TBMM, devre dışı bırakılır mı?

Abone Ol

Bismillâhirrahmanirrahîm!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 2 aydır seslendirdiği süreci hep birlikte izliyoruz. Terörist başı Öcalan’ı TBMM’deki DEM Grubu’nda konuşturup örgütüne silâh bıraktırarak terör sorununun çözülebileceğini savunuyor. Öcalan’ın tecridinin kaldırılması ve “Umut Hakkı”ndan faydalanarak devreye girmesiyle beraberliğin sağlanacağını düşünüyor. Bu amaçla, DEM Parti resmî olarak görüşmelere başladı bile!

Bahçeli’nin iyi niyetli olduğunu kabul etsek bile, devlet mekanizmasının böyle mi işlemesi gerekir? Sayın Bahçeli, teklifini niçin TBMM’ye getirmiyor ki! Hatta, bu konuda birlikte hareket ettikleri Cumhur İttifakı’nda da bir mutabakat sağlandığına şahit olmadık. AKP Genel Başkanı da net bir tavır ortaya koymuş değil. Söylenenler, bir “Bahçeli projesi” olarak ortada duruyor. Buna rağmen yapılan çalışmalar düşündürücü değil mi?

Ülkenin tamamını ilgilendiren hassas bir konunun daha bir ciddiyetle ele alınması gerekir. Filistin ve Suriye’de sıcak savaş ve işgalin yaşandığı bir süreç içindeyiz. Bölgemizin en hareketli olduğu bir dönem! Bugünkü şartlar milletimizin tek yürek olmasını gerektiriyor. Bu ortam, bazı siyasi partilerin “bir devletmiş” gibi hareket etme görüntüsünü kaldıramaz.

Terör, 41 senedir Türkiye’yi meşgul etmeye devam ediyor. On binlerce insan öldü. Bugün, bu söylemi seslendirenler bile, Öcalan’ı “bebek katili” olarak nitelendirmediler mi? Asılması için “ip” göndermediler mi? Anneler ağladı; ailelerin canı yandı; terör astronomik maliyet getirdi.

ÇÖZÜMÜN ADRESİ TBMM

UĞRUNA çok ağır bedeller ödediğimiz terörün çözümü konusunda ilk akla gelen merci TBMM olmalıdır. Çünkü Meclis, milletimizin temsil edildiği kurumdur. Teröriste güveneceğiz; ama TBMM’ye güvenmeyeceğiz, öyle mi? TBMM’yi devre dışı bırakmak tehlikelerin en büyüğüdür. Türkiye böylesi maceralara giremez; girmemelidir. Genel temayül de bu noktadadır.

Terör konusundaki hassasiyeti ile bilinen Saadet Partisi, bu konuda “çözüm odaklı” açıklamalar yaptı. Genel Başkan Mahmut Arıkan, partisinin il başkanları toplantısında, “Çözüme tüm siyasi partiler dahil edilmelidir” diyerek, “Meclis”i adres gösterdi: “Terör sorunu Meclis’te çözülür; Ada’da değil. Şehit yakınları ve gazilerimizin hassasiyetleri ciddiye alınmalıdır. Kürt meselesi, seçim kazanma ya da anayasa değişikliği ile yeniden seçilme gibi küçük hesapların nesnesi yapılmamalıdır.” (4 Ocak 2025)

Terör konusunda net söylemleriyle tanıdığımız bazı kişilerin bugün teröristi kurtarıcı olarak görmeleri düşündürücü değil mi? Ne oldu da böyle söylemler içine girdiler? Koskoca devletin teröriste muhtaç olarak gösterilmesi kabul edilemez bir acziyettir! İçişleri eski Bakanı Süleyman Soylu’nun şu sözlerinin asıl bugün söylenmesini isterdik:

“Terör örgütlerinden merhamet ve vicdan bekleyen vicdansızdır; ahlâk bekleyen ahmaktır. Terör örgütünden hukuk bekleyen ve ‘Acaba bir şey olur mu?’ diye ona yaslanan hain oğlu haindir.” Geçmişte terör denilince mangalda kül bırakmayan Soylu ve benzeri kişiler, bugün hangi delikteler? Terörist başının “kurtarıcı” olarak görülmesine niçin sessiz kalıyorlar?

TÜRKİYE’YE GÜVENİN

ŞUNU unutmamalıyız ki; terörle oyun olmaz. Eğri cetvelle doğru çizgi çizilmez. Çözümü yanlış yerde aramayın! Türkiye halkına güvenin! Halkın 1984’ten beri terörden çekmediği kalmadı. Terör yalnız Doğu ve Güneydoğu’yu değil; bütün Türkiye’yi etkiledi. TBMM uygun görürse, Türkiye’nin güvenliği ile doğrudan ilgili olan bu kadar önemli bir konu referanduma bile götürülebilir. Çözümün Öcalan’da aranması, ülkeyi tehlikeli mecralara sürükler.

Terör konusunda içi yanan çok insan var. Meselâ evlâdını teröre kurban vermiş insanlara, teröristi çözüm olarak göstermeye ikna edemezsiniz! Çocuğu PKK tarafından dağa kaçırıldığı için 4 senedir “evlât nöbeti” tutan anneler böyle bir çözümü ister mi? Sınır ötesi operasyonlara katılan ve bazı arkadaşlarını teröre kurban veren emekli Albay Orkun Özeller, Bahçeli’ye şöyle seslenmişti:

“Ey terörist sevici Bahçeli, sen kimden icazet aldın da benim arkadaşımın katilini affederek Meclis’e davet ediyorsun?” (Yeniçağ, 2 Ocak 2025)

Sayın Özeller’in “icazet aldın” sözü bazı şeyleri de hatırlattı. Türkiye’nin başkanlığı dururken, bir Amerikan projesi olan BOP eşbaşkanlığını yapanları, İsrail’le normalleşenleri!.. Gelin, Türkiye ile, siyasi rakiplerinizle normalleşin! İmralı sakinine gösterdiğiniz ilgi ve hoşgörünün benzerini siyasi rakiplerinize karşı da gösterin! Size oy vermeyenlere iftira atmaktan vazgeçin! Farklılıkları kabullenin! Çözümü TBMM’de arayın! Normal olan budur.

Türkiye, emperyalistlerin dayattığı hiçbir çözüme razı olamaz. Milletimiz, birbiriyle kenetlenerek terörü yok etmeyi başaracaktır.