Pala, "Etkili bir izleme ile denetim ve caydırıcı bir yaptırım sistemi oluşturulmadıkça ülkemizdeki sahte ürün ticareti sorunu ve buna bağlı olarak gelişen halk sağlığı tehdidi katlanarak artmaya devam edecektir. Ülkemizde şeffaf ve hesap verebilir bir kamu yönetimine ihtiyaç var" dedi.

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ile Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO) tarafından yayımlanan "Küresel Ticarette Sahtecilik Raporu" hakkında Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi.

Pala, Bakanlıktan özellikle sahte ilaçların ve diğer sağlık riski taşıyan ürünlerin payına ilişkin verileri ve son beş yılda ele geçirilen sahte ilaç sayılarını talep etti. Bakan Bolat, kendisine 30 Mayıs'ta iletilen önergeye, Anayasa'da öngörülen 15 günlük sürenin dolmasından yaklaşık iki ay sonra, 20 Ağustos'ta yanıt verdi.

Bakan Bolat: 2024 yılında gümrük birimlerince 285,4 milyon TL değerinde tıbbi malzeme ve ilaç türü kaçak ürün ele geçirildi

Bakan Bolat, yanıtında 2023 yılında gümrüklerde durdurulan sahte ürünlerin yaklaşık yüzde 43'ünü ilaçların, vücut bakım malzemelerinin (parfüm, kozmetik vb.), gıda maddelerinin ve içeceklerin oluşturduğunu açıkladı. Ayrıca 2024 yılında gümrük birimlerince 307 olayda toplam 285,4 milyon TL değerinde tıbbi malzeme ve ilaç türü kaçak ürün ele geçirildiğini, 2020-2025 yılları arasında (ilk altı ay) ise toplam bin 253 olayda 782,4 milyon TL değerinde kaçak ürün yakalandığını belirtti.

"Sorunun ciddiyeti hala kavranmış değil"

Bakan Bolat'ın yanıtını değerlendiren Pala, "Paylaşılan veriler OECD ve EUIPO'nun raporundaki vahim tabloyu doğruluyor; ancak ayrıntılarda ciddi eksiklikler var. Yüzde 43'lük bu grubun ne kadarının ilaç ne kadarının vücut bakım ürünü ve ne kadarının diğer ürünlerden oluştuğu açıklanmıyor. Ayrıca verilerin yıllara göre değişimleri de kamuoyundan gizleniyor" dedi. Pala, özellikle sahte vücut bakım ürünlerine dikkat çekerek, şunları kaydetti:

"Türkiye'de sahte ürün ticareti azalmıyor, yalnızca biçim değiştiriyor. Rapora göre Türkiye, sahte vücut bakım ürünlerinin kaynak ülkeleri arasında ilk sırada. Bazı kozmetikler, cilt bakım ürünleri, saç boyaları, deodorantlar, saç düzleştiriciler ve diğer kişisel bakım ürünleri paraben, formaldehit, kömür katranı boyaları ve daha başka kimyasallar içeriyor. İnsan bedenine doğrudan temas eden bu ürünlerin sahteleri alerjik reaksiyonlara, çeşitli enfeksiyonlara, zehirlenmelere, hatta kanserlere yol açabiliyor. Sorunun ciddiyeti hala kavranmış değil."

"Hükümet hesap vermekten kaçıyor, şeffaflık çözümün ilk adımı"

Pala, sahte ürün ticaretinin denetlenmesi ve yaptırımların uygulanmasındaki parçalı yapının da mevcut durumun sebeplerinden biri olduğunu belirtti. Pala, "Yapılan açıklamalara göre sahte ilaç ve vücut bakım ürünlerini Sağlık Bakanlığı, gıdaları ve takviye edici gıdaları Tarım ve Orman Bakanlığı, diğer ürünleri ise Ticaret Bakanlığı denetliyor. Bu da ya bakanlıklar arasında etkili bir eşgüdüm olmadığını ve soruna çözüm üretilemediğinin kamuoyundan gizlenmeye çalışıldığını gösteriyor" dedi.

Sınır kapılarında ve limanlarda kullanılan tarama sistemlerinin hangi sıklıkla denetlendiğine dair herhangi bir bilginin paylaşılmadığını hatırlatan Pala, cezaların hangi düzeyde uygulandığının da kamuoyuna açıklanması gerektiğini vurguladı. Pala, "Etkili bir izleme ile denetim ve caydırıcı bir yaptırım sistemi oluşturulmadıkça ülkemizdeki sahte ürün ticareti sorunu ve buna bağlı olarak gelişen halk sağlığı tehdidi katlanarak artmaya devam edecektir. Ülkemizde şeffaf ve hesap verebilir bir kamu yönetimine ihtiyaç var" ifadesini kullandı.

Muhabir: Haber Merkezi