Titanik saldırısı!

Abone Ol

Yazılarımızdan birinde, Hem kâfir hem de münafık olmak

mümkün mü şeklindeki bir suale cevap vermiştik. Son sıralarda hem kâfir hem

de münafık sıfatı taşısa da Müslüman kisvesinde görünen çok kimse var. Sapla

saman iyice birbirine karıştı. Kâfir-münafık tiplemelerinden birisi Tony

Blair dir. Thatcher den sonra İngiltere nin en karizmatik başbakanlarından olan

İşçi Partili Tony Blair başbakan olmadan ve olduktan sonra Thatcher ile Reagan

gibi yapışık ikili tarzı bir görüntü sergilemeyeceği ve vermeyeceği

umulmuştu.  Bush II ile karşılaşmadan

İslam dünyasına olumlu ve sevecen mesajlar veriyor ve üçüncü bir yoldan ve

modelden bahsediyordu. Bush II döneminde Haçlı Savaşlarının ateşleyicisi oldu.

Şimdi geldiği nokta ise üçüncü taraflara karşı dünyayı birleştirmek! Ya da

İslam ve Müslümanlara karşı şark ile garbı yani dünyayı bir bütün olarak ahzap

kuşatması şeklinde birleştirmek. Bush II ile buluştuktan sonra Haçlı cengâveri

veya neferi haline gelen ve Irak la alakalı olarak delil üretme kampanyasına katılan

Blair şimdi Haçlı neferinden ileri bir aşamaya geçmiş küresel putperest

ittifakın cengâveri olmaya soyunmuştur. Adam dünyayı İslam dünyasına karşı

titanik mücadeleye çağırıyor. Blair karaktersizlikte tavan yapan bir adam.

Sağ gösterip sol vurmuş ve emekliye ayrıldıktan sonra da olumsuz rolüne devam

etmiştir. İsrail in arkasını kollamaktadır. Ortadoğu Dörtlüsünün Temsilcisi

olarak daima İsrail tarafını tutmuştur. Dini açıdan da cinsel açıdan da oynak

karakterli bir adam olup çıkmıştır.   Eş

durumundan Katolikliğe merak salmıştır. Bu da bir reklâm meselesi olabilir. Eşi

Cherie Booth Katolikliğe geçmiş veya aslen Katolik bir aileden gelmektedir.

Blair ise eş üzerinden Katolikliğe merak salmış ve bir rivayete göre de

girmiştir. Baldızı Lauren Booth ise İslamiyet i seçmiştir.

*

Kendisi Katolikliğe girse de Katolik nikâhından çok

uzakta durmaktadır. Adı zamparaya çıkmış bulunuyor. Murdoch un eşi Wendi Deng

ile gayri meşru ilişkilerinden bahsedilen Tony Blair in İsrail e aşk

derecesinde bağlılığının sırrı da zengin ve dul Yahudi dilberlerinde ortaya

çıkmıştır. Bu ilgi ve atıfetinin arkasında kan veya ruhi bağ var mı onu da

bilmiyoruz.  İsrailli iş kadını Ofra

Strauss ile aşk yaşadığı öne sürülmektedir. Oğlu Euan Blair de eski devlet

bakanlarından Mehmet Altınsoy un torunu Türk asıllı Suzanne Ashman ile

evlenmiştir.  Kısaca Blair ailesi çok

dinli ve çok ırklıdır. Bu kadar zıddı cem etmesinin arkasında ne yatıyor

Kimilerine göre nifak yatmaktadır. Tony Blair in nifak veya münafıklık

belirtileri gösterdiği bizim tespitimiz olmaktan çok İngiliz basınının

tespitidir. Adam Withnall The Independent gazetesinde Blair ile ilgili bir

haberinde onun nifak eğilimleri gösterdiğini yazıyor. Demek ki akıl için yol

bir. Bütün bu karmaşa ve tezatlar içinde Blair in net olan bir yönü varsa o da

İslam düşmanlığıdır. Aşırı İslam a karşı bir küresel cephe kurulmasını teklif

ediyor. Dolayısıyla Thatcher in mirasını da ihya etmiş oluyor.

*

Batı nın İslami aşırılığa karşı mütereddit davrandığını

ve böyle gidilmesi halinde 21 inci yüzyılda insanlar ve kültürler arasında

çatışmaların kaçınılmaz hale geleceğini varsaymaktadır. 28 Şubatçılar gibi ya

durumdan vazife çıkartıyor ya da 11 Eylülcüler veya Neoconlar gibi önleyici

darbe istiyor. Dolayısıyla Batı nın ön almasını ve Suriye gibi yerlerde

önleyici darbeler vurmasını ve gerekirse Esat la masaya oturmasını ve

anlaşmasını teklif ediyor. Bu aşırılık ve çatışma söylemi elbette ki bir

yerlerden tanıdık ve Huntington ın Medeniyetler Çatışması tezini hatırlatıyor.

Huntington ın da gurusu, Yahudi bilge Bernard Lewis den başkası değildir.

İslami Öfkenin Kökleri adlı makalesinde aslında ibrenin yönünü göstermiş ve

Huntington nazariyesinin önünü açmıştı. Bu bağlamda, Mürsi nin devrilmesini

alkışlayan Blair, Esat la da masaya oturulmasını ve anlaşılmasını öneriyor

(http://www. scotsman. com/

news/uk/tony-blair-west-must-strike-syrian-deal-1-3386590 ). Sisi den sonra

Esat la da köprü kurmaya çağırıyor!