Ar-Ge harcamalarında hedeflenen %3’lere çıkılabilmesi, kaynak tahsisinden önce bu kaynağı kullanabilecek altyapının oluşturulmasıyla mümkündür. Bu altyapının oluşturulması tecrübe ile teknolojinin buluşmasını gerektiriyor. Çünkü nitelik, bu buluşmanın ürünüdür. İmalat sektörüne nitelik kazandıran makine sanayi, ürettiği katma değer ile bu buluşmanın sahnesidir. Makine imalatı, yapısı itibarıyla Ar-Ge ile iç içelik arz ediyor. Çünkü makine üretim aracıdır, teknolojidir, katma değeri, refahı, rekabet gücünü doğrudan artıran bir unsurdur. Makine sanayi, disiplinli yapısıyla imalat sektörlerinin tümüyle etkileşim içerisinde ve tüm sektörlerin tedarikçisi konumunda olmasıyla büyümenin lokomotifidir. Bu açıdan “mühendislik hizmetlerinin niteliği ile çözüm üretmek” en temel meselemizdir.
Sektörel tecrübenin en yoğun üretildiği, kullanıldığı ve paylaşıldığı makine sanayinde üretim süreçlerinde hız ve verimliliğin nasıl artırılacağı özel önemi olan bir konudur. Almanya ve Japonya karşılaştırması yapılarak “Türk makinesi” imajının geliştirilmesi üretim, katma değer ve ihracatın katsayısını artırmak olacaktır. Bu açıdan endüstriyel üretimle makine, insan ve malzeme hakkında enformasyon toplanmalı, işlenmeli ve analiz edilmelidir. Bu bilgiler çerçevesinde katma değerin nasıl artırılacağı ve inovasyonların nasıl gerçekleştirileceği kalkınma planlarıyla bütçelendirilmelidir.
Günümüzde tüketimin farklılaşması küresel imalat yatırımlarını artırıyor. Bu değişimden yararlanmak için ileri teknoloji ve inovasyon yoğunluklu imalat sanayi güçlendirilmelidir. Ancak pandemi sürecinde likidite sorunu, seyahat engelleri ve kapasite kullanım oranları gibi sorunları aşan makine sanayi, döviz kurlarındaki artış sebebiyle yeni arayışları tetiklemiştir. Bu kapsamda hız ve verimliliği artırmak için daha fazla otomasyon ve robotik çözümlere yer verilmeli, kamu alımlarında yerli makine ve ekipmanlarına teşvik uygulamaları önceliklendirilmelidir. Dünyada artan tesis ve sistem siparişi, tedarik güvenliği için özel makine, komple hizmet talebi gibi gelişmeler ihracat payımızın yükselmesine vesile olmalıdır. Bu hedefte mevcut makine parklarındaki orta ve yüksek teknoloji makine sekmenti ile yenilenme talebi karşılanmalıdır. Yeteneklerin geliştirilmesine ve sanayi-teknolojik iş birliğine modeller üretilmelidir. “Türkiye’nin makinecileri”; sektörel bilginin en yoğun üretildiği, kullanıldığı ve paylaşıldığı bir merkezden “sistem ve teknoloji uzmanlığı” transferiyle firmaları tecrübeli teknoloji ile buluşturmalıdır.