum karşısında ne yapacaklarını şaşırır ve kendi aralarında konuşmaya başlarlar. Derken yaşlı bir zat sesini yükselterek şöyle der:

-Ey ahali!.. Hepiniz biliyorsunuz ki biz sabaha kadar değil, bir hafta çalışsak da kazı işini bitiremeyiz. Haccac’ın derdi bize iş yaptırmak değil bizi katletmek. Gelin onun yolu üzerine derin bir kuyu açalım. Üzerini de örtelim. O ve askerleri sabah gelirken bu kuyunun içine düşsün. Böylelikle biz ölümden kurtuluruz. Ümmet-i Muhammed de bir zalimden.

Haccac birden çıkagelir ve görür ki insanlar dediği yeri değil yol üzerini kazıyorlar. Meseleyi anlayan Haccac yüksek sesle: “Ne yapıyorsunuz burada!..” diye kükrer ve insanlar Haccac karşısında dizleri üstüne çöküp kalıverirler. Korkudan kimsenin ağzını bıçak açmaz.

Bu esnada kendilerine bu fikri veren yaşlı zat ileri çıkar. Eline kazmayı alır. Çukurun içine girip birkaç el kazma vurur toprağa ve Haccac’a dönerek: “Biz burada Hz. Ömer’in adaletini arıyoruz” der.

Haccac-ı Zalim “Öyle mi” der. O da kazmayı alır eline ve başlar kazmaya ve o yaşlı zata dönerek: “Ben de Hz. Ömer’in idare ettiği o halkı arayayım bari.” der.

Görüldüğü üzere eğer fert ve toplum iyiyse elbette idarecisi de iyi olacaktır. İyi değilse bir bahaneye sığınıp, olana razı olmayıp iyi olmanın çaresini de aramalıdır. Yoksa “ne yapalım layık olduğumuz şekilde yönetiliyoruz” diyerek kolaycılığa kaçamayız. İdarecimiz eğer iyi değilse kendimizden başlayarak iyileşmenin yollarını araştıracak ve bizler iyileştikçe idarecilerin de iyi olmasını sağlayacağız ki hak ve adalet tecelli edebilsin.

Minik bir tefekkür

Siz iyi olun ki ben de iyi olayım

Zulmüyle şöhret yapmış Haccac-ı Zalim’e bir gün halktan bir teklif gelir:

- Sen Hazreti Ömer’in halkına karşı takındığı adaletli tavrını biliyorsun. Ne olur, biraz da ona benze, onun gibi adaletli davran bize... Halkın bu isteğine Haccac’ın cevabı:

- Doğru söylüyorsunuz! Ömer’in halka adaleti öyle idi. Fakat şu gerçeği de unutmayın, Ömer’in zamanında Ebu Zer gibi de halk vardı. Siz Ebu Zer gibi yoksulu, yetimi, komşusunu düşünen halk olun, ben de Ömer gibi halkı düşünen yönetici olayım. Siz Ebu Zer gibi halk olmuyorsunuz ama benden Ömer gibi yöneticilik istiyorsunuz. Allah iyi insanlara kötü yöneticiyi musallat etmez, kötü insanlara da iyi yönetici nasip etmez. Halk neye lâyık halde ise yönetici de ona münasip şekilde gelir. Bunu böyle bilin, kendinizi iyi yönetime lâyık hâle getirin ki, istediğiniz iyi yönetime kavuşasınız.

İlgilisine Notlar:

• “Düştüğünde yanında olan değil kalkman için el uzatan dostundur. Unutma kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur” Dostoyevski

• Irak’ı, Suriye’yi, Libya’yı bölmeye çalışanlar nedense Kıbrıs’ı birleştirmeye çalışıyorlar. Ne kadar garip değil mi

• “Kölelerin bir gün özgür olma hakkı vardır ama uşakların asla.” Malcolm X