Temel bey daha ne desin!

Abone Ol

* Temel Karamollaoğlu diyor ki; “Türkiye ilk kez bu kadar gergin ve böylesine kutuplaşmış bir şekilde referanduma gidiyor. Bu olmasın!”

* Temel Karamollaoğlu diyor ki;  “Bu referandumda ‘evet’ demeyenleri PKK terörüyle eş tutmak, FETÖ’cü olmakla suçlamak, 16 Nisan referandumunu 15 Temmuz’un cevabı veya rövanşı olarak tanımlamak büyük bir bühtandır.”

* Temel Karamollaoğlu diyor ki;  “Bu referanduma ‘evet’ diyenler bölücü olmadığı gibi ‘hayır’ diyenler de vatan haini değildir. Bu baştan böyle biline.”

* Temel Karamollaoğlu diyor ki;  “Asıl tehlike ve suç, bu milleti ‘evetçiler’ ve ‘hayırcılar’ diye kamplara bölüp kutuplaştırmaktır.”

* Temel Karamollaoğlu diyor ki; “Tarihin en kırılgan ve kritik dönemlerinden birini yaşıyoruz. Daha dikkatli olalım…”

* Temel Karamollaoğlu diyor ki; “Böyle bir dönemde en son ihtiyaç duyulan şey kutuplaşmaktır. Birbirimizi terörist, hain, bölücü gibi acımasız yaftalarla suçlamaktır. Bu gidişattan parti olarak

ciddi endişe duyuyoruz.”

* Temel Karamollaoğlu diyor ki;  “Böylesi dönemlerde bin düşünüp bir konuşmak gerekirken, tam tersine düşünmeden yapılan açıklamalar bu endişemizi daha da artırmaktadır.” 

* Temel Karamollaoğlu diyor ki; “Referandumda sandıktan çıkacak sonucu milli iradenin kararı olarak kabul edeceğiz.” 

* Temel Karamollaoğlu diyor ki;  “15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL ilan edilmesini ve bir dizi tedbirler alınmasını isabetli buluyoruz. Ancak işin “cadı avı”na dönmesi halinde

bunun vebali yine karar alma yetkisinde olanların omuzlarındadır.”

* Temel Karamollaoğlu diyor ki;  “Türkiye’de kalkışmaya teşebbüs eden bir zihniyeti ve o teşebbüsün içinde yer alanları açıkça lanetliyoruz.”

* Temel Karamollaoğlu diyor ki; “Masum insanların da suçsuz oldukları halde haksız yere itham edilmelerini, kazanılmış haklarından mahrum bırakılmalarını doğru bulmuyoruz.”

* Temel Karamollaoğlu diyor ki; “Gerçekten son ihraçlar millet nezdinde bir yankı uyandırdı. Yetkililer dikkat etmeli. Yanlışları düzeltmek için çok açık mekanizmalar oluşturulmalı.”

* Temel Karamollaoğlu diyor ki; “Bir kez daha hatırlatıyoruz ki; Saadet Partisi başkanlık sistemine karşı değildir. Bugün milletin önüne getirilen bu metne karşıdır. Bu konuda çekince ve

endişelerimizi defalarca ifade ettik. Endişelerimiz dikkate alınsa, kuvvetler ayrımı ilkesi hayata geçirilmiş olsa ve yargı bağımsızlığı teminat altına alınmış olsaydı hiç tereddüdünüz olmasın ki

biz bu değişikliğe ‘evet’ derdik…” 

* Temel Karamollaoğlu diyor ki; “Buna rağmen bugün ‘evet’ diyenler vatansever, ‘hayır’ diyenler vatan hainidir intibaını doğuracak sözler ülkemize sadece zarar verir.”

* Temel Karamollaoğlu diyor ki; “Çekincelerimize ilişkin görüşmeler yaptık. Biz bunları yaparken başkaları sadece iftira ile bizi itham altında tutmaya çalışıyorlar. Bizim hakkımızda bizim

söylemediğimiz kelimelerle bizi itham etmeye kalkarlarsa biz Cenab-ı Hak indinde hakkımızı helal etmeyiz.” 

***

Uzlaşmaysa uzlaşma… Dertleşmeyse dertleşme... Konsensüsse konsensüs... Birlik ve beraberlik vurgusuysa birlik ve beraberlik... Dirlikse dirlik... 

Söyler misiniz?

Daha ne desin Temel Bey?

ZORUNLU HİZMET AFFI NE ZAMAN?

Milli Eğitim Bakanlığı’nda görev yapan öğretmenlerin zorunlu hizmet affını gündeme getirmenizi istiyoruz. 

MEB’de 2000 ve 2010 yılında zorunlu hizmet affı gelmiş ve 2015’ten itibaren atanan öğretmenlerin atandıkları bölgede 6 yıl çalışmaya tabi tutulması sonucunda 2010-2015 yılı arasında

atanan öğretmenlerin merkezlerde ya da batı bölgelerinde hizmet verebilmeleri için zorunlu hizmet affı gerekli: Referandum öncesi bu konunun dile getirilmesi yetkililer tarafından da

dikkate alınmasına neden olacaktır (inşaallah). 

Bu yüzden bu konudaki mağduriyetimizin giderilmesine katkıda bulunursanız bizleri mutlu edersiniz. Hayırlı günler, iyi çalışmalar. 

(Muhittin KAZAN)

ELİBELİNDE TARIM!..

Adı; Aslı Aksoy…

2003 yılında ODTÜ İşletme Bölümü’nden mezun oldu

Aslı Hanım, 13 yıllık profesyonel iş hayatından sonra Ege’ye döndü ve kendi işini kurdu, “beyaz yakalı bir çiftçi” oldu. ‘Elibelinde Tarım’ın kurucusu. 

Bir bakıma hayallerini gerçekleştirdi. 

Şahsen tanımıyorum. Kimdir, necidir bilmem…

Mail atmış bana. Şöyle diyor; 

* “Merhabalar, bugün Muğla-Kızılyaka-Yeşilçam köyünde, köyümdeki kadın komşularım ile birlikte, 42 dönümde yerel ve taze, yüksek ve sürdürülebilir kalitede ve -tarladan direkt tedarik-

modeli ile KUŞKONMAZ üretimi gerçekleştiriyoruz.” 

* “İklim ve toprağın bize sunduğu tüm olanakları avantaja çevirebildiğimiz Ege’de, bizim köyde yetişen tüm sebze ve meyveler gibi tam mevsiminde yetiştirdiğimiz, hem lezzetli hem çok

faydalı folik asit zengini kuşkonmaz,  % 100 yerli üretim.”

* “Her gün toprağa dokundukça şaşkına dönen, eken, ektiğini emekle büyüten, büyüttüğünden ekmek yiyen bir çiftçiyim şimdi.”

* “Kuşkonmaz üretimi, emek yoğun, sabır isteyen bir süreç. Tohumundan elde edilen kuşkonmaz fidelerini tarlaya diktik. Fidelere 2 yıl boyunca gözümüz gibi baktık. 3. senemizde bu Mart,

hasada hazırız!” 

* “Bu yolculuğumu ve mart ayında başlayacak olan hasadımıza dair bilgileri sizlerle paylaşmaktan büyük mutluluk ve gurur duyuyorum…”

***

Aslı Aksoy ve arkadaşları, www.elibelindetarim.com isimli bir de site kurmuşlar. 

Türkiye’nin yatırıma ve üretime ihtiyacı var. 

Dedim ya, Aslı Aksoy’u hiç tanımıyorum. Bilemiyorum, belki düşünce olarak da çok farklı yerlerdeyiz. 

Ama girişkenliği, üretime dönük bu gayret ve çabası hoşuma gitti…

Bütün bunları neden yazdım; bu tür girişimlerin cesaretlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum… 

Bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum…

BÜYÜK GEÇMİŞ OLSUN…

Dün öğleden sonra Adıyaman merkezli şiddetli bir deprem oldu. 

Kandilli Rasathanesi’ne göre merkez üssü Adıyaman Samsat olan 5.8 büyüklüğünde bir deprem bu. 

Şanlıurfa, Gaziantep, Malatya, Şırnak başta olmak üzere, Doğu ve Güneydoğu’daki çoğu ilde hissedildi. 

Bölge halkına “büyük geçmiş olsun” diyorum.