Terör, Taksim’de Terör ve Çözüm Önerilerimiz- 4

Abone Ol

Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…

Soru: Askeri İcra Genel Müdürlüğü ne yapacaktır?

Cevap: Birinci görevi ‘hukukî icra’dır. Burada zor kullanılmaz. Mağdur ve mahkûm kendi isteğiyle gelir ve icranın yerine getirilmesini ister. Borcu varsa öder. Hırsızlık yapılmışsa ve elinin kesilmesi gerekiyorsa, elini uzatır ve kestirir. İdam edilecekse, idam sehpasına bizzat gelir... Bu sistemde kelepçe yok, nezarethane yok, hapishane yok, jandarma yok. Bu sisteme uyan ve gereklerini yerine getirenlerin sosyal itibarları korunur ve kişiliklerine saygı duyulur. Suç fiili cezalandırılır ama suçlunun şahsi itibarı korunur.

Bunun dışında ikinci bir durum da ortaya çıkabilir. Hukuki infaza imkân vermeyip firar eden ve soruşturmasını yaptırmayan kimse, ‘askerî infaz’a havale edilir ve artık o kimsenin cezası hukuk kurallarına göre değil, savaş kurallarına göre verilir. Görüldüğü yerde vurulur. Vuran veya yerini bildiren ödüllendirilir. Firarinin başına ödül konur. İşte bu icra işini yürüten bir teşkilata gerek vardır. Bu teşkilat, bugünkü jandarmanın yerini alacaktır.

Soru: Mahalli Teşkilat Genel Müdürlüğü ne yapacaktır?”

Türkiye, on bölgeye ayrılacaktır. Devlet içindeki bu bölgeler farklı hukuk kurallarına tabi olmayacaktır. Her bölge on kadar ‘il’e ayrılacak; her il on kadar ‘ilçe’ye ayrılacak; her ilçe on kadar ‘bucak’a; her bucak on kadar ‘site’ye; her site on kadar ‘aşiret’e (ocak); her aşiret on kadar ‘aile’ye ayrılacaktır. Bunlardan bölge, ilçe ve siteler ‘merkezi sistemle’ yönetilecek; il, bucak ve aşiretler/ocaklar ise ‘bağımsız’ olacaktır. Devlet dış güvenliği; il iç güvenliği yüklenecek; bucak ise hukuk düzenini oluşturacaktır. Hukuk düzeni oluşturulurken, ‘çok hukuklu sistem’ geçerli olacaktır. Kamu hukuku her bucak için ayrı olabilecek ve bizzat o bucağın kendisi tarafından düzenlenecektir. Özel hukuk ise, ‘ilmî gruplar’ın kurulması ve herkesin kendi benimsediği grubun ortaya koyduğu hukukta yaşayabilmesi şeklinde olacaktır.

Bu düzende sosyal grubu ya da bucak değiştirme kolay olacaktır. İlçelerde askeri infaz grupları oluşturulacak; bu gruplar o ilin içinden ama o ilçenin dışından olan kimselerden oluşturulacaktır. Seçilmiş bucak başkanı, istediği ve gerekli gördüğü zaman askeri infaz grubundan yararlanacaktır. Her bölgede bir ordu bulunacak ve o ordunun erleri başka bölgelerden olacaktır. Bu ordular illere karışmayacak, sadece ülkenin dış savunması ile yükümlü olacaklardır. Seçilmiş valiler gerektiğinde bu ordulardan askeri birlikler alabileceklerdir. Herkes Türkçe bilmek zorunda olacak, ama her ilin ayrı bir ‘resmi il dili’ olabilecek ve ortaöğrenimini de o dille yapabilecektir. Her bucak da isterse kendisine ayrı bir ‘resmi bucak dili’ seçebilecek ve ilköğrenimini bu dille yapabilecektir.

Hukukta ve kültürde bağımsız hâle gelen toplulukların artık hiçbir sosyal problemleri kalmayacak, dolayısıyla bu sistemde terör ve anarşi de olamayacaktır.

TERÖRÜ YOK ETME MEKANİZMASI NASIL İŞLEYECEKTİR?

Soru: Terörist ve anarşistleri durdurup bertaraf etme mekanizması nasıl olacaktır?

Cevap: Bu derdi bertaraf etmek için de elimizde beş uygulama olacaktır: a) Halkı silahlandırma. b) Ödüllü gizli halk istihbaratı. c) Davetli soruşturma. d) Başkanın tehcir (sürme) hakkı. e) Gizli ödüllü öldürtme. Silah, saldırı aracı olmasından çok savunma aracıdır. Caydırıcı gücü olan bir araçtır. Bu caydırıcılığın gerçekleştirilebilmesi için halkın bütünü silahlandırılmalıdır. Kadınlar da silah taşıyabilmeli ve kullanmasını da bilmelidirler. Silah taşıma ruhsatını, bucaklarda parti teşkilatları vermelidir. Her bucak içinde silah taşıma serbestliği olmalıdır. İl içinde silah taşıma ruhsatı il parti başkanları; devlet içinde silah taşıma ruhsatı ise partilerin genel başkanları tarafından verilmelidir. Halkın iyi silah kullanabilmeyi öğrenebilmesini sağlamak amacıyla, silah ve mermi ticareti tamamen serbest olmalı, ayrıca atış poligonları yaygınlaştırılmalıdır. Biz Türkler İstiklâl Savaşı’mızı yaklaşık olarak böyle bir düzenlemenin varlığı sayesinde kazandık. Herhangi bir kaza veya cinayet olduğunda, cinayet mermisi hangi silahtan çıkmışsa, o silahın kullanılmasına izin ve ruhsat veren parti tazmin etmelidir. Mağdurların ailelerine mutlaka diyet ödenmelidir. (Devamı var.)