Terör, Taksim’de terör ve çözüm önerilerimiz-6

Abone Ol

“Af müessesesi nasıl çalışacaktır?” sorusunun cevabını vermeye devam ediyoruz.

Askeri infazda durum tamamen tersinedir. Orada cephe savaşı vardır. Eşkıyanın yaptığı cinayetlerde kolektif mesuliyet vardır. Kişiler ayrı ayrı sorumlu tutulamaz. Eşkıya esir alınırsa askeri infaz ile öldürülebilir. Yahut cinayetlerin diyetlerini ödeyenler bulunursa bunları affedip salıverebilir veya devlet diyeti üstüne alarak affedebilir. Savaş durumunda hepsi öldürülebilir. Kendilerine hâkim olunmadan önce o bölgeden ayrılıp gelenler yani teslim olanlar ise cezalandırılmaz. Bilakis silahlandırılır ve ilçe askeri infaz kıtalarına alınarak kendilerine maaş da verilir. Eşkıya tamamen yok edildikten sonra da serbest bırakılırlar. Buradan çıkan netice şudur; eşkıyalığı kendiliğinden bırakıp teslim olanlar cezalandırılmazlar.

Soru: ‘Örfi İdare ve Olağanüstü Hal’ hakkındaki görüşünüz nedir?

Cevap: Bir bölgede eşkıyalık ve anarşi var diye oralarda farklı muamelelerde bulunmak ve ayrı bir yönetim uygulamak hukuka aykırıdır. Bölge insanlarına kötü muamele yapmak ne kadar saçma ise, oradaki halka imtiyaz tanımak, onları mükâfatlandırmak, oralarda ayrıcalıklı yatırımlar yapmak da o kadar tehlikelidir. Bu sefer bölge halkı eşkıyalarla gizli bir işbirliğine gider ve bu işin istismarına devam ederler. Bunu gören diğer bazı bölgeler de aynı imkânlardan yararlanmak amacıyla eşkıyalar üretirler. Bu durumu önlemek için kesinlikle ayrıcalık kalkmalı ne lehte ne de aleyhte ayrıcalık olmamalıdır. Meclisin ‘örfi idare’ ilan etme yetkisi kaldırılmalıdır. Bucakta örfi idare ilan etme yetkisi bucak başkanına ait olmalıdır. İlçeden askeri infaz birliğini çağırıp yönetimi ona teslim etmelidir, artık sivil yönetim kalkmalıdır. Buradaki askeri yönetimi de bucak başkanı istediği zaman kaldırabilmeli, bucak başkanının izni olmadan askeri infaz birliği bucağa girememelidir. Ayrıca illerde örfi idare ilan etme yetkisi seçilmiş il başkanlarına ait olmalıdır. İl başkanı, bölgedeki ordudan bir alay isteyebilir. Yönetimi bu alaya teslim eder ve kendisi çekilir. Gerekli gördüğü zaman da kaldırır ve birliği geri gönderir. İl başkanlarının izni olmadan ordu birlikleri illere giremez. Tabii ki merkez il yani başkent bu uygulamadan hariç tutulur. Merkez ilin ayrı bir valisi yoktur, ordu komutanı aynı zamanda oranın valisidir. İllerde örfi idare olduğu halde, bu ilin bucaklarında olmayabilir. Bucak başkanının kararına bağlıdır.

Soru: İl veya bucak isyan ederse il parçalanmaz mı, devlet dağılmaz mı?

Cevap: Evet, bir taraftan insanların tam bağımsızlık içinde yaşamaları, hür olmaları istenir; diğer taraftan birliğin dağılmaması, topluluğun varlığını sürdürmesi istenir. Bunun için de tedbirler alınmıştır: a) Tehcir, b) Bölünme, c) Boykot dengesi, d) Hicret dengesi, e) Tasfiye dengesi. Bir topluluk ve ülkedeki parçalanma, oradaki huzursuzluktan doğar. Eğer sosyal ve ekonomik huzur varsa, o topluluktan hiç kimse ayrılmak istemez. Aksine oraya katılmak ister. Bakınız, Sovyetler dağıldı ama tekrar birleşebilirler. Herkes Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte olmak istiyor. Doğu Almanya Batı Almanya ile kendi isteğiyle birleşti. Avrupa ülkeleri Avrupa Birliği (AB) etrafında bir araya geliyorlar. Biz de yıllardan beri bu birliğin eşiğini aşındırıyoruz. Ülkede askeri baskılarla ve uygulamalarla birlik sağlanamaz. Sosyal ve ekonomik birlik devleti birlik ve bütünlük içinde tutar. Bizim getirdiğimiz ve önerdiğimiz huzur ve adalet düzeni kimseyi ayırmaz, ayrıcalık da tanımaz. Ama ayrılmak isteyenlere ayrılma hakkını da tanımak gerekir. Ayrılmak isteyen kimseyi zorla birlik içinde tutmakla bu iş olmaz ve yürümez. Bu ayrılmalar için kabul edilmiş kriterler ve esaslar vardır. İsteyen bu memleketten her zaman çıkıp gidebilmelidir. Kendisi bu ayrılıp gitmeden dolayı mağduriyete uğramamalıdır. Yani malları peşin ve cari değerle satın alınmalıdır. Bu ayrılma veya tehcir, bir ‘bucak’tan, ‘il’den veya ‘devlet’ten göç imkânı sağlanmak suretiyle olur. Eğer bir devletten komşu bir devlete en az 300 bin kişi göç ediyorsa, onlara isterlerse toprak da verilmelidir. O devlete göç eden halkın miktarınca düşen yerin yarısı verilmelidir. Benzer işlem bucaklar için de yapılabilmelidir. Böylece savaş olmaksızın ‘adil yönetim sistemi’ çerçevesinde sorunlar halledilebilmeli ve toprak bölüşümü yapılabilmelidir. Eğer ayrılanlar 30 milyonun üstünde iseler ayrı devlet kurmalarına imkân verilmelidir. (Devamı var.)