Tek Pusulalı Seçim, Rahat Seçim

Abone Ol

Seçimlerin ikinci turu da ilk turda olduğu gibi sükûnet içinde ve yüksek katılımlı olarak gerçekleşti. Hâlbuki seçim kampanyası boyunca bazı siyasilerin ısrarlı bir şekilde tansiyonu yükseltmeye çalışmaları seçim günü yerini sükûnete bırakmıştı. İlk turda olduğu gibi ikinci turda da sabah erkenden oy kullanmaya gittim, öğleden sonra da oy atma sandıklarının bulunduğu bazı yerlere tekrar uğradım. Aynen ilk turda olduğu gibi yoğun ilgi vardı, ancak bu defa kuyruklar oluşmamıştı. Çünkü oy verme işlemi ilk tura göre çok daha kısa bir sürede tamamlanıyordu. Çünkü bu defa tek bir oy pusulası vardı, zarfa koymakta da bir sıkıntı yoktu. Hâlbuki bir metrelik ilk tur seçiminde oy pusulasını zarfa yerleştirmek için özellikle yaşlılar zorluk çekmişlerdi. Bu bakımdan gelecek seçimlerde öyle bir metreyi bulan bir oy pusulasının terk edilmesi gerekiyor. Ya da bir metrelik oy pusulasının 10 santimlik bir zarfa yerleştirilmemesi gerekiyor. Bu nokta akla “Peki bir metrelik oy pusulası için hiç olmazsa yarım metrelik bir oy pusulası mı tercih edilmeli?” sorusu gelebilir. Sanıyorum yarım metrelik oy pusulasının bu defa zarfa koymakta olmasa bile bu defada sandığa atılması için bir uğraş vermek gerekebilir.

Hemen belirteyim ki, ilk turda oluşan oy verilecek odaların kapısındaki uzun kuyrukların bu defa oluşmamış olması, sanıyorum seçime katılımın azlığından değil, oy verme işleminin kısa zamanda sonuçlanması kuyruk oluşmasını engelledi. Bu bakımdan ilk turdan bir ders alınması, ona göre atılabilecek adımın seçim kapıya gelip dayanmadan çözüm bulunmasında fayda var. Bu arada yaptığım görüşmelerde ilk turda iptal edilen oy sayısındaki artışta sözünü ettiğim bir metrelik oy pusulasının etkili olduğu belirtiliyor. Kısacası ikinci turda da ilk turda olduğu gibi seçmenin büyük ilgisi ve olgunluğu demokratik bir ders netliğindeydi.

Yazımı tamamladığım sıralarda daha sandıkların açılmasına 3 saate yakın bir zaman vardı. O saate kadar hiçbir istenmeyen bir tatsızlık yaşanmamıştı. Bu da gösteriyor ki, insanımız artık seçim kampanyalarında sergilenen ayrıştırıcı üslubun fazlaca etkisinde kalmıyor. Bu bakımdan gelecek seçim kampanyalarının daha bir olgunluk, sükûnet içinde geçmesi için seçime değil, savaşa gidiyormuş havası oluşturmamak sanıyorum daha güzel olacaktır. Kısacası ilk tur sonunda yazdığım yazıda “Seçmen bazı siyasilerin aksine sükûnetten yana tavır koydu” demiştim. Bu düşüncem, ikinci tur vesilesiyle pekişmiş oldu.

Son söz olarak; sonuçlar ortaya çıkmamış olmakla birlikte seçimlerin ülkemiz ve insanımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum.