Taksici gerçeği-2

Abone Ol

Komisyonculuk yapan galericiler tarafından plakalar kiraya verilme esnasında, kiracı araştırılmadığından önüne gelen plaka kiralamaya başladı. Bu gelişi güzel kiralama sistemi, beraberinde bazı problemler meydana getirdi. Neydi bunlar

1- Pis araçlar

2- Eski araçlar: Komisyoncu galericiler 25 bin liralık arabaya 40 bin lira istedikleri için, ister istemez kiralayacak şoför eski araca yönlenmektedir. Hem yedek parçası da ucuz olmaktadır.

3- Hırsızlar, kapkaç ve dolandırıcılık suçlusu, bağımlı kiracı oldu

4- Bakımsız ve kirli bir şekilde araç kullanmak

Bu örnekler çoğaltılabilir. Bir okuyucumun yaşadığı bir olayı burada paylaşmak istiyorum. İstanbul’da en büyük sorun bilindiği üzere trafik. Her ne kadar insanlar toplu taşımaya yönlendirilmeye çalışılsa da İstanbul’da bir yağmur veya kar yağdığında tüm trafik felç oluyor. Pazartesi işe gidiş, Cuma eve dönüş ise bambaşka bir felç, bir çile. Otomobili olmayanların, acelesi ve elinde yükü olanların, güvende olmak isteyenlerin yolculuk için ilk başvurduğu adres taksiler.

1. Gideceğiniz istikamette boş taksi bulabilirseniz,

2. Kısa mesafeye gitmeyecekseniz. Kısa mesafeye gitmek isteyen okuyucum serpil Berat Kubak’ın başından geçen olayı anlatmak istiyorum. Serpil hanımın taksi şoförüyle yaşadığı olayı bu yazı dizimde parça parça işleyeceğim. Bunu yapmamın sebebi taksici gerçeğine farkındalık oluşturmaktır. Serpil Berat Kubak hanımefendi yaşadığı olayı şu şekilde anlatıyor:

“08-09-2014 günü yaşadığım olay “Sabah saat 08.35 saatlerinde Esenler Otogarında şehirlerarası otobüsten kuzenim ile indik. Valizlerimizle ön perona taksiye binmek için geçtik. Boş bekleyen taksilere binmek istedik. Taksiciler;  “nereye gideceğimizi” sordular. “Halkalı, Soyaklı vs. gibi yerlere ise bekleyen aracımız var” dediler. “Bekleyen araç ne demekti Ben de nasıl yani o bölgeye gitmiyorsak binemeyecek miyiz ” Dedim. “Biz giriş çıkış parası veriyoruz 8tl” dedi.” Ne alaka biz onu da öderiz” dedim. “Bahçelievler’e gidiyoruz” dememize rağmen adam almadı. “Yakın mesafe gitmiyoruz” dedi

Bu olay Esenler otogarında oluyor. Taksicilerin içeri girip çıkması 8 TL ödediğini, Serpil hanımın anlattığı bu olaydan öğrenmiş oluyoruz. Bu bize aynı zamanda otogarın kendi taksi durağı olmadığını, taksi durağı olması için de taksiciler odasıyla iş birliği içine girmediğini göstermektedir. Bu durum aynı zamanda önüne gelenin taksi şoförü olduğunu göstermektedir. Serpil Berat hanımın yaşadığı olaylara devam edelim:

“Ben de başka taksiye el ettim durmadı ve bir başka taksiye daha el ettim, geçen taksiler oradaki 3-5 ya da her ne kadar iseler, taksici yüzünden durmuyor kaş göz ediyorlar, bunun üzerine “siz çete misiniz ” dedim. “Biz paramızı verip evimize gitmek istiyoruz” dedim. O sırada esmer, kirli sakallı, bıyıklı, orta boylu, lacivert tişörtlü ve doğu aksanlı bir taksici aracına yeni müşteri almasına rağmen müşterisini arabada bırakarak üzerime doğru yürüdü. Esenler Otogarı’nın ortasında o kalabalıkta ağza alınmayacak hakaretlerde bulundu. Bu nasıl bir düzen, bu nasıl bir esnaftı  Neye uğradığımı şaşırdım! 9 saat yoldan gelmiştim. Tam o sırada; “Sen utanmıyor musun ” demeye kalmadı üzerime yürüdü ve sol kolumun omuz hizasının altına vurdu ve bu olay Esenler Otogar güvenlik görevlisinin önünde oldu. Tam o sırada ne yapacağımı şaşırdım ve nutkum tutuldu. İlk aklıma gelen 155’i aradım telefon açılana kadar şahsıma hakaret etmeye devam etti. Kendi arabasının kaputuna vurarak dilediğin yere git ve şikâyet et o…… bu plakayı iyi yaz” dedi. Nasıl bir aymazlıktı Buna cesaret nasıl ediyordu Burası nasıl bir Ülke olmuştu. 155, bana telefonda karakola gitmemi ve davacı olmamı söyledi. O psikoloji ile eşyalarımı bavulumu bırakıp karakola gidecektim. Ülkedeki geldiğimiz durum bu... Esenler Otogar karakoluna gittim. Kapıdaki polis memuruna olayı söyledim. 155 in karakola yönlendirdiğini söyledim. Şikayetçi olmak istediğimi söylememe rağmen bana defalarca şikayet dilekçesi oluşturalım mı diye soruldu. Sistem işlemiyor ya da işletilmek istemiyor. Dilekçemin oluşturulması komedi idi. Polis, aracın bilgilerine bakmasına rağmen ulaşamadı. Ben size yardımcı olayım dedim. Tekrar İSTESOB’u aradım. Ve aracın bilgilerine ulaştım, hatta araç sahibinin telefon numarasını da polise verdim. Polis memuru Esenler Otogar gibi bir yerdeki MOBESE kameralarının çalışmadığını söyledi, buna inanmak mümkün mü ”

Serpil hanımın “siz çete misiniz ” sözü bir çeteleşme gerçeğini de bize göstermektedir. Aynı simit satan kişilerin, hassas yerlere yerleşip başkalarını sokmadıkları gibi, bu mafyalaşma olayını da taksi gerçeğinde de rastlayabilmekteyiz (Devam edecek)