Korku filmlerinin büyük ustası Alfred Hitchcook’un çektiği Sapık filminde, bu tür filmlerin doruk noktası olan bir cinayet sahnesi vardır… Duştaki şahsın bıçakla öldürülme sahnesi… Tam bir gerilim ve korku başyapıtıdır bu film…
Bir çok Hollywood filminde nice korku sahnesi vardır, ama sinema tarihinde en çok hatırlanan beş-on unutulmaz sahneden birisidir bu. Neden böyle bir girizgah yaptık? Televizyon ekranlarımızda şiddeti, töreyi, terörü, mafyayı işleyen; ellerinde silahlar eksik olmayan nice kahramanın ortalığı ateşe verdiği nice dizi var. TRT’de yayınlanan Teşkilat, Kanal D ekranlarında yayınlanan Arka Sokaklar gibi… Tarihi dizilerimizde bile kan revan görüntüleri üstelik çocuklarımızın ekranlarda olduğu prime time kuşaklarında gözümüzün gözümüzün içine sokuluyor.
Kuruluş Osman’da Osman bey’in hanımları dahil alpleri, ellerindeki kılıçlarla herkesi kıtır kıtır doğruyorlar, salladıkları gürzlerle ecnebilerin kafalarını patlatıyorlar. Bu görüntülerin çocuklarımızı şiddete özendirmediğini kim söyleyebilir? Bir zamanlar televizyonlarımızda Kurtlar Vadisi vardı. Peki, şiddet ve toplumu şiddete yönelten unsurlar denilince Kurtlar Vadisi dizisinin hemen akla gelmesine neden olan şey nedir? Bizce bunun sırrı, dizinin aldığı aşırı reyting ve hafızalarda kolayca kalan şiddet unsurlarından başka bir şey değildi!... Polat Alemdar ve arkadaşları, kendi koydukları mafya kurallarını uygulayarak ellerindeki silahlarla önüne geleni öldürerek, o günlerde epey bir reyting damıtmışlardı. Çok daha ilginci, Kurtlar Vadisi’nin getirdiği bu aşırı reyting, film olarak da sinemaya da aktarılmıştı. Dizinin yapımcısı olan Pana Film, Kurtlar Vadisi’nin ekmeğini bu dizi ve filmlerle epeyce cumburlop mideye indirmişti.
Daha da ilginci, Hollywood’un üçüncü sınıf filmleri, koskoca bir orduyu tek başına dize getiren Rambo da ekranlarımızda yayınlanıyor ama, hiç kimse “Bu film şiddeti özendiriyor” diye yaygara koparmıyor… Nedendir?
Çünkü, insanlarımızın aklına televizyonda şiddet denilince, Polat’ın o günlerde Testere Necmi’nin kafasını kestiği görüntüler düşüvermekte… Planlanmış, üzerinde çalışılmış şiddet sahneleri akıllara geliveriyor… Aynen, sinemada korku denilince, Alfred Hitchcook’un Sapık filminde kadını dilim dilim eden sapık karakteri gibi. Bahse konu tüm filmlerde şiddet, sıradan bir olay gibi algılanıyor… Dikkat çekmiyor… Hollywood’un bizlere kahraman olarak yedirdiği Rambo da , füzeyle, tankla karşı tarafı perişan ediyor, elindeki okla helikopter düşürüyor ama, algılama farklı. Beynimiz gördüklerimizi “şiddet” kategorisinin içine koymuyor… Beynimiz şiddeti bile sıradanlaştırıyor… Zaman zaman bazı televizyonlar kanallarında yabancı filmlere denk geliyorum. Akşam kuşağındaki bu filmler genelde aksiyon filmleri… Kahramanların ellerindeki silahlarla önüne geleni öldürdüğü, bir vuruşta yerlere devirdiği, kafasını kellesini kopardığı bu sahnelere RTÜK neden şiddet muamelesi yapmıyor gerçekten merak ediyorum! Haberlerimizde bile şiddet unsurları hiçbir elemeye tabi tutulmadan öylece veriliyor.
Oysa Avrupa televizyonlarında durum çok farklı… Avrupa televizyonlarında şiddet görüntüleri özellikle haber bültenlerinde kesinlikle ekranlara getirilmez.
Avrupa televizyonlarındaki haberlerde Türk televizyonlarındaki gibi asayiş haberleri vardır ama bu haberler buzlanarak ekranlara yansır. Bizde ise ana akım medyada bile birkaç siyasi haberin ardından haberler hemen asayiş bültenine dönüşür. Kim nerede ne yapmış? Kim kimi vurmuş? Kim nereye ateş açmış? Trafikte kim kimin üzerine saldırmış? Metrobüste, otobüste adam nasıl ve kimle kavga etmiş? Karşısındakinin burnunu nasıl kırmış? Teferruatlıca anlatılır! Görüntüler tüm detaylarıyla ekranlara getirilir! Bu şiddet görüntüleri üstelik çoluk çocuğun ekran başında olduğu saatlerde yayınlanır. Gerçi diyeceksiniz, yandaş medyanın durumu böyleyken, diğerlerinin durumu nedir? Diğerlerinde ise memleket yanmış bitmiş haberleri yayınlanır. İzlerken inanın moraliniz bozulur!
Türk televizyonlarının hal-i pür melali budur! Hangi zaviyeden baksanız, elinizde kalan bir durum.