Teröristlerin vizeye ihtiyacı zaten yoktu!..

Abone Ol

TÜRKİYE YE vize muafiyetinin sonbahara atılmasının

sürpriz bir tarafı yok. En azından bana göre böyle bir karar bekleniyordu,

beklenen açıklama yapıldı. Buna rağmen bir takım yetkililerin Haziran da

vizelerin kaldırılacağı havasını estirmiş olmaları belki toplumda bir hayal

kırıklına sebep olmuş olabilir. Böyle bir hayal kırıklığı oluşturulmuş algı

operasyonunun neticesidir. Çünkü AB Liderler Zirvesi nin ardından imzalanan

anlaşma açıklanırken Başbakan Davutoğlu başta olmak üzere AB Bakanı ve

Dışişleri Bakanı açıklamalarında gündemlerinde olan 72 uyum yasasının Mayıs

ayına kadar görüşülüp Meclis ten geçirileceğini, Haziran ayı sonu itibariyle de

vize uygulamasının son bulacağını öylesine kesin bir dille ifade ettiler ki,

toplumun böyle bir beklentiye girmesinin şaşılacak bir yanı yok.

İmzalanan sığınmacılarla ilgili anlaşmanın muhtevasına

bakarak yetkililer gerçekten Haziran da vizelerin kalkacağına inandıkları için

açıklamalar yapmış olabilirler. Ancak, böyle bir yaklaşım AB nin kuruluşundan

bu yana ülkemize karşı tutumunu görmezden gelmek demektir. Sovyetler

Birliği nin dağılmasının hemen ardından bir yandan AB kapıları açılan, öbür

yandan NATO ya üyelikleri gündeme gelen bazı ülkeler ortada dururken

Türkiye nin 60 yıla yaklaşan bir süreden beri kapıda bekletiliyor oluşunu

dikkate almamak bu tür hayal kırıklıklarını gündeme getiriyor. Kaldı ki,

geçmişte bazı AB ülkelerinin yetkilileri açıktan AB nin bir Hıristiyan Birliği

olduğunu, bu birlik içinde Müslüman Türkiye ye yer olmadığını çeşitli kereler

dile getirdiler. Bir bakıma bize Müslüman olduğumuzu hatırlattılar. Ne var ki,

bu gerçeği bu ülkeyi yönetenler hatırlamak istemediler.

Öbür yandan AB ülkeleri ülkemize yönelik faaliyette

bulunan terör örgütlerinin elemanlarına her zeminde kucak açtılar. Bir diğer ifadeyle

teröristler için AB ülkelerine geçişte vize diye sorun söz konusu olmadı,

vatandaşlarımızın AB ülkelerinde serbest dolaşması söz konusu olduğunda

istemezük çığlıkları attılar. Dolayısıyla bugün için Haziran sonu itibariyle

vizelerin kaldırılması, terör tarifinin yeniden ele alınması ve yasal

düzenlemeye kavuşturulması yönündeki ısrarlı tavırlarını doğru değerlendirmek

gerekir. Bu tavrın anlamı AB ülkeleri de ABD gibi Türkiye ve bölgedeki Müslüman

ülkeler söz konusu olduğunda terör örgütleri ile birlikteliği tercih

etmektedirler. Böyle olunca ne AB ye girmek için ısrarcı olunmalı ne de

vizelerin kaldırılması için sıralanan şartları yerine getirmek için gereksiz

bir gayret sarf etmelidir. Çünkü vizelerin kaldırılması için yerine getirilmesi

istenen 72 maddelik düzenlemeler aslında Türkiye nin AB ye uyum için yapmayı

düşündüğü düzenlemelerdir. Buna rağmen bırakın Türkiye nin üyeliğe kabul

edilmesini 72 madde yerine getirildiği halde vizelerin kaldırılmasını bir başka

bahara erteleyen AB ye üyeliğimiz hiç mümkün olmayacaktır. Çünkü 72 maddeden

sadece terör tarifinin onların istediği gibi değiştirilerek yasal zemine

oturtulması isteği, teröristleri koruma ve onların hayatını kolaylaştırmaya

yönelik bir istek olarak ortada durmaktadır. Kısacası, Türkiye nin değil,

teröristlerin çıkar ve dostluğu tercih ediliyor. Böyle olunca, artık AB nin

yeni şartlar sıralamasını, bizlerin de bu şartları yerine getirmekle

uğraşmamıza bir son verilmesi gerekiyor. Vizelerin kaldırılmasının sonbahara

kaldığı açıklamasının ardından başta Cumhurbaşkanı olmak üzere yetkililerin

yaptıkları açıklamalar AB nin samimiyetsizliği ve ikiyüzlülüğünün görüldüğünün

ifadesidir. Ama bugün öfkelenip gerçekler dile getirilirken yarın öfkemiz geçip

bir sırt sıvazlamasının ardından, Söyleyin şartlarınızı yerine getirelim

yaklaşımının gündeme gelmemesi gerekiyor.