Sabah makamına geldiğinde her zaman yaptığı gibi gazetelerin manşetlerine şöyle bir göz gezdirmek istedi.
Gündeme ilişkin notlara bakmak ve toplantılar için hazırlanıyordu ki masasının üzerine konulan iki zarf dikkatini çekti.
Ne olabilirdi ki?
Merakla açtı zarfları…
Parti teşkilatlarından birinin öneri ve teklifleri miydi, acaba?
Önemli bir davet mektubu muydu?
Ya da bir vatandaştan gelen mektup muydu; zira, bu türden mektupların da titizlikle okunması ve cevap verilmesi gerektiğini her seferinde parti kurmaylarına sıkı sıkı tembihliyordu…
Ancak bunların hiçbiri değildi!
Zarfların her birinden 5’er TL çıktı. İki adet kâğıt beş lira…
Bir an şaşırdı; neyi ifade ediyordu, hangi anlamı taşıyordu, iki adet kâğıt beş lira?
- “Harçlıklarımızdan biriktirdiğimiz 5’er TL’yi çalışmalarınızda kullanmak üzere size gönderiyoruz…” notunu okuduğunda gözleri doldu.
Mesele anlaşılmıştı; iki öğrenci, ebeveynlerinin kendilerine verdiği harçlığın tümünü harcamamış, her biri kalan 5 TL’yi, bir zarfa koyarak bu kutsal yolculukta kullanılmak üzere yetkililere teslimini arzulamıştı.
***
Son derece duygulanmıştı, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu.
Bugüne kadar devletin çeşitli kademelerinde önemli görevler üstlenmiş, en zor dönemde memleketi Sivas’ta belediye başkanlığı yapmış ve yıllarca Milli Görüş partilerinde çeşitli kademelerde kritik vazife ve sorumluluk almıştı…
Ama böylesi ilk kez başına geliyordu.
***
Bu satırları okuduktan sonra hemen aklınıza gelen ilk soruyu isterseniz sizin yerinize ben sorayım;
- Peki, kimdi bu öğrenciler? 5 TL’yi bir zarfa koyarak, Milli Görüş yolunda sarf edilmesini dileyen bu minikler kimlerdi?
Temel Bey, bu sorunun cevabını şu cümlelerle anlattı: “Bu iki yavrumuz, Saadet Partisi ilçe başkanının çocukları… O çocuk yaşta böyle bir incelik düşünmüşler ve harçlıklarından artırdıkları 5’er TL’yi bize teslim ettiler. Bu tutum, bizleri ziyadesiyle memnun etti ve son derece duygulandırdı. Bu ilçe başkanımızı ve ailesini tebrik ediyorum ve ‘iyi ki varsınız’ diyorum…”
KAHVALTIDAN “SIRA DIŞI” İZLENİMLER…
Gazetemiz sahibi ve Genel Müdürümüz Ömer Yüksel Özek ile Genel Yayın Yönetmenimiz Mustafa Kurdaş’ın ev sahipliğinde düzenlenen kahvaltının konuğu idi, Saadet lideri Temel Karamollaoğlu.
Çiçeği burnunda SP İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim’le birlikte geldiler, Şirazen’e…
Karamollaoğlu’nun, bir bakıma, “Millî Gazete ve TV5 ailesi” ile buluşmasıydı, bu kahvaltı.
“Aile buluşmasında” konuşulan her şey elbette yazılmaz.
Sohbet amaçlı olduğu için birçok şey elbette sadece orada kalır.
Ancak not defterime düştüğüm bazı anekdotları da aktarmak isterim. Şöyle ki;
* Temel Bey, Millî Gazete ile birlikte verilen dergilere büyük alaka gösterdi. Haftalık olarak yayınlanan ve artık kendi çizgisini oturtan “Milli Çocuk”, Kasım 2017’de bir yaşını dolduracak olan ve beğeni ile izlenen, aylık periyotla okurların yanında yer alan “Maaile”, alanında hemen farkını ortaya koyarak iyi de bir tiraja yükselen mizah dergisi “Fikri”yi uzun uzun inceledi; “Bunlar çok önemli yayınlar. Bu dergilerin geniş kesimlere ulaştırılmasında yarar var…”
* Sohbet sırasında dikkatleri fazlasıyla çeken ve hassasiyet arz eden bir konuya da değindi, Temel Bey; “cinsiyet ayrımcılığı”. “Bu, çok tehlikeli bir argüman” dedi ve şöyle temellendirdi: “Allah (C.C.) kadını ve erkeği farklı farklı yarattı. Her birinin farklı vazife ve sorumlulukları var. Sen şimdi kalkar ve ‘cinsiyet ayrımını ortadan kaldırıyorum’ dersen büyük bir yanlışa düşersin. ‘Okullarda tuvalet ayrımı bile kalkacak…’ türünden söylemler dile getirilmeye başlandı. Biz bu türden söylem ve argümanların toplum yapısını çökerteceğine inanıyoruz. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil…”
* Sohbet sırasında Temel Bey’in dile getirdiği bazı görüş ve düşünceleri de aktarmak istiyorum: “Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana en badireli bir dönemden geçiyoruz. Bunun sorumlusu bu iktidardır.”, “Bugünkü iktidarın hasmı değiliz. Kardeşçe uyarılarımızı yapıyoruz.”, “ CHP , din düşmanlığını halen laikliğin bir parçası olarak görüyor. Onlarla paralel gibi gözükmeyi de doğru bulmuyoruz.”, “Kralların bile etrafında kendilerini uyaran danışmanları olurdu. Kendilerinden emin olmadıkları zaman danışma gereği hissetmezlerdi.”, “Kimseye saldırmıyoruz, sadece sormak istiyoruz. Uyarırken de üsluba çok önem veriyoruz. Bin düşünüp bir kelime ediyoruz.”, “Amerika ve İngiltere , bölgedeki yeni oluşumun mimarlarıdır.”, “Mezhep farklılıklarını ima bile etmek büyük yanlış olur.”, “2019 seçimlerinde başkan adayı elbette çıkaracağız. Ama kim olur, oturup konuşacağız.”
İKİ ÖNEMLİ NOT!
Temel Karamollaoğlu, “ufuk turu”nda iki önemli notu da aktardı:
1) “Bölgedeki yeni oluşumlar kapsamında Suudi Arabistan 4’e hatta 5’e bölünmek isteniyor. Suudi Arabistan’ın ‘laik’ bir devlet olması için çabalar var. ‘Hadimül Harameyn’den -Mekke ve Medine bölgesinin (haremeyn) hizmetkârı- vazgeçmek istiyorlar. Hata ve hatta Amerikalılar, Suudilere, ‘Kitaplarınızı biz yazacağız…’ demeye getiriyorlar. Bizim onları dostça uyarmamız lazım.”
2) “2019 başkanlık seçimleri yapılacak. TBMM ’de grubu bulunmayan siyasi partiler 100 bin imza ile aday gösterebilecek. Tartışılan konu şu; bu 100 bin imza Yüksek Seçim Kurulu (YSK) eliyle mi toplanacak, yoksa noter kanalıyla mı? 100 biz imzanın toplanması noktasında zorluklar çıkarılmak isteniyor. Noter kanalıyla olursa bunun için devasa bir bütçe gerekecek, tabii olarak. Bunu hesap ediyorlar. Bizim çıkaracağımız adaya diğer siyasi partilerin de imza vereceklerini sanıyorum. Bizim 100 bin sorunumuz yok, 300 bin imza ile başkan adayını çıkarırız. İl ve ilçe teşkilatlarımızın buna hazırlıklı olması lazım…”
***
Neresinden bakarsanız bakın faydalı, ufuk açıcı bir kahvaltı oldu…
Kendi adıma söylüyorum, bu kahvaltılar keşke belli periyotlarda tekrarlansa…
Emeği geçenlere teşekkürler…