Süt gerçekten beyaz mı?

Abone Ol

Sağlık açısından birçok faydası bulunan süt aynı zamanda

saflığı, temizliği, masumiyeti temsil eder. Mesela birinin dürüstlüğünü

anlatmak için Sütten çıkmış ak kaşık gibi deriz. Helal olanı vurgulamak için

anamızın ak sütü gibi helal olsun ifadesini kullanırız.

Ancak her ne kadar temizliği, saflığı, dürüstlüğü temsil

etse de süt sektöründe aynı temizliği, saflığı, dürüstlüğü göremiyoruz.  Her türlü kirli ilişkiler ve kumpasla

sütümüz kirletiliyor!

Sahada üreticinin sürekli yaşadığı bu kumpas en sonunda

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik i de çileden çıkardı. Ve

üreticiye bu kumpası kuranlarla uğraşacağını söyledi.

Kumpas kelimesi bana ait. Bakan Çelik, bu kumpasçıları

müteahhitler olarak tarif etti. Süt sektöründe müteahhitlerin ne işi var

diyeceksiniz. Ama maalesef sermaye sınır tanımıyor. Süt sektörünün de

kendisine özgü müteahhitleri türeyivermiş.

Süt müteahhitleri , aslında süt firmalarının

taşeronluğunu yapıyor. Çalışma biçimlerini de şöyle özetleyebiliriz; Düzenli

olarak üreticiden süt toplayan süt firmaları haftanın bir günü Süt Tatili

yapıyor. Yani o gün üreticiden süt almıyorlar. Yanlış anlaşılmasın firmalar bu

tatili dinlenmek için değil bilinçli olarak yapıyorlar. Zaten sütün tatili mi

olur!

Firmalar süt tatili yapıp sütü almadıklarında üretici

ne yapacak Hayvanlarına, bugün süt vermeyin siz de tatil yapın! diyecek

halleri yok! Hayvanlarını tatile çıkaramayan üretici o günkü sütünü satmak

zorunda.

Firmalar tatile çıktığına göre kime satacaklar İşte

devreye hemen süt müteahhitleri giriyor! Üreticinin imdadına Hızır gibi

yetişiyorlar. Yetişmesine yetişiyorlar ama fiyatları düşürüyorlar. Zaten

amaçlanan da bu! 

İşleyecek tesisleri bile yokken süt müteahhitleri

aldıkları bu sütleri ne yapıyorlar Komisyonlarını alıp taşeronluklarını

yaptıkları süt firmalarına satıyorlar.

Süt firmalarının yani sanayicilerin, süt müteahhitleri

aracılığıyla kurguladıkları kumpas bununla da sınırlı kalmıyor. Üreticinin

fiyatını düşürdükleri için ardından bir de Şurada bu fiyattan satılıyor! diye

düşük fiyat algısı oluşturuyorlar. Daha sonra bu algıyı da psikolojik baskı

unsuru olarak bütün bölgeye yayıyorlar.

Sanayicinin üreticiye karşı uyguladığı bu kumpas daha

çok sütün yoğun olduğu ve üreticinin örgütsüz olduğu bölgelerde yaşanıyor.

Örneğin bu konuda en çok mağduriyet Burdur da yaşanıyor.

Görüleceği üzere saflığı, temizliği ve masumiyeti temsil

eden süt üzerinde her türlü kirli oyun dönüyor. Süt üreticisinin mağduriyetini

önlemek için ESK nın devreye girecek olması da sevindirici bir durum. Ancak

Bakanlığın bu kararı da yine asıl sanayiciye hizmet edecek.

Anladığımız kadarıyla ESK sütü üreticilerden alacak, bunu

süt tozu yapacak. Sanayicinin ihtiyacı olduğunda onlara satacak. Yani

sanayicinin bir anlamda taşeronluğunu yapacak.

Rahmetli Erbakan Hocamızın hafızalara kazınan bir sözünü

hatırlatmak istiyorum; Batı güçten anlar! Maalesef sermaye de güçten anlıyor!

Süt sektöründe de ipin ucu sermayenin elinde olduğu

sürece, hangi karar alınırsa alınsın üreticinin sorununa bir derman

olmayacaktır.