Telefon şirketlerinin kampanyalarını takip ediyor musunuz?

Abone Ol

İçte ve dışta çatışmalar devam ederken, partiler seçim

kampanyalarına gömülmüş kıyasıya bir mücadele verirken cep telefonu

şirketlerinin kampanyalarından sana ne diyen olabilir. Böyle bir yaklaşımda

doğrudur. Aslında oldum olası bu kampanyaları tercihlerimi değiştirmeye yönelik

gördüğüm için hiç sevmedim ve hep uzak durdum. Her gün gelen mesajları okumadan

siliyordum. Ancak, son yaşadığım bir olay çağın gerisinde kaldığımı, günümüzün

özellikle bankaların ve telefon firmalarının kampanyalarını takip çağı olduğunu

gösterdi.

Telefon firmalarının belli bir tarifesi, girişte bu

tarifelerden birini kabul etmenin ondan sonrası için yeterli olduğunu

düşünürdüm. Ama yanılmışım. Yanıldığımı 17 senedir abonesi olduğum cep

telefonuma Aralık ayı için 80, Ocak ayı içinde 84 liralık fatura gelince

anlamış oldum. Çünkü bunca yıldır böylesine bir fatura hiç gelmemişti. Bir

aksilik olduğunu düşünerek ilgili firmanın yetkili temsilciliğinin kapısını

çaldım. Kendilerine durumu anlatarak bu işte bir yanlış olduğunu söyledim.

İlgili hemen telefon numaramı isteyerek bilgisayardan yaptığı kısa bir

araştırma sonucu, gelen faturalarda bir yanlışlık olmadığını söyledi.

Şaşkınlığım bir kat daha artığını görünce, 2001 yılından beri bir kampanyaya

girmediğimizi, bunun için de tüm cep telefonu firmaları için belirlenmiş sabit

ücret üzerinden faturalandırıldığımı, sanıyorum 154 dakikalık bir aylık

konuşmamın da gelen faturaya uygun olduğunu söyledi. Bu izahat tatmin etmediği

için ilgiliye, 17 senedir firmanızda kaldığım için teşekkür beklerken şimdi

cezalandırılıyor muyum diye sordum. İlgili yüzeme bakarak hafif bir

tebessümle çaresizliğini belirtti.

Sürekli yeni kampanyalar yapıldığı bunlardan birisini

seçerek yeni bir sözleşme imzalarsam yüksek faturaların gelmeyeceği söylendi.

Niçin telefon şirketlerinin kampanyalarını takip etmek zorunda olduğumun

cevabını alabilmiş değilim. Bir yandan aylık 500 dakika her yöne konuşma

karşılığı 20-25 lira talep edilirken benim 154 dakikalık konuşmamın kampanyaya

girmedim diye 84 lira olduğunu da anlayabilmiş değilim.

Belli ki cep telefonu şirketleri devletin belirlediği

tarifeleri delmenin yolunu kampanyalarla bulmuşlar. Böyle olunca da resmi

tarifenin dışına çıkabilmek için bu kampanyaları takip edeceğiz, en uygununu

bulup oraya geçeceğiz. Böylece belki her yıl bir başka şirkete numaramızı

taşıyacağız. Bir yandan devlet sanki piyasada konuşma ücretlerini belirliyor

görünüyor, öbür yanda firmalar arasında kıyasıya rekabet sürüyor. Bu yarışı

takip etmek, içinden en uygun olanı bulmakta biz e düşüyor. Müşteriyi bu

kampanyaları takibe zorlayan uygulama bana sağlıklı gelmedi.

Doğru bulmuyorum ama ne yapacağım.17 yıldır abonesi

olduğunu şirketin uygulamasına duyduğum öfke ile bir başka şirketin

kampanyasına girdim, ben de kampanyacı oldum. Girdimde mutlu muyum Kârlıyım

ama mutlu değilim. Çünkü alışkanlıklarımı kolay değiştirebilen birisi değilim.

Tıraş olduğum berberim, alışveriş yaptığım dükkanı çok büyük terslik olmaz, bir

terbiyesizlikle karşılaşmazsam değiştirmem. Ama, sadakatimin cezalandırılmasına

da kayıtsız kalmam/kalamazdım.

Kısacası cep telefonu şirketleri ile bankaların her gün

mesaj bombardımanına tuttukları kampanya saldırısından tüketicileri koruyucu

bir tedbir alınmalıdır. Çünkü, bazen bu kapmayalar görevli kişilerce doğrudan

takip ediliyor ve insanın adeta boğazını sıkarcasına yeni tekliflerini kabule

zorluyorlar. Bu da bana sanki müşteriler çıkarlarını bilmiyor da bu parça başı

çalışan insanlar biliyormuş görüntüsü veriyor. Bu sıkıntı ile dikkate

almadığımız kampanyalar sonucu yüksek fatura ödemek de işin cabası.