TEZLERE KONU OLACAK TOPLANTI!

Abone Ol

Hiç belli etmiyor, renk vermiyor, oldukça da mütevazı davranıyor ama; Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş son dönemlerin en önemli toplantılarına imza attı. Gece geç saatlere kadar süren gazete mesaisinden sonra, yorgunluk, akşam-gece demeden ilmik ilmik bu toplantılara başkanlık ederek organize etti…

Ayrıntılarını anlatacağım…

İlerde çok konuşulacak, hatta ve hatta üzerinde tezler yazılması gereken toplantılar zincirinden bahsediyorum…

Mustafa Kurdaş’ın başkanlığını yaptığı Saadet Partisi Medya İletişim Merkezi’nin organizasyonuyla düzenlenen ve onlarca gazeteci, yazar ve basın mensubunun katıldığı toplantılar; sohbet havasında, güncel konuların değerlendirilmesi şeklinde geçti.

1-2 yıldır yaşananları takip ediyorsunuz;

Kimsenin kimseyi tanımadığı, “paralel”, “yandaş”, “candaş”, “havuz”, “hain”, “Pensilvanya”, “okyanus ötesi”, “hırsız”, “yolsuz” kavramlarının havalarda uçtuğu, bu kelimeleri edenlerin birbirlerini neredeyse “düşman” ilan ettikleri bir dönemde, üstelik…

Birazdan toplantılara katılanların isimlerini verdiğimde ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız…

***

Şunu baştan ifade edeyim; MİM Başkanı Mustafa Kurdaş’la birlikte bu toplantıların tümüne katıldım. Ve de fotoğrafta gördüğünüz gibi çoğunlukla “arada(!)” kaldım!

Mustafa Kamalak ve Mustafa Destici’nin ev sahipliği yaptığı bu toplantılardan ilki 2 Mayıs 2015’te yapıldı.

Katılanlar kimlerdi, peki; Hürriyet yazarı Ahmet Hakan Coşkun, akademisyen-yazar Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Yeni Akit İcra Kurulu Başkanı Mustafa Karahasanoğlu, Kanal A televizyonundan Fatin Dağistanlı, Vahdet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yener Dönmez, Samanyoluhaber TV’den Metin Yıkar, Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdülhamit Bilici, Zaman gazetesi Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kamış, Yeni Asya’dan Davut Şahin, Kudüs TV Genel Yayın Yönetmeni Nureddin Şirin, Rota Haber Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık, sabah.com.tr, Aydınlık gazetesi, TRT Haber, Anadolu Ajansı ve daha birçok gazete ve televizyonun haber merkezleri…

İkinci medya buluşması daha çok köşe yazarlarına yönelikti. Tanınmış gazeteci ve yazarlar bir araya geldi.

Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, TV5 Genel Koordinatörü Mustafa Geçer, Zaman gazetesi yazarı Ali Bulaç, Akşam yazarı Gülay Göktürk, Cumhuriyet gazetesinden Tayfun Atay, Bugün yazarı ve Bugün TV Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros, haberleri ile çok ses getiren Radikal’den İsmail Saymaz, Milat yazarı Recep Koçak, Milli Gazete’den Nedim Odabaş ve Burhan Bozgeyik, Vahdet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yener Dönmez ve yazarı Mustafa Özcan, Yeniçağ gazetesi yazarı Arslan Bulut, Yeni Akit yazarı Faruk Köse…

MİM ayrıca internet gazetecilerine yönelik olarak da bir medya buluşması gerçekleştirdi. Bu toplantıya Kamalak ve Destici katılmadı. Saadet Partisi İstanbul milletvekili adayı Birol Aydın’ın öncülüğünde Saadet ve BBP’li Milli İttifak’ın İstanbul vekil adayları iştirak etti. tv5haber.com Yayın Yönetmeni Emre Gürbüz, haber7.com Yayın Koordinatörü Osman Ateşli, rotahaber.com Haber Koordinatörü Umut Yavuz, odatv.com Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, zaman.com.tr Dijital Medya Yayın Editörü İsmail Kavak, samanyoluhaber.com Yayın Yönetmeni Fuat Karazeybek, timeturk.com Yayın Koordinatörü Murat Hazine, f5haber.com’dan Yahya Gür ve daha birçok gazete ve haber sitelerinin temsilcileri toplantıya katıldı.

Siz söyleyin; Saadet Partisi’nin haricinde bu isimleri yan yana getirecek bir başka organizasyon daha var mıdır, acaba

***

Son olarak, bu bölümle ilişkili bir anekdot; 

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin en büyük şirketlerinden birinin toplantısına katıldım. Boğaz’da.

Yemekten önce de kokteyl vardı.

Tam yemek salonuna girerken yakın geçmişte “Genel Yayın Yönetmeni” sıfatıyla anılan bir ismin ağzından şu cümleler döküldü;

- “Yemek salonuna girmek hiç içimden gelmiyor. Çünkü aramızda paraleller var!” Aynıyla bu şekilde…

***

Yazının başlığını, “Tezlere konu olacak toplantılar dizisi” koydum ya, hani!

Abartıyor muyum, acaba

Peki, ya sizce!..

ALİ HAYDAR HAKSAL AĞABEYE KOCAMAN BRAVO!

Önce merhum Cahit Zarifoğlu’nun “Sultan” isimli şiirini paylaşmak istiyorum;

“Seçkin bir kimse değilim

İsmimin baş harfleri acz tutuyor

Bağışlamanı dilerim

***

Sana zorsa bırak yanayım

Kolaysa esirgeme

***

Hayat bir boş rüyaymış

Geçen ibadetler özürlü

Eski günahlar dipdiri

Seçkin bir kimse değilim

İsmimin baş harflerinde kimliğim

Bağışlanmamı dilerim

***

Sana zorsa bırak yanayım

Kolaysa esirgeme

***

Hayat boş geçti

Geri kalan korkulu

Her adımım dolu olsa

İşe yaramaz katında

Biliyorum

Bağışlanmamı diliyorum

***

İşte bu şiir, bugün 303. sayıya ulaşan ve aylık olarak yayınlanan kültür-sanat-medeniyet-edebiyat dergisi Yedi İklim’de yer aldı.

Ama çok farklı bir formatta…

Zarifoğlu’nun “Sultan”ı 10 ayrı dilde;  Türkçe, Osmanlıca, İngilizce, Almanca, Rusça, Bulgarca, Zazaca, Kürtçe, Arapça, Farsça dillerinde yayınlandı.

***

Gönülden tebrikler Ali Haydar Haksal ağabeye.

Bir defa şunu da net olarak söylemem lazım; bir edebiyat dergisini çeyrek asır (25 yıl) sürdürmek ve yaşatmak hiç de kolay değil.

Bu açıdan da Ali Haydar Haksal övgüyü fazlasıyla hak ediyor.

Nice yıllara ağabey…

BEN DE AZ ŞAŞIRMADIM, HANİ!

İsim vermeyeceğim…

Hepiniz yakından, hem de çok yakından tanıyorsunuz.

Yıllardır “bizim mahalle”nin müdavimlerinden.

Mütevazı bir kişiliği var.

Konuşmaları, kalemi kapsayıcı.

Gerektiğinde “köşe”li satırlardan da kaçınmıyor.

Bir dönem İslamcı gençliğin idollerindendi.

Daha fazla ayrıntı vermeyeyim yoksa “ahan da bulduk, işte bu isim…” diyeceksiniz…

***

Her neyse…

Geçenlerde bir yemekte yan yana düştük…

7 Haziran 2015 seçimlerine yönelik “içerden, aileden” beni de şaşırtan şeyler söyledi. Kulak verelim mi;

“Bu seçimlere kadar bizim ailede hemen herkes AKP’ye oy veriyordu. Fakat şimdi işler değişti. Büyük kısmı Saadet diyor, küçük bir kısmı da bir diğer parti...”

Hem kendisi güldü, hem de beni güldürdü…

NOT: Bugün, 01 Haziran 2015, Pazartesi. 1) Emekliler yılda 15–20 TL zamla, hâlâ sürünmeye devam ediyor. 2) An itibariyle asgari ücretli “nasıl geçineceğim ” diye feryat ediyor. 3) Bu parlamento ve mevcut AKP iktidarı, 2011’den bu yana verdiği yeni ve sivil anayasa sözünü yerine getiremedi. 4) 28 Şubat darbesi döneminde kapatılan, yoksul-zeki Anadolu çocuklarının barındığı Başbakanlığa bağlı Vakıf Öğrenci Yurtları hâlen kilitli. Otur, sıfır!