Gündem

“Terörsüz Türkiye” yolunda kavga çıktı:  Yeni Şafak’ın dünkü manşetine TÜRKGÜN sürmanşetten cevap

Cumhur İttifakı cephesinde dikkat çeken bir medya gerilimi yaşandı. MHP’nin yayın organı Türkgün, iktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesini “Terörsüz Türkiye sürecini baltalamakla” suçlayarak sert ifadelerle hedef aldı.

Abone Ol

İktidar medyasında uzun süredir görülmeyen bir tartışma yaşandı. MHP’ye yakınlığıyla bilinen Türkgün gazetesi, dünkü sayısında Yeni Şafak’a sert tepki gösterdi. Gerilimin nedeni, Yeni Şafak’ın “Komisyon İmralı’ya gitmesin” başlıklı manşeti oldu.

Yeni Şafak, haberinde Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun Abdullah Öcalan’la görüşmesi ihtimali üzerinden bir kamuoyu araştırmasını öne çıkarmış, ankette vatandaşların yüzde 76,7’sinin bu görüşmeye karşı olduğu belirtilmişti.

TÜRKGÜN’DEN SERT YANIT: “DERDİNİZ NE SİZİN?”

Yeni Şafak’ın manşeti MHP kanadında büyük tepkiyle karşılandı. Türkgün gazetesi bugünkü manşetinde, “Yeni Şafak ‘Terörsüz Türkiye’ye darbe vurmak istedi, arşivlerle rezil oldu! Derdiniz ne sizin?” ifadelerine yer verdi.

Haberde, Yeni Şafak’ın AK Parti’ye daha önce ekonomi politikaları üzerinden eleştiriler yönelttiği, şimdi ise “Terörsüz Türkiye” sürecine zarar vermeye çalıştığı ileri sürüldü. Türkgün, söz konusu anketi “yönlendirilmiş” olarak nitelendirerek, gazetenin “barış süreci” üzerinden siyasi hesap yaptığı iddiasında bulundu.

“GEÇMİŞTE BAŞKA, BUGÜN BAŞKA!”

Türkgün’ün haberinde, Yeni Şafak’ın geçmişteki yayın çizgisine de atıfta bulunuldu. Haberde, gazetenin 2009 yılında yürütülen “çözüm süreci” döneminde barışçıl bir dil kullandığı hatırlatılarak şu ifadeler yer aldı:

“Gazete, o dönemde ‘Diyalog, uzlaşma ve dostluk zamanı’ sloganıyla kampanya düzenlemiş, ‘Bu çağrıya siz de katılın’ manşeti atmıştı. Bugün ise aynı söylemleri hedef alarak çelişkiye düşüyor.”

“YAYIN POLİTİKASI DEĞİŞTİ” İDDİASI

Türkgün, Yeni Şafak’ın son dönemdeki yayınlarında dikkat çeken çizgi değişikliğine işaret etti. Haberde, gazetenin “AK Parti’ye destek veren tutumdan uzaklaştığı” ve “içeriden muhalefet dili” geliştirdiği öne sürüldü.